5. BÖLÜM

39 4 0
                                    

Her kadın korunmaya muhtaç olmadığı bir çağa ulaşacak.

Hayatımın hedefinde koyduğum tek bir karar vardı. Bütün enerjim, çabam ve harcadığım gücüm yalnızca bunun içindi.

Kadınları korumak için yürüttüğümüz bu projenin tek amacı, kadınların kendine güvenini geri getirmek, sokakta rahat yürümesini sağlamak ve en önemlisi hayata tutundurmaktı. Her biri bizler tarafından korunurken gün gelecek kendilerini korumayı da öğreneceklerdi. Benim tek amacım kendilerini korumalarına veya onları korumamızı gerektirecek bir toplum oluşmamasını, çoktan oluşmuş olan bu toplumun yıkılmasını sağlamaktı.

Sahneye her çıkışımda, kırmızı halıda her yürüyüşümde tek başımaydım. Başım dik, omuzlarım geride. Yalnızca hedefe konsantre. Hep özgüvenli ve her seferinde daha da güçlü...

Muhafızlarım çoğu zaman yanımda olmazdı. Onlar beni korumak için değil, işimi yapmak için yanımda olurdu. Korunmaya ihtiyacı olanları korumakla görevlendirilirdi. Benim ise hiçbir zaman korunmaya ihtiyacım olmamıştı.

Kendi başımın çaresine her zaman bakabilmiştim. Bu demek değildi ki boyumu aşan işler yok. Aksine, ben bu işlere bulaşmazdım. Yerimi ve sınırımı hep bilirdim. Başımı aşan işler hiç benlik değildi fakat ilgimi çekmediğini söylemek yalan olurdu.

Muhafızlarım herhangi bir hareketlenmede asla önüme atlamazlardı çünkü bilirlerdi. Onu üstümden savabilirdim. Acar'ın, tecritteki ilk eğitimlerinde üstüme yürüdüğünde harekete geçmemelerinin asıl sebebi de buydu.

Önüme atlayacak tek bir kişi olmuştu: Koray. Başıma bir şey gelmesinden hep çekinmişti. Bunun sebebi geçmişinden başkası değildi.

Koray dışında önüme atlayacak cesareti gösteren olmamıştı. Ta ki bu akşama kadar...

Siyah taytım ve sporcu bustiyerimi giyindikten sonra üstüme bir hırka geçirdim. Tabanlarının kaymayacağına emin olduğum siyah spor ayakkabılarımı da giyindikten sonra su dalgası olan saçlarımı yukardan atkuyruğu yaptım. Yüzümdeki ağır makyajdan arındıktan sonra nemlendirici dışında bir şey sürmedim. Havlu ve suyumu elime aldıktan sonra inimden çıktım ve ana salona giriş yaptım.

Safir henüz teşrif etmemişti fakat hala üç dakikası vardı. Onu beklerken elimdeki kumandayla kontrol odasının camının tamamen siyah olmasını sağladım. Eline çekirdeğini almış Gökay'ın sinir krizi geçirdiğine emindim. Kameraları açarak izleyebilirdi elbet fakat bunu yapmayacağını biliyordum. Benim istemediğim bir şeye kalkışmazlardı.

Havlumu kenardaki sandalyeye bırakırken suyumdan küçük bir yudum alıp ağzımı ıslattım. Ringin kenarında duran bandajlardan alarak alana girdim ve ellerimin etrafını sarmaya başladım, bu sırada Safir içeri girdi.

Beni ringde gördüğünde kaşları şaşkınlıkla havalandı. Beklediğinin ben olmadığıma emindim.

Kaşındaki kurumuş kan, bu akşamdan hasar aldığını gösteriyordu fakat onun dışında görünen bir hasarı yok gibiydi.

Üstünde antrenman kıyafetleri olan şort ve tişört vardı. Ne yapacağını tahmin ettiğinden elinde su ve havlu da getirmişti ve onları benimkilerin yanına bıraktı.

Önce ellerime bağladığım bandajlara ardından kenarda onun için bırakılanlara baktı. Benimkiler beyaz onunkiler siyahtı. Benim için ellerini kirletmen gerek safir gözlü.

Bandajları alıp ringe girerken eğildiği andan doğrulana kadar bakışlarını benden ayırmadı. Karşıma geçip bandajları eline bağlarken konuşmaya başladı.

KORUMA PROGRAMIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin