33-) Karanlık gelecek [1]

43 3 0
                                    

Bilincimin yerine gelmeye başladığında yavaşça gözlerimi açtım.... Görebildiğim tek şey karanlıktı.

Odaklandım sonra bir su Birikintisinin içinde bulunduğumu anladım yavaşça ayağa kalkmaya çalıştım ama nedense vücudum hareket ettiremedim .

Sonra tek yaptığım şeyi yaptım düşündüm evet bu halime nasıl geldiğimi hatırlamıyorum sadece portaldan içeriye geçtim ve şu anda buradayım

Tüm vücudum hareket edemez bir halde ve ben nasıl bir ortamda olduğumu bilmiyorum ah.

Sonra derin bir nefes aldım ve geçmiş hakkında düşünmeye başladım.

Aklıma baloda olanlar geldi. Evet bir yüksek kademe iblisle savaştım ve hayattayım bu bence büyük bir başarı ama şu anki halime iyi denir mi bilmiyorum.

Sonra aklıma o saçma sahne geldi.
Evet Hektor'un sahnesi.... Kesinlikle kaderin iradesi onun ölmesine izin vermedi.

Şimdi düşününce baştan beridir ilk kez bu kadar bir büyük savaş oldu he bir de akademide olmuştu ama ona savaş denir miydi ki? Sonuçta bir çocuğun oyunundan başka bir şey değildi.

Neyse

Bir şeyden eminim bir insan bu kadar ölümün yanına kadar yaklaşıp ölmüyorsa bu kesinlikle o piç Theonun işidir.

Yazdığın romanın kahramanını nokta nokta edeyim Theo.

Sonra aklıma o ışığın sözleri aklıma geldi ama umrumda değildi ister günah keçisi olsun ister olmasın ister tanrı olsun yada olmasın o piç Theonun sonunu ben getireceğim ve onu öldüreceğim! .

Sonra durumuma bakmak için başımı çevirdim evet hem düşünürken bir yandan da vücudumda manayı dolaştırdım.

Ama her şey bu kadarla bitmezdi şu anlık sadece başımı hareket ettirebiliyordum ama bu sadece 'şu anlık ' başımı çevirdiğimde bir nevi karanlıkta yankılanan suyun sesiydi duyduğum.

Hemen sonra tekrar bir düşünce aklımı işgal etti. Ben o portaldan içeriye geçinceye kadar ne kadar zaman geçti?.

Sonra romanda aklıma hoş olmayan cümleler yankılandı.

Evet portaldan içeriye geçen birçok kişi oldu ama en önemlisi bu hikayenin sonunda zaman farkı idi evet portallar evrenler arası bir başka boyuttu ve bu yüzden romanda birden fazla kez zaman yüzünden ölen veya hikayeden çıkan karakter oldu bu yüzden benimde böyle bir yerde ölmem olası evet şuanda mana bile zar zor kullanıyorum.

Sonra aklıma yine bir düşünce geçti... Balodan sonra o da sahneye çıkmıştır şimdi evet hikaye boyunca en saygı duyduğum ve en çok sövdüğüm karakter..... Yuhanna

"Evet trajik bir kader sahip bir kahin "
Aslında bir çok yönde anlatılacak bir karakterdi .

Her şeye rağmen kader tarafında kullanılan başka bir piyondan başka bir şey değildi romanda onun hakkında fazla bir bilgi yazmıyordu ama size daha önce bahsettiğim hektora gelecek ile ilgili bir çok kehanet anlattı ve bunun sonunda öldü.

Evet kehanetlerin bir bedeli vardı.

Asıl merak ettiğim onun kaderini saptırmış olabilir miyim? Sonuçta kaderin iradesini bir darbe indirdim ve olay örgüsünün içinden geçtim ama dediğim gibi hiç bir şeyde olmayabilir çünkü benim yaptığım kaderi daha fazla zorlamaktı ve onunda bana etki edeceğine inanıyorum sonuçta bir irade sahibi bir varlığın neler yapabileceğini sadece tahmin edebilirsiniz.

Neyse

Mana tüm vücuduma yayıldı ve vücudu hareket hareket ettirebiliyordum yada ben öyle sandım sağ elimi açıp kapadığımda.

Kaderin Zincirleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin