Zeta hızla yurt odasına doğru koşuyordu, çevresinde yıkımı gördükçe elleri titriyordu.
Evet yıkım %10 da olsa akademi için çok hafife alınmaması gereken bir yüzdelik dilim.
Zeta yurt binasına geldiğinde ortalık mahşer günü gibiydi bir çok öğrencilerin kolu veya bacakları kopmuş ve bu manzara karşısında elinden hiçbir şeyin gelmemesi.
Çaresizlik......
Evet zeta enkazların üzerine çıktı ve Irenenın odasının olduğu binanın arka kısmına yöneldi .
Bir çok öğrenci enkazların altında can vermişti bile, zeta hemen
"IRENE "
Yüksek sesle bağırdı ama yanıt alamadı . Bir çok kez bunu tekrarladı ve sonunda enkazların altından iki ses duydu ve bu iki ses onun çok tanıdığı seslerdi.
"Zeta burdayım yardım et "
"Zeta hareket edemiyorum yardım "
Bu iki sesin sahipleri ırene ve mary idi . Evet ikiside enkazın altında kalmıştı ve büyük olasılıkla mana kullanamadan patlamaya mağruz kaldılar .
Zeta Bir karar vermesi gerekiyordu ,ya ırene yada mary di neden mi? İkisinide birlikte kurtaramıyor.
İlki aralarında mesafe oldukça vardı ve ikiside enkazların altında ezilecek durumda idiler zaman meselesi denebilir.
Yani bir seçim zamanı idi ve hangisini kurtaracaktı.
Ireneyı seçerse maryi bir daha görememe durumu vardı tam tersi de mevcuttur.
Mary seçilirse ırene enkazların altında ya ölecek yada sakat kalacaktı .
Zeta acil bir karar vermesi gerekiyordu .
Diğer yandan Hektor owenı sağlık bölümüne taşırken yolda iblisler tarafından etrafı sarıldı ve iblislerin arasından orta yaşlı bir adam çıktı ve.
"Diablo bir işi beceremedin ama senin için ben yapacağım "Gülümsemesi oldukça korkutucu bir hâl almaya başladı Hektor bile altına yapacaktı, neredeyse ohm.
Neyse
Orta yaşlı adam bu çocuğu hafife alınmaması gereken biri olduğunu biliyordu ,bu yüzden bir kahramanın en zayıf noktasına hedef aldı.
Ne! Bir kahramanla hemen dövüşmesini mi? Bekliyorsun, dostum saçmalama burada iblis kralı kesen ve onu baskısını kıran bir güçten bahsediyoruz ve daha o kadar güçlü olmasada kılıç epey güçlü bunu tüm iblisler bilir bu yüzden ona şerefsiz bir şekilde saldırman lazım.
Evet bir kahraman sevdiklerini koruyamaz veya bozulursa kılıçta onu bırakır bu yüzden onu kırman lazım evet bir kahramanı kırman lazım.
Bu çok zordur ama Luca bunu daha şimdiden başarmak üzere ama kaderin iradesini asla unutma.
Neyse
Hektor bir kolunda Owen varken diğer elinde kılıcını iblislere karşı tuttu.
Evet o bunu yapabilecek biriydi ama iblisler düzinelerce geldi ve kahramanın etrafında dönmeye ve owen saldırmaya başladılar Hektor bunları hepsini durdurmaya çalışsada kendi yaralanmaya başlamıştı ve bu iş biraz daha uzarsa Hektor ya da Owen ölecekti.
Hektor bunu anladığında kılıcını orta yaşlı iblise doğru cirit atıyor gibi attı ve boşluktan beyaz bir kılıç çıktı .
Orta yaşlı iblis kılıcı iki parmağı ile durdurdu ve bir anda rahatsız edici bir varlık hissetti, hemen kafasını kaldırıp Hektora baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderin Zincirleri
FantasyKader, kader gerçekten var mıydı? Şahsen ben inanıyorum sonuçta bu dünya o zaman bu kadar sıkıcı olmazdı değil mi? Işığın , yıldırımın, canlıların yapısal büyümesi ve zaman içinde ölmesi buna binlerce örnek verebiliriz ama sonuçta herşey aynı yöne...