Selamlaar
Umarım iyisinizdir,
bölüme geçmeden önce yıldızı parlatmayı unutmayın
satır arası yorum bırakmayı da
yorum yapmaya biraz özen gösterin ki bende sınır koymak zorunda kalmamayım
Keyifli okumalar-
***
"Aşk" herkesin düşündüğü gibi bir şey değildir. Kitaplarda, dizilerde ya da herhangi bir şey...İnsanlar sadece yaşamak istedikleri aşkı yansıtırlar.
Oysa aşk birlikte mutlu olmak değildir,üzüntüsünü görüp de hiç bir şey yapamamaktır. Aşk ne sen,ne ben, ne de biz değildir aşk acıdır; ne takıntı, ne de birbirini yaşatmak değildir, aşk ölümdür. Eninde sonunda ya aşk biter ya da siz.
Aşk kimi zaman çaresizliktir. Sevdiğini kollarınla sarmalamak değil, kollarında öldürmektir. Aşk olmuş ise bir çift, ikisi de yaşayamadan ölmüşlerdir.
Aşk intihardır; ve biz de kapısında köle olmuş kullar...
İki günün ardından sonunda eve geldiğimizde yaralarım olmasa göbek atacak kadar mutluydum. O dar hastane odasında o kadar darlanmıştı, Demir bir yandan halam bir yandan üzerime gelen dört duvar bir yandan...
Evimdeydim ve rahattım. Halam yoktu Demir'i ise ağır tehditim üzerine bana pek bulaşmıyordu.
Yattığım yere iyice yayılırken dikiş yerlerime dikkat etmeye çalışıyordum bazen öyle sızlayıp kaşınıyordu ki deliriyordum. Ağrı kesici almayı pek sevmiyordum mazoşistçe gelsede acı hoşuma gidiyor beni dinç tutuyordu.
Bakışlarımı öylece tavana dikmişken açılan yatak odasının kapısıyla içeriye elinde tepsiyle Demir girdi.
"İyi misin çiçeğim?" Elindeki tepsiyi komidine bırakırken yanıma çöktü ve dikkatli bakışlarını üzerimde gezdirdi.
"İyiyim merak etme,bana yemek mi yaptın?" Hafifçe başını salladı.
"Kemik suyuna çorba.Tarifini Hatice Hanımdan aldım, bence güzel oldu. Hadi doğrulmana yardım edeyimde bir güzel içip ilaçlarını al." Yüzümü buruştururken Demir koltuk altlarımdan tutarak beni hafifçe dikleştirdi.
"Ya ama Demir onun tadı çok kötü oluyor hemde kokuyor." Diye sızlandım. Bilirdim, daha önce halamın elinden çok içmişliğim vardı,-zorla- hiç mi hiç sevmezdim, ölü inek gibi kokardı sanki içtiğim o çorba.
"İçeceksin yavrum,hem inan bana yaralarına çok iyi gelecek." Gözlerimi gözlerine çevirirken yalvaran kedi bakışları attım ona. Tâbii Demir bunu yer miydi?
Yemezdi.
"Hadi bunu yiyip sözümden çıkmazsan sana küçük sürprizimden bahsedebilirim." Çorbayı kaşıkla karıştırıp umursamaz bir tavırla konuştuğunda yerimde iyice doğrulmaya çalıştım, ani hareketimle sol yanıma giren sızıyla ağzımdan bir inleme çıktı. Demir hemen belimden tutarak bana destek oldu.
"Şhh sakin ol."Arkama yaslanıp gözlerimi kısarak baktım ona. Elimi hafifçe sol yanıma bastırdım hafifçe.
Tamam,iyiydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMDEN SÜZÜLEN
Chick-LitSessiz bir initli döküldü dudaklarımdan. "Daha yüksek sesle inle,sesini duymama izin ver!" Sert bir sesle,bacak aramdan başını kaldırıp konuştuğunda arkama yaslandım. Göğsüm şiddetle inip kalkıyordu. Halam, bizim bu halde olduğumuzu görürse kesinli...