23. KANIT MI İSTİYORSUN?

20.5K 1.2K 868
                                    

Selam selam selamm

Evet, kitabın adında ufak bir güncelleme oldu çünkü insanlar diğer türlü aldatma kitabı olduğunu düşünüyorlarmış. Ben hiç o anlamda düşünmemiştim. Iy yani. O yüzden kurguyu daha iyi anlatacak bir kelime düzeltmesi yaptım. İhtimaller Cesedi, Mısra'nın paranoyalarını yenme süreciyle ilgili arkadaşlar. Kafasını bulandıran kötü ihtimalleri zihninde öldürmesiyle ilgili. Okudukça ismi daha iyi anlayacaksınız. Benim içime sindi şahsen. Kurguyu daha iyi yansıtıyor. Üstelik onlar için pekte şehvetin cesedi olmayacak gibi 🙂

Ayrıca sınır çok değil arkadaşlar. Bir önceki bölüme bakarsanız 4binden fazla kişinin okuduğunu görebilirsiniz. 4bin kişinin 600'nun oy vermesini beklemek uçuk bir istek değil bence.

Bu kitaba bu zamana kadar yazılmış en uzun bölümü okumaya uğurluyorum sizi. Keyifli okumalar.

SINIR:
600 OY 600 YORUM


23.BÖLÜM: KANIT MI İSTİYORSUN?

Hiç kendinizi duygularınızı ifade edemeyeceğiniz durumlarda hissettiniz mi?

Belirli zaman aralıklarıyla gördüğüm bir kâbus var. İnsanlar bir şey söylüyor, bir şeyler anlatıyor. Bana sorular soruyorlar, hakkımda yanlış yargıları olduğunu görüyorum. Söyleyeceklerim aklımda sıralanıyor. Sonra ağzımı açıp onlara her şeyi anlatmak istediğimde sesim çıkmıyordu. Kendimi zorluyorum, dilimi hareket ettirmeye çalıştıkça karşımdaki kişilerin yargıları büyüyor sanki. Öfkem büyüyor, anlatabilmek istiyorum. Konuşmaya çalışırken kan ter içinde uyandığımda gecenin karanlığı, içimdeki karanlıktan küçük geliyordu.

O rüyaların hiçbirinde kendimi anlatamadım.

Duyguları hiç dinlenmemiş bir kız çocuğu, duygularını ifade etmekte zorlanan bir kadına dönüştü. Ancak sadece babasına karşı. Onunla en ufak tartışmamızda ağlamamak için kendimi zor tutardım. Hiç kimsenin yanında bunu hissetmedim. Aksine insanlara duygularımı ifade etmekte problemim olmadı, ne düşünüyorsam söylemekte zorlanmadım ve bu çok özgür hissettirdi. Fakat bunu hiç babamın yanında yapamadım. Onun yanındayken duygusal anlamda bir tutsak gibiydim. Çünkü babam empatinin ne olduğundan habersizdi. Eğer onunla yanı fikirde değilseniz, bunu onunla konuşamazdınız bile. Babam duygulardan anlamazdı. Annem gittikten sonra, babaannemle yaşarken özellikle akrabalarının yanındayken çok fazla konuşmamamı söylerdi. Oysa annem varken, o hep benim duygularımı dinlemek isterdi. Onunlayken özgürdüm. Babamla olduğumda ise bir yığın kural vardı.

Büyükler varken konuşulmazmış. Annem beni çok şımartmış. Neden hep odamdaymışım? Odamın kapısını bir daha kapalı görmeyecekmiş. Ev işlerine yardım edecekmişim, ne biçim bir kızmışım? On dört yaşlarındayken sofrayı toplamak için eğildiğimde görünen dekoltem ne ayıpmış. Düzgün giyinmeyi bilmiyor muymuşum? Kendimi ne sanıyormuşum.

Evet, ciddi baba sorunlarım vardı. Baba ve baba tarafı sorunları. Şimdi hayatımda olmasalar da değişen bir şey yoktu. Anıları benimleydi.

Bir insan hem babasından nefret edip hem onu delice sevebilir mi? İki zıt duyguyu da o kadar derin hissediyordum ki. Nefretim de sadakatim de gözlerimi karartıyordu.

Eğer söylendiği gibi babamla olan ilişkim, karşı cinsle olan ilişkimle benzer olarak gelişecekse büyük bir problemim vardı.

Yıllardır içimde kötü bir his var. Beni hiç anlamadılar.

İhtimaller Cesedi +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin