it's not a problem//Hyunin

Teşekkür ederim

Herkes bir yandan sessizce kahvaltısını ediyor bir yandan da ben ve hyunjine kaçamak bakışlar atıyordu. Sabah aynı yatakta uyuduğumuzu görmüşler üstüne birbirimize gülümseyip durduğumuz için tuhaf karşılamışlardı. Meraklarını yüzlerinden okusamda kimse soru sormaya cesaret etmiyordu, açıkçası soru sormamalarıda bizim işimize geliyordu. Bir kaç dakika daha devam eden bu sessizliğin ardından seungminin elindeki çatalı seslice masaya koyup gözlerini bana dikmesiyle o anın geldiğini herkes anlamıştı. Az sonra bana soru soracak ve ondan aldıkları cesaret ile diğerleride soru sorup darlayacaktı.

"Dünü net hatırlamıyorum ama analaşılan senin kaybolduğun ara ikiniz arasında dün gece bir şey olmuş. Ne oldu dün gece?" Gözü bir bende bir hyunjinde gezerken en son gözlerini bende sabitleyip soruyu yöneltmişti. Ne kadar sakin ve net çıksada sesi içinden kendini dizginlemeye çalıştığına emindim. Hyunjin ile yakın olmam hiç hoşuna gitmemişti lakin bende Yang jeongindim istedikleri cevapları onlara vermeyecektim.

Elimdeki çatalı masaya koyup seungmine baktım gülümseyerek. Diğerleride yemek yemeyi bırakmış bizim açıklamamızı bekliyordu. Ben konuşmayınca yanımda oturan hyunjin konuşmak için yerinde kımıldadığında elimi bacağına koyup hafif sıktım. İşaretimi anlayıp bana baktığında karşılıklı gülümsedik ve o geri tabağındakileri yemeye devam etti.

Tekrardan seungmine döndüğümde kaşlarını çatmış bizi izliyordu. "Evet, dün gece aramızda bir şeyler oldu ama bunu şuan anlatmayı düşünmüyorum seungmin."

"Jeongin sen şaka mı yapıyorsun? Dün gece neler oldu ve siz ne zamandırlı bu kadar yakınsınız?"

Seungmine gülümseyip Chan hyunga döndüm. "Siz ne zamandırlı sevgiliyseniz bizim aramızda o zamandan beri iyi." Dediğim ile ikisi birbirine bakış atıp kalmıştı. Chan hyung pek önemsemesede seungmin kızarmaya yavaş yavaş başlamıştı.

"Oha lan siz ne zamandan beri gizli gizli manita oldunuz." Changbin şaşkınlıkla konuştuğunda diğerleride şokla ikisine bakıyordu.

"Yeni zaten... Daha dün sevgili olduk partiye gitmeden önce. Chanin benden isteği şey buydu onu sevmem. Zaten ona karşı hislerim olduğunu söylediğimde de sevgili olduk. Ayrıca daha dün sevgili olduk sen nerden biliyorsun tilki?"

"Dün partide birbirinizi yiyordunuz bende ortaya olta attım sende yuttun ve itiraf ettin."

Hyunjinin kıkırtısı kulağıma geldiğinde gülümsemiştim.

"Bizim tilkiye bak büyümüş neler yapıyo." Chan hyung bana gülümseyerek baktığında kıkırdayıp diğerlerinin şaşkınlığını izlemeye devam ettim.

"Ulan seungmin hemen oltaya mı geldin. Ne rezil adamsın." Felix rahat durmayıp kahkahaları arasından seungmine bulaşmayı ihmal etmemişti.

"Yalnız lix sende en son kendini çamaşır makinesine sokmuştun" sesimi değiştirerek, " 'changbin çamaşır makinesine sıkıştım beni kurtarmak ister misin?' Diye bağırıyordun."

Masadaki herkes kahkaha atmaya başlarken Felix şaşkınlıkla put gibi durmuş ve yüzü boydan boya kıpkırmızı olmuştu.

"Hayır yapmadım." Kafasını sağ sola sallayarak reddeden lixi onayladığımda hala inatla yapmadım diye diretiyordu.

"Evet Felix maalesef yaptın." Çığlık atıp yüzünü utançla masaya gömdüğünde herkes gülmekten gözünden gelen yaşı siliyor ve karnını tutuyordu.

"Bide bana rezil diyo asıl sen rezilsin." Seungmin zar zor konuşa bildiğinde kahkahasına devam etmişti.

"Ulan Felix ulan Felix. Senin kadar rezil bi salak görmedim. Anladık kendini siktiriceksin bari düzgünce iste."Jisung, felixle uğraşırken hyunjinle birbirimize baktık.