Selamün aleyküm
Nesquik bağımlısı keyifli okumalar diler~
* * *
Sabah sabah yaşadığımız o tatsız olayların üstünden iki saat geçmişti ve şuan öğle arasından yeni çıkıyorduk.
Kantinde kızlarla oturup sohbet eşliğinde bir şeyler yiyerek karnımızı doyurmuştuk. Sürekli aynı şeyler yemekten sıkıldığımız için bir ara hastanenin önündeki meşhur pizzacıya gitmeyi önermişlerdi.
Kızlarla konuştukça kafam biraz dağılmıştı. Asya'yla birlikte ekipten ayrıldığımızı duyduklarında da baya üzülmüşlerdi.
Tam merdivenlerden çıkarken Melek yanıma gelmişti. Hafif endişeyle yüzüme bakıp,
"Sahra iyi misin? Yüzün çok solgun duruyor istersen izin al Toprak Hoca'dan bugünlük için?"
"İyiyim iyiyim merak edecek bir şey yok. Yorgunum sadece ondandır." diyip sahte gülümsememi takınarak gerçekçi olması için çabaladım.
Elini omzuma koyarak dostane bir şekilde gülümsedi ve "Emin misin? Eğer sormaktan çekiniyorsan ben söyleyebilirim çok ciddiyim." dediğinde elimi havaya kaldırıp iki yana sallayarak daha enerjik bir şekilde" Gerçekten iyiyim. Teşekkür ederim düşündüğün için. Neyse ben kırmızı alanda görevliyim bugün acil oraya geçmem gerek. Görüşürüz." dedim ve yanından ayrılarak kırmızı alana doğru hızlı adımlarla yürüdüm.
Yürürken bir yandan da telefonuma gelen bildirimlere son kez bakıp cebime attım ve kırmızı alana giriş yaptım. Yarından itibaren Toprak Hoca'nın ekibiyle çalışacak olacağım aklıma gelince bir gerilmiyor değildim. Onların ekibi kız erkek karışık stajyerlerdi ve hiçbirini tanımıyordum.
Zaten bu ekipteki arkadaşlarıma yeni yeni anca alışabilmiştim.
Bir ortama girdiğimde oradaki insanları tanıyıp kendimi açmak, rahat olmak benim için çok uzun sürüyordu. Aniden herkesle samimi olabilmeyi başaran, özgüvenli insanlara hep çok özenmişimdir ama maalesef utangaçlığımı yenmem baya zor oluyordu.
Aklıma geçen tanışma yemeğinde hiç sevmediğim sarı saçlı ilgi manyağı olan Sezin isimli kızın da Toprak Hoca'nın ekibinde olduğu gelince yüzümü buruşturdum.
Kaos kokusu alıyorum hocam burnuma yaşanacak kavgaların kokusu şimdiden geliyor.
Aslıhan'ı görünce başımla selam verdim ve yanına gittim.
"Biraz daha iyi misin Sahra? Yaşananlar için çok üzgünüm. Onların adına özür dilerim senden." dedi ve utanarak saçlarını kulağının arkasına attı.
Şuan gözüme öyle tatlı gelmişti ki kızaran yanaklarını mıncıklamak istiyordum.
"Ya saçmalama senin bir suçun yok ki neden özür diliyorsun. İyiyim ben merak etme. Utanıp sıkılmana gerek yok." dedim ve gülümseyerek elimle omzuna dokundum.
"Hadi hadi işimize dönelim. Bugün bir kez daha birileri tarafından azarlanmayı kaldırmaz bu bünye." dedim işi şakaya vurarak ve hemen yataktaki hastaların yanına gidip son durumlarını kontrol etmeye başladım.
Bakmam gereken bütün hastaların durumlarını kontrol edip raporlarına baktıktan sonra birkaç hastayı röntgene götürdüm. O sırada da Aslıhan kendi bakması gereken hastaları kontrol etmeyi bitirmişti. Röntgeni çekilen hastayı yatağına doğru götürdükten sonra hasta bakıcıdan yardım alarak yatağına tekrar yatırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hızlı ve Feraceli
Novela JuvenilHastanede staja başlayalı henüz bir hafta geçmişken bitkin bir halde elinizde çiğ köfte dürümünüzle, yanınızda tanımadığınız bir kızla asansöre bindikten sonra tam kapılar kapanırken içeriye silahlı bir adam girip; "Gençler zahmet olmazsa eller yuk...