···
Jisung duyduğu ayak sesleriyle başını kaldırmış, kapıda dikilen ve gözlerinden uyku akan Changbin'i görmesiyle başını başka yöne çevirmişti. Kendine verdiği sözü tutmaya çalışıyordu.
"Hoşt!" dedi resmen fısıldayarak. Sesinin kapıdaki bedene ulaştığına bile emin değildi. "Git buradan pislik!"
Changbin bir süre daha Jisung'u izleyip dayanamadığında konuştu. "Mis gibi odan, yumuşacık yatağın var. Burada mı yatıyorsun yani?"
Jisung tehdit edercesine yastığı havaya kaldırıp Changbin'e doğru sallıyordu. Büzülen dudakları ve çatılan kaşları onun sinirliden çok aptal gibi görünmesine sebebiyet verse de umrundaymış gibi görünmüyordu.
"Gitsene sen! Niye geliyorsun buraya? Kış kış, başka kapıya!"
Başını sağa doğru eğip elini gitmesi için sallarken Minho uyanmasın diye bu küçük, saçma kavgayı sona erdirdiler.
Changbin, lavaboya girerken kendisine nedensizce kin tutan bu çocuğun kim olduğunu merak ediyordu. Arkadaşı mı fazla ilgi göstermişti yoksa doğuştan gelen bir şımarıklık mı vardı üzerinde?
Düşünmeyi bırakıp işini halletmiş, ellerini yıkarken aynadaki yüzüne kendince övgüler yağdırmış ve uyumak için yatağına geri dönmüştü.
Minho her zaman bilinçli uyurdu, alarm kurmayı unutsa da erken kalkardı. Bugün de aynı olay yaşanmıştı. Changbin'in kulaklarını tırmalayan alarmdan önce kalkmış, duvarlara tutuna tutuna lavaboya gitmişti.
Öte yandan Changbin, arkadaşının alarmına lanetler okurken başucundaki saati duvara fırlatmamak için kendisiyle savaş veriyordu. Kulakları yerine alarmı kapatsa bu acıdan kurtulacağını bilse de kolunu uzatmak için fazla üşengeçti.
Sesten dolayı odaya gelen Minho kurtarıcısı olmuştu. "Kapat şu alarmını!" derken adeta kükremişti.
Minho onu onaylayıp dijital saatin yönünü çevirdikten sonra dün gece üzerini değiştirmediğini fark etti. Kırışan yakalı kazağına bakarken ofladı ve gardırobundan yeni kıyafetler çıkardı.
Üzerini değiştirip kahvaltı hazırlamak için mutfağa gitti. Tekrar internetten sipariş etmek istememişti, ancak evde pek sağlıklı yiyecekler de yoktu.
Diğerlerinin kendisi gibi erken uyanmayacağını biliyordu, özellikle Changbin'in. Öğlene kadar uyurdu genelde. Jisung'tan da pek emin değildi ama arkadaşından farklı olmayacağını düşündü.
Oturma odasına geri dönüp perdeleri ve camları açtı. İçeri giren temiz havayı içine çektiğinde ruhundaki karışık düğümler bir bir açılmış gibi hissediyordu.
İstemsizce kapanan gözlerini aralayıp pencerenin önünden çekildi. Bunca zamandır koltukta uyuyan Jisung'u nasıl fark etmediğini sorgularken kendine kızdı. Yanına diz çöküp hafifçe omzunu dürttü.
"Jisung, kalk ve yatağına git."
Herhangi bir tepki almamıştı. Biraz daha sertçe uyuyan bedeni sarstığında Jisung ağzını kapatarak esnedi. Kollarını iki yana açıp gerinirken sonunda gözlerini açmış, bakışlarını önündeki doktoruna çevirirken acıyla eski pozisyonuna dönmüştü.
Saatlerce bu hâlde uyuduğu için boynu tutulmuştu. Elini ensesine atıp yüzünü buruştururken başını çevirmeyi denedi, bu deneyimi kocaman bir başarısızlıkla sonuçlandığında yüzünü buruşturdu.
"Neden burada uyudun ki?" dedi Minho koltuk başlığından aldığı destekle ayağa kalkarken. Jisung'un da kalkması için elini uzatmış, biraz geriye çekilip ona yer açmıştı.
Omuz silkerken ağrıyan boynunu sola doğru eğerek odadan çıkan Jisung aslında komik bir görüntü oluşturuyordu. Çoğunlukla aynı dertten muzdarip olan Minho empati kurabiliyordu fakat dışarıdan bakanların kendisini de böyle gördüğünü hayal ettiğinde kıkırdamadan edememişti.
Jisung kapı eşiğine takılıp yere kapaklanmadan önce duvara tutunabilme vakti bulduğu için şükretti. Sabah sabah aksiyon yaşıyordu, üstelik uykusunu da tam almamıştı. Sinirle ellerini beline yerleştirip lavaboya girdi.
Yüzünü soğuk suyla yıkayıp kâğıt havluyla kuruttu. Doktorunun yanına giderken tavan olan hevesi evde başka biri olduğu aklına geldiği an yerle bir olmuştu.
Yine de bozuntuya vermek istemedi, onu evden göndermek istiyordu. Bunun için yetkisi yoktu ve lafı geçer miydi bilmiyordu, yine de Minho'ya söyleyecek ve eskisi gibi ilgi görmek için çabalayacaktı.
···
Dayanamadım ve yayınlıyorum, bundan sonra taslak biriktireceğimm
Okuduğunuz için teşekkür ederiim 💘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
maniac ✓
Fanfictionher ne kadar fiziksel yaralar açsa da, onun, ruhunu besleyen sevgisine muhtaçtı. bedeni defalarca kez ölse bile ruhunu yaşatan doktoru olduğu sürece toparlanacaktı. ; minsung | cr: stray.kings143 [ig] @naragasyung