Yıldızlar

352 31 52
                                    

Selamlarrr

Telefonum bozulduğu için şifreyi kırdıtmıştım ve içindeki her şey gitti. Wattyde giriş yapadım. kabul etmedi bi türlü hesabımı watty

Ama sonunda başardım ve girdim😌🤘🏻

Neysem hepinize iyi okumalarrrrr

*


*



*




O çok değişmişti. Benimle ilgilenip sürekli yanımda oluyordu. Bana sevgiyle bakıyo dokunurken şefkatle dokunuyordu. Arkadaşlarım ve sevgilim ile kaybetmiş olduğum ailemi bulmuştum ben.

Soobine gelirsek. Onun yaptıkları hala tüylerimi ürpertiyordu. Amacını öğrendiğimi anlayınca gerçek yüzünü bana göstermiş saklamayı bırakmıştı. Benim tanıdığım soobin kesinlikle bu kişi değildi. İlk başlarda beni nerede yalnız bulsa sıkıştırmaya çalışıp o günü beklediği ile alakalı bir şeyler zırvaladı. Beni sıkıştırdığını fark eden hyunjin ve diğerleri yanımdan ayrılmayıp beni korumaya çalışmışlardı.

"Artık evime gidebiliriz."

Okul bitmiş okul kapısının önünde hyunjini bekliyordum. Haftaya projenin son süresiydi. O kadar olaydan dolayı eksik kalan kısmı tamamlayamamış şimdi tamamlayacaktık.

Ona bakıp gülümseyerek, "Hadi gidelim." Dedim.

Ben önüme dönüp yürümeye başladığımda elimi tutup beni durdurmuş daha sonrada parmaklarımızı birbirine geçirmişti.

"Böyle daha güzeller İncilim."

_____

Sonunda evin dış kapısını görmüştük. Nerden baksan iki saattirli eve gelememiştik. hyunjinin sürekli bi yerlere girmesi ve her yerde oyalanmasından dolayıydı.

Evin önüne geldiğimizde hyunjin anahtarı çıkarıp kapıyı açtı. Yorgunluk ve sevinçle evin içine adımladım. Kendimi direk salona attığımda yemeklerle dolu, mum ve güllerle süslü masayı görünce şaşkınlıkla kaldım.

Belime sarılan kolların sahibi kafasını omzuma koyup boynuma minik bi öpücük bıraktı. "O kadar oyalanmamın nedeni bu masaydı. Felix, jisung ve minhodan rica ettim onlar da kabul etti. Yemekleri dün ben yaptım ama masa süsleme işini onlar yaptı. Proje ödevi ise bahaneydi. Sen hastanede annenin yanındayken bununlada uğraşma diye zaten yapıp hocaya vermiştim. Ayrıca annenlede konuştum izin aldım. Tüm gün birlikte vakit geçireceğiz."

Şaşkınlıkla ona dönüp baktım. Kollarını sıkılaştırıp bana en güzel gülümsemesini sundu. Şaşkınlığımı atıp parlayan gözlerimle kolumu boynuna dolayıp sarıldım. "Teşekkür ederim..."

Sarılmama karşılık verip saçlarıma öpücük kondurdu. "Etme sevgilim. Senin parlayarak bakan gözlerin için her şeyi yaparım."

Kafamı gömdüğüm omzundan kaldırıp ayak ucumda yükseldim ve dudağına minik bi öpücük kondurdum. Memnun olduğunu belli eden mırıltılar çıkarmıştı.

"Hadi yemek yiyelim."

Heyecanla kafamı hızlıca salladım. Bu halime kıkırdadı ve belime sardığı kollarını çözüp masaya yöneldi. Onun arkasından benden masaya ilerledim. Sandalyeyi oturmam için çektikten sonra tabağıma yemekleri koymaya başladı.

Tabağında yer kalmamasına rağmen hala bir şeyler sıkıştırmaya çalışıyordu. "Yeter hyun! Nasıl yiyeyim hepsini?"

Dediklerime aldırmadan koymaya devam ederek, " Yersin yersin. Hem dikkatimden kaçmadı sanma çok az yemek yiyorsun böyle giderse ölüceksin resmen! Ne istiyosun sensiz kalmamı mı?"

it's not a problem//HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin