Selamlar hepinize çiçeklerim. Destek olmayı unutmayın lütfen😘
_______________________________________✨
Çeşmeye vardığımız zaman ilk ben bidonları doldurmaya başladım. Zaten biz gidene kadar suyu doldurup gitmişlerdi, kimse yoktu. Bidonu suyun altına dolması için koyup dikeldim.
Kalkmamla Türkan'ın ardından üç adamı gördüm. Üçü de kendi atlarının üstündeydi. Türkan onları görmüyordu çünkü biraz uzakta ve arkasındaydılar.
Onlara gözucu bakarken birisiyle göz göze geldik. Adam zaten bana bakıyormuş. Gözlerini kısmış, öyle dikkatli yüzüme bakıyordu ki utandım, hemen kafamı Türkan'a çevirdim.
Benim arkaya baktığımı görünce "Nereye bakıyorsun sen birşey mi oldu? Ne oldu?" diye sordu.
Ona kısık sesle çaktırmadan "Arkanda üç adam var bize bakıyor, sakın bakma. Bak sakın bak-..." sözümü daha bitiremeden Türkan arkasına döndü.
Dönmesiyle de donup kalması bir oldu. Rezilliğimize avuç içimi alnıma vurarak tepki verdim. Arkadaşım hep böyleydi işte nazlı, cilveli. Yakışıklı bir adam görünce ağzının suyunu akıtırdı. Bana da onu kendine getirmek kalıyordu.
Türkan ve atın üstündeki kumral bir adamla bakışıyorlardı. Resemen kilitlenmiş, kalmışlardı öyle. Bir adamlara bakıyordum bir arkadaşıma.
İlk gördüğüm esmer adamın bana baktığını görünce "Allahım sen sabır ver tövbe yarabbim tövbe tövbe..." diye diye Türkan'ın koluna yapıştım. "Kız salak mısın? bakma dedim. Şimdi gören olacak, laf söz eden olacak bir bu eksikti hee" diye çekiştirirken kızıyordum.
Kendine gelmiş olacak ki, bana döndü. Bir süre yüzüme garip bir ifadeyle baktı sonra "Kızım kim bunlar beee. MaşAllah boya posa bak, Allah yaratmış işte görüyor musun." diye hem sırıtıyor hem de arkasına kaçamak bakışlar atıyordu.
O konuşurken ben de Türkan'ın bidonlarını dolduruyordum.
"Türkan Allah için bak rezil olacağız. Tanımıyoruz etmiyoruz bakma öyle dik dik yaa." diye kızdım ona."Bak bak bak birisi kilitlenmiş seni izliyor. Allah var yakışıklı adam." dedi ve koluyla koluma vurdu. Acaba bu kız salak mıydı? Hâlâ dediğimi anlamıyordu. Zaten köy küçüktü, dedikodu çabuk yayılırdı ama doğru da yayılmazdı.
Bu dediğim olay en fazla üç dört dakika da yaşandı. Telaşlandım görenlerden biri olur da babamlara laf yetiştirirler diye. Adamların tarafına bile bakamıyordum yalnış anlaşılmasın diye. Netice de tanımıyoruz adamları ayıptır, günahtır. Helalimiz değil ya doğru olmazdı.
Türkan'ın eline bidonlarını tutuşturdum. Ben de benimkilerini götürüp hızla çeşmenin yanından ayrıldık. Adamlar da yaz mevsimi olduğu için belkide tarladan dönüyorlardı, haliyle sıcak olduğu için su içmek istemişlerdi.
Beni düşüncelerimden Türkan ayırdı "Analar neler doğuruyormuş bee. Bize de anca kısa, göbekli, çürük dişli, ana kuzusu birisi çıksın. Görücüyle evleneyim diyorum olmuyor, ay birine aşık olayım diyorum oda yok, ne bok yiyeceğiz kızım biz. Aklım da kumralda ki yakışıklıda kaldı zaten." diye off'ladı.
"Ya arkadaşım iyi diyorsun güzel diyorsun da buraları bilmiyormuş gibi konuşma. Tanımıyoruz etmiyoruz öyle bakılır mı. Ya gören olduysa direkt annemlere söylerler vAllaha" diye telaşlandım yine.
"Kızım bir şey olmaz biraz rahat ol sende, alt tarafı göz göze geldin. Kimse de yoktu etrafta" diye arkadaşım umuramazlığını ortaya koydu yine.
Ne olurdu ben de bu kadar umursamaz olsaydım. Neyse ki evimize yakınlaşmıştık. Türkan'la vedalaşıp evlerimize girdik.
Aklım hâlâ esmerde ki adamda kalmıştı. En fazla dört beş saniye bakıştık ne vardı aklımda kalacak bu kadar anlamıyorum ki.
Hızla kendime gelerek mutfağa girdim. Bidonları yerine koyarken annem girdi içeriye.
"He kızım geldin mi?" diye garip bir soru sordu.
"Yok anne daha yoldayım." dedim göz devirerek.
Annem yalancı kızgınlıkla eliyle hafifce kafama vurdu "sus kız anneyle dalga geçilmez öğretemedim bu yaşına kadar." diye söylendi. Kafamı ovuştura ovuştura çıktım mutfaktan ablam temizliğini bitirmiş olacak ki odasındaydı. Ben de gidip bir dinleneyim dedim ve odama çıktım.
Başımda ki yazmayı açtım. Saçlarımıda alttan düz örmüş ucunu bağlamıştım, onu da açtım. Elimle saçlarımın arasından masaj yaparak kafamı rahatlattım biraz. Makyaj masamın yanına giderek tarağı aldım elime. Saçlarımı tararken aynadan kendi yansımama baktım.
Güzellik algılarına asla uymazdım. Buğday renginde tenim, koyu kahve renginde kıvırcık saçlarım ve göz rengim vardı. Ama gözlerim yuvarlak ve uzaktan bakılınca siyaha benzerdi. Kaşlarım ve kirpiklerim siyahtı.
1.70 boyun da zayıf bir vücudu olan birisiydim. En kötüsü de burnum kemerliydi ama hepsi de yüz şeklime göre yaratılmış gibiydi çünkü pekte çirkin bir kadın sayılmazdım. Kendimle, vücudumla, yüzümle barışık birisiydim o yüzden kendimi böyle de kabulleniyordum. İnsanların genel olarak kenidilerini sevmeleri gerekir. Yoksa o güzeldir, bu çirkindir diye insanları ayırıyorlar ve bu özgüven eksikliğine neden oluyordu benim fikrimce.
Yatağıma uzandım. Gözlerimi kapattım dinlenmek için ama ne göreyim? Çeşmede ki esmer adamın yüzünü.
"Ay yok artık kızım kendine gel" diyerek oturur pozisiyonuna geçtim. "iki saniye baktın adama ne bu haller. Bir de evlilik hayalleri kur istersen Sevda" diye kendime kızdım. "Acaba kimdi ya. Bizim köyden miydi? İlk kez görüyorum, acaba köyde yaşamıyor mu? Ay Sevda sen de sanki yolda ki her adama bakıyorsun da herkesi tanıyormuş gibi Allah Allah" diye konuşa konuşa kalktım yataktan.
Acaba ne yapsam da kafam dağılsa diye düşünürken annem çağırdı. Tam da zamanı diyerek koşarak mutfağa gittim. Yemek yapıyordu akşama. "Hadi kuzum gel de yardım et neredeyse akşam oluyor şimdi işten gelirler."dedi. Ona yardım ederek biraz kafamı dağıttım.
°°°°
Evin kapısı açılınca annem "Sevda hadi bi bak bakalım hangisi geldi." dedi.
"Tamam bakıyorum" diyerek çıktım mutfaktan. Kapıya doğru gidince babamı gördüm.
"Hoşgeldin babacığım" dedim. Babam ayakkabılarını çıkarırken "Hoşbuldum kızım" dedi. Terliklerini verdim ve kapıyı kapattım babam da içeri girince "Annem ellerini yıkasın da sofraya geçsin dedi" diye seslendim arkasından. Tamam anlamında kafasını sallayarak odasına geçti.
Mutfağa girdim sofrayı hazırlamak için, o sıra da ablam girdi içeri
"Babam mı geldi? Kapı sesini duydum da" Annemle konuşurken ben tepsiyi alıp salona geçtim....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVDANIN GÜZELLİĞİ
Historical FictionZaman dilimi çok eski bir zaman değil ama çok gelişmiş bir zaman da değildir. 18+ İçerir. Ona göre okuyun. Cihan ve Sevda'nın sevgi hikayesini anlatacaktır. İyi okumalar❤️ . . 'Ben Sevda. Köyde yaşayan, evlenmek çağına gelmiş, sevdasını en temiz...