16. BÖLÜM

26 3 0
                                    

Bölümlere uzun aralar verdiğimin farkındayım fakat bunu bir düzene koymaya çalıştığımı söylemeliyim. Desteğiniz benim için çok önemli lütfen bunu benden esirgemeyin. Oylarınız ve yorumlarınız olmadan yazma isteği kazanamıyorum çünkü bunun boşa gittiğini düşünüyorum. 

Yine de buradayım ve her zaman yazmaya devam edeceğim çünkü bu işi gerçekten yapabildiğimi hissediyorum ve daha da önemlisi bana iyi geldiğini söylemeliyim.

Keyifli okumalar :)

**

Öylesine derin ve farklı bakıyordu ki onda gördüğüm duygu değişimlerine şaşırır olmuştum. Her insanı dönüşebilecek kişiliklerini göze alarak tanıyan ben, herkesin altında sakladığı farklı gerçek kişiliğe inanan ben; onda gördüğüm her değişimde inanamıyordum.

Bana hissettiklerini açıkça gösteren adam gün geliyordu karşıma asıl amacı için beni kullanacak olarak çıkıyordu. Ben ondan güven isterken o, bana güvenme der gibi bakıyordu. Ardından ona güvenmemeyi seçip ondan uzaklaşmaya çalıştığımda gitmemi istemiyordu. Yaptıklarından pişman olduğunda bile yapacaklarından vazgeçmiyordu.

Şimdi karşımda hissettiklerini bana hissettirir gibi gözlerimin içine bakıyor, aramızdakilere ihanet etmememi bekliyordu. Aramızdakilere olan ihanetin, bana ihanet ettiğinde gerçekleştiğini bilmiyor gibi davranıyordu.

Vural'ın karşısında durmuş, ona saldırmak için tek bir hareketimi bekliyor gibiydi. Aramızdakileri devam ettirmeye karar verirsem yaptığı şey için onu uyaracak gibi bakıyordu. Uyarının da tatsız olacağını önceden söylüyor gibiydi.

Gözlerimi kıstım ve yüzümü büründürdüğüm ifadeyle onu artık tanıyamıyormuş gibi değil, onu hiç tanımamışım gibi baktım ve başımı iki yana sallayarak ona olan hayal kırıklığımı gösterdim.

Koray, konuşmadan nihayet soyutlandığında arkasındaki olayı fark etti. İlk Safir'in tepkisine tek kaşını kaldırarak şaşırdığında gözleri benimle buluştu. Safir'deki bakışlarımı ona çevirdiğimde gözlerimdeki hayal kırıklığına o da şahit oldu.

Aklımın içindeki düşünceler başıma ağırlık yaptığında kafamı daha fazla taşıyamadığımı hissettim. Kendimi serbest bırakmaya çalışsam da beynimin fazlasıyla zorlandığı ortadaydı.

Adımlarımı ikisinin bulunduğu alana çevirdiğimde hiçbiriyle tekrar göz teması kurmadım. Biliyordum ki tek bir bakış aklımı daha çok zorlayacak ve ben düşünmekten kendimi mahvedecektim.

Onların yanından geçerken ikisinin de bakışlarının bana döndüğünü hissettim fakat kararımdan vazgeçmedim. Koray, ikisinin yanına ilerlerken olay çıkmayacağı için rahatlayan yanımı da susturmaya çalışmaya uğraşmadım.

Adımlarım inime ilerlerken içeri girdiğimde sabahki manzarayla karşılaşmamam bugün daha kaç kere şaşıracağımı sorgulamama sebep olmuştu. Dün gece geçirdiğim küçük krizle birkaç cam eşyayı kırmıştım. Sabah buradan çıkarken ortalığı toparlamamıştım ve buraya Gökay ya da Koray dışında girecek kimse yoktu. Koray'ın sabah yanımıza geç gelmesinin asıl nedeninin bu olduğunu anladığımda yine benim için bir ağabey oluşuna burukça gülümsedim. Benim için en çok çabalayanın o olması ve benim her defasında ondan bir şeyler saklamaya çalışmam kalbime yeni bir yük bindirirken artık kendimi de taşıyamadığımı fark ettim.

Ağır adımlarımı yatağıma çevirdiğimde zaten camın bile olmadığı karanlık odada zihnimi dinlendirmek için herhangi bir perde çekmeme gerek kalmadı. Aklımı rahatlatmak adına nefes alış verişime odaklanarak hiçbir şey düşünmemeye çalıştım fakat her defasında safirleri gözlerimin önündeymiş gibi parlarken bu mümkün olmadı.

KORUMA PROGRAMIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin