"Bir oyun oynayalım, bu oyunun kralı ben, kadınım ise sen olacaksın. Söyle küçüğüm, benimle cehenneme ilk adımını atmaya var mısın?"
Bir insan iki renk olamazdı, bir insan acımasız ama aynı anda merhametli de olamazdı. İnsanın ensesindeki şüphe ko...
İkinci kitaba hoşgeldiniz esirlerim;)) Bu kitap bol bol aksiyonla ve acılarla geçecek, umarım psikolojiniz sağlamdır:))
Şahsen benim psikolojim yerinde değil..:)
Özlediniz mi? Ben sizi çok özledim, fazla özledim. Yazmış olduğum bebeklerimi de çok özledim, ne kadar onlara fazla kırgın olsam da hepsi kalbimin içinde.. Sizin de olduğunuz gibi.❤️
Şimdi geriye yaslanın ve ikinci kitabın ilk satırlarını okumak için hazırlanın. Şayet kötü & iyi günler bizi bekliyor;) nisadoganay
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
26. BÖLÜM: YOKUŞLAR ve YOK OLUŞLAR
~ALİN MİNA RÜÇHAN~
Topuklu ayakkabılarımın çıkardığı tok ses, bu eski ve rutubet duvarlarda yankılanıyor ve tekrar kulaklarımla ulaşıyordu. İlk başlarda bu ses beni sinir etse de artık alışmıştım, bana ait bir ses gibi geliyordu kulağıma.
Sanki benim geldiğimi işaret eden bir ses gibi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dik duruşum ve umursamaz gözlerimi yanımdaki adamlara hiç çevirmeden hedefime yürüdüm. Gözümde güneş gözlüğü olduğundan kurbanım gözlerimi muhtemelen görmüyordu.
Sorun değildi, gözlerimi görmesine gerek yoktu, nede olsa kim olduğumu çok iyi biliyordu. Bu bile ona yeterdi.
Kurbanım sandalyeye bağlanmış bir şekilde oturuyordu, gözü ve yanağı morluk içindeydi. Adamlarım getirirken fazla hırpalamışlardı sanırım.
Yavaş ama tekinli adımlarla kurbanımın üstüne yürüdüm, beni görür görmez alayla sırıtmaya çoktan başlamıştı. Ondan beklenen bir hareketti, hiç şaşırmamıştım.
