"Bir oyun oynayalım, bu oyunun kralı ben, kadınım ise sen olacaksın. Söyle küçüğüm, benimle cehenneme ilk adımını atmaya var mısın?"
Bir insan iki renk olamazdı, bir insan acımasız ama aynı anda merhametli de olamazdı. İnsanın ensesindeki şüphe ko...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
28. BÖLÜM: GEÇMİŞLE YÜZLEŞME
~ALİN MİNA RÜÇHAN~
İçim üşüyordu, tenim üşüyordu, ruhum üşüyordu..
Ama bu adamı gördüm göreli aslında hiç üşümediğimi fark etmiştim.
Tanımadığım bu adam içimi öyle bir üşütmüştü ki, ruhumun bir daha ısınacağını sanmıyordum.
Tanımadığım bu adamın gerçek maskesini tanıyordum, lenslerin arkasında sakladığı yeşil gözlerini de tanıyordum, onu en savunmasız ve güçsüz anının bile nasıl olduğunu biliyordum.
Ben bu yabancıyı tanıyordum ama o bir o kadar da yabacıydı bana. Kahve tarafı bana öyle bir yabancıydı ki onu gözüm kapalı öldürebilir ve hiç üzülmeden cesedine basarak geçebilirdim. O kadar acı veriyordu kahve tarafı bana..
"Öldürebilir misin ki beni?" demesiyle bütün hayallerimden çıktım, aslında odadan çıkmam gerekirdi ama o görüntü gitmiş başka bir görüntü gelmişti.
Onun tam önündeydim, yerimden bile kıpırdamamıştım ve hala ona bakıyordum. Hayaldi, az önce söylediklerimin hepsi hayaldi. Bir bebek kaybettiğimi, ondan ölesiyle nefret ettiğimi.. hepsi hayaldi.
"Şimdi şirketimden defolup gidiyorsun ve bir daha asla karşıma çıkmıyorsun! Eğer çıkarsan sana yemin ederim ki seni öldürürüm. Gözümü bile kırpmadan can çekişmeni izlerim, anladın mı beni? Defol git!"
Bu kurduğum son cümle olmuştu sanırım..
Devran bir kaşını havaya kaldırdı ve bana bir adım daha yaklaştı. Vücutlarımız neredeyse birbirine değecekti, o kadar yakındı bana.
"Emin ol öldürürüm," diye fısıldadım, "eski Alin'i arama, Dinçer çünkü sen onu kendi ellerinle öldürdün." Acıtıyor mu? Sözlerim sana ağır geliyor mu? Gelmiyor gibi görünüyor, gözünde her zaman bu kadar değersiz miydim? Ben sana neden bu kadar değer verdim o zaman? Beni sevmeyen birinin neresini sevdim? Çok mu muhtaçtım aşka veya sevgiye? Benim senden nefret etmem gerekiyor, senin benden değil..
Hiç etkilenmedi sözlerimden, düz bir şekilde kahverengi gözlerini benim yeşil gözlerime dikti. İkimizin de tarafı belliydi..
