Kafam tam anlamıyla karışıktı. Bu olayın konusunu kimse açmamıştı muhtemelen seungmin onlara geçmişi anlatmış ve bana sormamalarını tembihlemişti.
O gün hyunjine yaptığım şeyi düşününce doğru mu yaptım yapmadım mı emin olamıyordum. Ona olan her şey bitti diye düşünmüştüm ama kırgınlıkla atan kalbim tüm düşüncelerimi yıkıp geçmişti.
"Jeongin dolaşalım mı biraz?" Düşüncelerimi kafamdan def edip changbin hyunguma döndüm. Anlaşılan o gün gelmişti.
"Tabii hyung." Diyerek içeceğimi elime alıp oturduğum sandalyeden kalktım. Diğerleri bize konuşacağımız konudan dolayı endişeyle baksada onlara sorun yok dercesine gülümseyip yürüdüm.
Kafeteryadan çıkıp okulun arka bahçesinde yürümeye başladık. İkimizde ses çıkarmıyor konuşmak için adım atmıyordu. Bu sesizliği yok saymak için pipeti ağzıma alıp içeceğime gömüldüm.
Sessizliği bozmaya yemin etmiş gibi yürümeye devam ederken artık dayanamayar içeceğimden son yudumu alıp hyunguma döndüm.
"Hyung çekinmeden sorabilirsin." Gülümseyip elimi omzuna koyarak destek vermeye çalıştım. İşe yaramış olucak ki o da gülümseyerek ellerini cebinden çıkarıp konuşmaya başladı.
"Seung anlattı olayları tahmin etmişsindir."
Kafamı sallayarak onu onayladım.
"O gün sen ve o, kafeden çıktıktan sonra ne olduğunu söyledi mi seungmin?"
"Hayır. Ne ben sordum ne de o söyledi."
Önüne dönüp tekrardan elini pantolonunun cebine soktu. Arada konuşmak için ağzını açıyor ama hiç bir şey demeden geri kapatıyordu.
"Hadi anlat hyung çekinme. Ne oldu biz çıktıktan sonra?" Bu soruyu ilgisizce sormuştum sırf anlatsında içinde tutmaktan kurtulsun diye. Yoksa duyacaklarımı duymak istediğimden pek emin değildim.
Nefesini verdikten sonra konuşmaya başladı changbin hyung. " Onlar kafeye geldiğinde değişin atmosferi zaten fark etmiştim ama... Anlayamadım senin o tepkilerini ya da seungminin nefret dolu bakışlarının nedenini. Tanışma sırasında o öy-"
"Hyunjin. İsmiyle söyleyebilirsin hyung."
Emin misin der şeklinde bana bakınca ona gülümseyip kafamı aşağı yukarı salladım onaylamak için.
"Pekala, hyunjin o sırada sana onları diyince şaşkınlıkla olduğum yerde kaldım. Zaten her şey çok hızlı gelişti bir anda ikiniz kalkıp gittiniz. Küçük kardeşimi o kadar acı içinde görmek içimi acıttı peşinden gelmek için ayağa kalktım ama Felix engel oldu."
"Felix mi? Seungminin engel olduğunu sanıyordum." Gerçektende öyleydi. Felixin hyunga engel olacağını düşünmezdim. Ayrıca neden engel olmuştu?
"Evet, Felix engel oldu. Ona neden beni tutup gitmeme engel olduğunu soracağım sırada ' lütfen gitme changbin. Sana neler olduğunu nereden tanıştığımız şuan söyleyemem ama şunu bilmelisin. İkiside çok yaralı en çokta Jeongin. Yalnız kalıp konuşmaları gerek birer yetişkin olarak. Şuan pekte birbirlerini dinleyeceklerini zannetmiyorum ama ilk konuşma olursa devamı da gelir. Belki affetmezler birbirlerini ama en azından yaraları hafifler. O yüzden lütfen gitme.' o bunları üzgün gözleriyle bana bakarak söylerken yerimde kaldım. Chande ayağa kalkmıştı senin yanına gelmek için ama o da bu sözlerin üzeri geri oturdu. O an anladım geçmişte azda olsa bahsettiğin arkadaş grubunun onlar olduğunu." Nefeslenmek için sustuğunda changbin hyung, bende içeceğime gömüldüm. Felixin dediklerini düşünmek istemiyordum. Söylediklerini haklı bulmak istemiyordum.
"Masada herkes sesizce oturmuş önüne bakıyordu. Kimsenin cesareti yoktu konuşmaya. Seungmin dışında. Gerçi o da konuşmuyor ama bakışları ile yiyip bitiriyordu felixi jisungu minhoyu. Daha fazla bu gerici ortama dayanamayarak hesabı istedim. Herkes kalkıp gitsin ve bu gün son bulsun diye ama o sırada hyunjin ağlayarak içeri girdi." Yürümeyi durdurup kafasını yerden kaldırıp bana çevirdi. Onun durmasıyla bende durup ona baktım. Gözlerinde tereddüt vardı. " Bunu demek ne kadar doğrudur bilemiyorum jeong ama söylemem gerekmiş gibi hissediyorum. Ne kadar o çocuğu sevmesemde o gün çok kötüydü. Vücudu şiddetli bi şekilde titriyor, ağlamaktan önünü göremiyordu resmen. Arkadaşları onun yanına panikle gittiğinde bile sadece senin adını sayıklayıp duruyordu."
Tamam onu o hala ben getirmiştim, böyle olacağını bilerek ben yinede o hareketi yapmış o sözleri söylemiştim. Peki neden bunları duyunca sızlayan kalbimle dolan gözlerime engel olamıyordum?
Dolan gözlerimi saklamak için göz temasını kesip yürümeye devam ettim. Hyungda peşimden geldi.
"Seungmin her şeyi anlattı onlarla olan bağını geçmişini biliyoruz chanle. Onları görmek istememeni o günden sonra kendini dışarıya kapatıp ağladığınıda biliyoruz jeong. Hiç şaşkınlıkla bakma biz senin hyungunuz küçüğümüzün en ufak bakışından ne yaptığını ne hissettiğini anlarız. Sadece... Sadece kendini bize kapatma jeong tek başına üstesinden gelmeye çalışma. Biz aile olmadık mı birbirimize? Ben her evden atıldığımda sen sahip çıktın bana. Chanin yaşadığı her sıkıntıda sen onu dinleyip derdine ortak oldun çözüm ürettin. Seungmin her ağladığında sen onun göz yaşını sildin. Bırak artık her şeyi tek başına üstlenmeyi. Bizde sana aile olmak istiyoruz lütfen izin ver bize."
Olduğum yere sabitlenmiş tutamadığım göz yaşlarımla hıçkırarak ağlamaya başladım.
"H- hyung." Diyerek changbin hyunguma sarılıp göğüsünde içimdeki tüm yükü kusmak istercesine ağladım.
Akan yaşlarla tüm acılarım akıp gidiyor yalnız hissetmiyordum.
Saçımı okşayıp bana sarılan hyunguma daha çok sığınmak istercesine sarıldım. Bunca ay tek başıma iyi idare edip dayanmıştım ama onu görmemle içimdeki kırgın Jeongin ortaya çıkmış kendini gizlemeyi reddetmişti.
Artık tek başıma üstlenmektense yanımda ailemin olması rahatlığıyla ağladım. Benim için aile anne baba kavramı değildi. Hiç bir zaman da olmamıştı. Benim aile tanımım arkadaşlarımdı. Onlar benim ailem sırdaşım yoldaşımdı. Onlar olmazsa eğer bu enkazda ki jeongin hiç bir zaman ayağa kalkamaz hep tökezlerdi.
Ağlamam hafiflediğinde kafamı hyungun gösüğünden kaldırdım. Bana şefkatle bakıyor küçük kardeşinin onlara engel olmamasından mutluluk duyuyordu. "Sümüklü jeong ağlaman bittiyse sana pamuk şeker almaya gidelim mi?"
Burnumu çekerek güldüm. " Gidelim. Ama sümüklü jeong burnunu üzerine silmeden önce."
"İğrençsin." diyerek yüzümü kendinden uzaklaştırsada gülerek yapıyordu bunları.
İkimizde kıkırdayarak birbirimizden ayrılıp üniversitenin çıkışına doğru yürüyerek pamuk şeker yemeye gittik.
_____________
Selam selam selamm
Nasılsınızz nasıl geçti yazılılar
Umarım güzel geçmiştir ☆Tatile girdiğimizde göre daha çok aktif olma dileği ile güzell bir tatil diliyorumm
Son olarakk bu eklediğim şarkı Jeonginin yaşadığı duyguların tercüme edilmiş hali gibi geldi zaten çok sevdiğim bi şarkıydı artık daha anlamlı geliyor
ŞİMDİ OKUDUĞUN
it's not a problem//Hyunin
FanfictionOkulun ucubesi Yang Jeongin ve onun zorbası Hwang Hyunjin.