Bir odanın içinde iki kişi vardı biri sıradan yirmili yaşlarının başında olan biriydi ve diğeri en çekingen bakireleri bile cezbedecek bir yüzü olan bir melek.
Evet bendim o melek, biliyorum çok yakışıklıyım bendeki parlaklık sayesinde aynalar bile çatladı ohm.
Neyse
Şuanda karşımda bir iblisle birlikte oturuyorum evet basitçe anlatmaya çalışayım.
Ondan benim için çalışmasını istedim ama reddetti ah benim mükemmelliğimi fark edememesi onun suçu değil sonuç ölümlüler ölümsüzleri anlayamaz haha ohm tamam bu içsel fanteziyi biraz ayarlamam lazım .
Neyse
Onu nasıl ikna edebilirim? Hmm yada ikna kimin umrunda.
"Bay iblis benim için çalışın ve size güçlenmenize yardım edeceğim "
Diablo bu sözleri duyduğunda attık şaşırmıyordu bu çocuk düşmanın kendini isteyecek kadar deliydi .
Eternallight ailesi iblisleri asla sevmedi ve kesinlikle iblislerle çalışan kişileri affetmedi.
Evet iblislerle çalışan insanlar vardı ve bunlar oldukça fazlaydı ama insan krallığı sayesinde bunlar durduruldu ama hâlâ böyle insanlar varlığını sürdürüyor.
Ama Diabloyu şaşırtan eternallight ailesinden biri ona benimle çalış diyordu iblislerden en çok nefret eden aile, kutsal kılıcın 700 yılllık taşıyıcıları evet artık taşıyıcı değiller ama hâlâ etkileri hafife alınmaz sonuçta o ailede güçsüz biri yoktu.
Lucanın babası eskiden krallıktaki en güçlü kişi olarak geçiyordu ama zamanlar kutsal kılıç onu bıraktı.
Evet kutsal kılıç potansiyel olarak gerilersen yeni bir sahip seçebilir ama lucanın babası bunları her zaman dikkate almadı .
Sonuçta eğer kılıç onu bırakırsa oğluna geçerdi.
Bu düşünce yüzünden lucanın babası işleri ciddiye almadı.
Ve seçim günü geldiğinde , kutsal kılıç onu şiddetle reddetti ve bu yüzden lucanın babası oldukça suçlu hissetti.
Hem bir dahiyi hemde kutsal kılıç kaybetmişti ve o yüzden lucayı aileden sürgün etsede onu arkadan ihtiyaçlarını karşılıyordu.
Neyse biz konumuza dönelim
Luca eternallight Diablodan yanıt alamayınca ."Tamam ama bu senin suçun eğer acırsa pişman olma "
Diablo lucanın ne dediğini anlamamıştı ama lucanın gözlerindeki ışık yavaşça yok oluyordu ve
"Etkinleş athena "
Bu sözler üzerine yüzükten parlak bir sarı ışık lucanın bedenini sardı ve onu aynı şafakta doğmuş bir güneş gibi gösteriyordu beyaz saçları ve çevresindeki sarı aura onu insan dışı gösteriyordu.
Diablo bir anda korkuya kapıldı . Sonuçta şeytanı enerjisini kullanamıyordu ama fiziksel bedeni oldukça güçlüdür ve en azından lucaya indireceğini düşünüyordu.
Tabi lucayı normal biri olarak asla görmedi bu yüzden hızla ileri atladı ve yüzüne yumruklar indirmeye başladı iblis hızla masanın üzerinedeki kağıtları havaya uçurdu ve lucanın yüzüne birbiri ardına yumruklar indirdi ama bir süre sonra lucanın yerde olmasını bekliyordu ama o sanki hiç hasar almıyordu , kan yok çizik yoktu evet luca athena yüzüğü sayesinde dayanıklılık 100 üzerindeydi bu yüzden pek acı çekmiyordu
Sonra luca Diabloya küçümser gibi baktı.
Bu Diabloyu çok fena kızdırmıştı ve yumruklamaya devam ediyordu ama bir süre sonra siyah bir kan yere damladı evet Diablonun kanıydı yumruklarının eklem yerleri soyulmuştu ve siyah bir kan akıyordu Luca gülümsedi ve elini ile hızla Diablonun boynunu sıktı ve parlak beyaz bir ışık odayı sardı ve yoğun bir karanlık geldi ve Diablodan çıkan beyaz ışığı sardı ve ışık söndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderin Zincirleri
FantasyKader, kader gerçekten var mıydı? Şahsen ben inanıyorum sonuçta bu dünya o zaman bu kadar sıkıcı olmazdı değil mi? Işığın , yıldırımın, canlıların yapısal büyümesi ve zaman içinde ölmesi buna binlerce örnek verebiliriz ama sonuçta herşey aynı yöne...