"Sonunda be." Dersi bittiği halde bizi 20 dakika boyunca bekleten changbin hyunga isyan eden Chan hyung çok haklıydı. Muhtemelen ona yaptığım minicik şakadan dolayı biraz intikam almak istemişti.
"Biraz beklediniz diye ne bu tantana."
"Biraz anlayışın 20 dakika mı? Senin beyin harbi sıkıntılı." ona isyan ederek konuşurken yumruk yaptığı elini omzuma geçirdi.
"Sen hiç konuşma yerden bitme. Unutmadım yaptığın şeyi."
Elimi bilmiyorum dercesi açıp alt dudağımı sarkıttım. "Ne yapmışım hiç haberim yok. Tüh."
"Dua et velet keyfim gayet yerinde." Diyerek memnunca gülümsedi.
"Noldu lan? Niye mutlusun?" Kaşlarını çatıp sorgular gözlerle bakan mine döndü changbin hyung.
"O nasıl soru amk mutlu da mı olmayalım."
"Onu mu kastettim mal. Bi şey var ki bizi beklettim ve bu kadar mutlusun."
Seungmin gerçekten hepimizi çok iyi tanıyıp analiz ediyordu. En ufak hareketimizden bile ne hissettiğimiz anlayan biriydi. Bu hem güzel hemde ürkütücüydü.
Anında sırıtmaya başlayan hyungumla hepimiz onu dürtmeye başladık.
"Noldu lan yerden bitmek bi mutlusun." Chen hyungun dediği lafa bile sinirlenmeyen changbin hyung ile şaşkınlıkla baka kaldık.
"Oha yerden bitme lafına bile kızmadı. Hyung şu geçen aldığın tişörtü alsam mı bir kaç güne."
"Bokunu çıkarma jeong sikmeyim belanı."
Oflayarak yüzümü astığımda Chan hyung gülerek ilk önce saçımı karıştırdı ardındansa yanaklarımı sıktı.
"Hadi geç olmadan gidelim kafeye yolda changbin ne olduğunu anlatır."
Hepimiz seungmini onaylayan mırıltılar çıkarırken yürümeye başladık.
Sağımda Chan hyung solumda min vardı. Mükemmel çiftimin arasından çekilip kendimi changbin hyungun yanına attım. Min bana baktığında göz kırpıp dudaklarımı oynatarak 'bir şey değil' dedim. Min hafif pembeleşen yanaklarıyla bana bakarken Chan hyungum kolunu onun omzuna atmasıyla iyice kızarmıştı.
Gülmemi bastırıp changbin hyungu dürtüp kafamla onu işaret ettim. Chan hyung gayet rahat bir şekilde ona temas edip sohbet ederken seungmin şekilden şekle giriyordu. Bu hali hem tatlı hemde komikti. Tabii herkese karşı sert ve ketum olan seungminin biri için bu hale gelip çekingen olması ayrı bi şaşırtıcıydı.
"Chang ve jeong eğer kıkırdamayı kesmezseniz ikinizide ben sustururum." Diyen Chan hyung ile ikimizde panikle birbirimize bakıp sustuk. Adamda nasıl bi kulak varsa duymuştu sesimizi ve Chan hyungdu bu yapardı dediğini.
"Amk nasıl bi kulak var sende. Lisedeki fizik hocam gibisin fısıltıyı duyup normal konuşulduğu da duymuyosun."
"Yok yok ben anladım hyung, bize gelince duymuyo ama sevdiğine gelince kurt misali kulakları dikleşiyo duymadığı bok kalmıyo."
"Eğer sesini kesmezsen duymakla kalmam jeong efendi."
Chan hyunga gergince gülümseyip baş parmağımla işaret parmağımı birleştirip dudağıma fermuar çektim. Memnunca gülümsedikten sonra changbin hyunga döndü.
"Anlat bakalım ne oldu?"
Anında sırıtan changbin hyung ile kolumla onu dürtüp güldüm.
Parıldayan gözleriyle bize dönüp heyecanla konuştu." Sizden ayrılıp sınıfa gittim ya işte oturdum boş bi yere bir kaç saniye sonra biri oturdu yanıma. Bi baktım sarışın yarim. 'iyi misin neden yüzün asık?' Dedi. Beni merak etmiş böyle görünce. Tabii ben bi eridim, ben bi fenalaştım. Böyle elim ayağıma dolandı."
Hepimiz onun bu haline tebessüm ederek dinliyorduk. Changbin hyungu böyle görmek bizide mutlu ediyordu.
"Neden cevap vermiyorsun rahatsız mı oldun?, demesin mi bi de zeytin gözlüm. Bide dudaklarını büzerek üzgünce soruyo kurban olduğum. Aq heyecandan cevap vermeyi unutmuşum. Dedim asma dudağını ben cevap vermeyi unuttum. Benim mal olduğumu düşünür derken kıkırdayıp tatlı dedi. İnana biliyo musunuz."
Heyecanala yerinde zıplamaya başlamasıyla kıkırdadık. Konu aşık olduğu erkek olunca çocuklaşan hyungumun bu hareketleri görülmeye değerdi.
"Sonra bana dedi ki 'o zaman ders sonrası bir şeyler yapalım mı?' Sen dersinde ben reddeder miyim be gülüm diyemedim tabii. Olur gidelim demekle yetindim ama sonra aklıma siz amcıklar geldi. Dedim bizim agalarla buluşacaktık onlara yazayım gelemeyeceğimi."
"Vay piç bizi satıcaktın demek." Diye araya giren mine, "sizi görmediğim bi gün bile yok aq salında eniştenizi kendime düşüreyim." Demesiyle kıkırdamıştım.
"Neyse ya devam ediyorum. İşte sonra enişteniz dedi ayıp olur arkadaşlarına dedim ne ayıbı gülüm seni bulmuşum bırakır mıyım."
"Düzgün anlat amcık."
"Tamam lan. Bizimkiler takmaz merak etme dedim. Baktım ısrar ediyo ayıp olur diye dedim sende arkadaşlarını getir grup buluşması olsun. Enişteniz çok inatçı götümü yırttım gelsin diye."
"Yani şimdi eniştemizle buluşmaya gidiyoruz." Diye şaşkınlıkla sordum. O kadar öve öve bitiremediği oğlanı görecek olmak heyecanlandırmıştı beni.
"Vay be. Sonunda o meşhur 'yarini' göreceğiz." Chan hyung boştaki kolunu uzutatıp changbin hyungun omzuna pat patladı.
"Tebrik ederim sonunda eniştemizi kaptın." Minin dediği ile elini havaya kaldırmış övgüleri karşılıyordu.
Onun bu hali ile gülüp eğlenirken kafeye geldiğimiz fark ettik. Changbin hyung içeriye hemen girip baktığında onların olmadığını söyleyerek bize insanlardan uzak olan duvar köşesinde ki bi masaya yöneltti.
"Siz siparişlerinizi verin bende yarime yazayım neredelermiş."
Onu onaylayarak elime menüyü alıp incelemeye başladım. Canım soğuk bir şeyler istiyordu. Menüde soğuk içecekler kısmına geldiğimde gözümü gezdirdim. En sonunda çilekli milkshake alma fikrimle menüyü önüme koydum. Sıcak havadan dolayı elimle kendime hava yaparken gelen garsona sırasıyla sipharişi verdik. Garsonun gitmesiyle oturduğum yerden doğrulup hyunguma baktım.
"Eee hyung yazdı mı yarin."
Onu sormamla anında hyungumun gözlerindeki yıldızlar kendini belli etmişti. Bu hali yüzümde buruk bir gülümsemeye neden oldu. Bir zaman benim de böyle olduğum istemesemde aklıma geliyor içimde ki bir yerlerde bastırdığım duygularıma ulaşıyordu. İçimde ki sızlayan yarayı görmemezlikten gelip konuşan hyunguma dikkatimi verdim.
"Bi beş dakikaya burda olurlarmış. Üç arkadaşı geliyormuş onunla birlikte. Aynı bizim gibi bi grup işte. Hatta biri de bizim okulda sanırım adı-"
"Changbin!" Tanıdık gelen sesle ritmi artan kalbimi yok sayarak hyunguma seslenen kişiye doğru kafamı çevirdim.
_____
Kısa oldu ve pekte güzel olmadı bu bölüm
Güya erken yazıcaktım ama bu aralar pekte vaktim olmuyooo
ŞİMDİ OKUDUĞUN
it's not a problem//Hyunin
FanficOkulun ucubesi Yang Jeongin ve onun zorbası Hwang Hyunjin.