Selam bebeklerim. Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Satır arası yorumlar yapmayı unutmayın. Konuşalım, arkadaş olalım. Destek olmağı da unutmayalım lütfen😘
❤️
Sabah yine her zamanki gibi erkenden uyandım. Yatağımı topladım ve lavaboya gittim. Hızlı ve kısa bir duş aldım. Günlük rutin işlerimi halledip odama geri döndüm. Yaz olduğu için pembe renkli, küçük gül desenli diz altı eteğimi giyindim. Üstüne de yarım kollu, biraz bol gelen tişörtlerimden birini giyindim. Başımada beyaz, gül desenli yazmamı bağladıktan sonra mutfağa indim kahvaltıya yardım etmek için. Annem ve ablam mutfaktaydı.
"Günaydın. Ne yapıyorsunuz? Yardım edeyim" dedim.
Annem bana "Günaydın kuzum. Al şu kahvaltı tepsisini de salon da sofrayı kurun" dedi.
Tepsiyi götürünce ablam da peşimden geldi. Babam salonda oturmuş televizyon izliyordu, ona da "günaydın"diyerek ablamla sofrayı düzenledik. Abimde gelince annem çaydanlığı getirdi ve sofraya oturduk.
Annem "bu gün öğleden sonra Halime hanımlar gelecek sohbete" dedi.
Ben ve ablam birbirimize öylece durup bakarken babam "hayırdır? Neden geliyorlarmış?" diye sordu.
Annem de "neden olacak öylesine geliyorlarmış, sohbet edecekmişiz" dedi. Vardı bu işte bir iş. Hadi hayırlısı diyerek kahvaltıma döndüm ama burnuma hiç iyi kokular gelmiyordu.
Abim çayını içerken "ee Güllü sultan ne zaman gidiyoruz Feride'yi istemeye?" diye sordu.
Annem "Babanın evde olduğu bir vakit gideriz oğlum telaş etme. Zaten söz gönderdik. İstedikleri zaman gelsinler demişlerse için rahat olsun kimseye vermezler kızını rahat ol sen" dedi abimin kolunu sıvazlıyarak.
"Tamamdır o zaman. Baba ben kalkayım müsaadenle işe gitmem gerek" dedi ve kalktı.
Babam "müsaade senin oğlum sağ salim git gel" dedi. Abim gittikten sonra sofrayı kaldırtık, sonra da babamı işe gönderdik.
Annem "Asiye hadi biz yemek, tatlı falan yiyecek bir şeyler yapalım. Konuklara ayıp olmasın şimdi, çayla içeriz sonra. Kuzum sende biraz evi toparla" dedi.
"Tamam valide sultan" diyerek temizlik malzemeleriyle bezimi aldım.
Her ne kadar içim bir garip olsa da kafamı dağıtmam gerekliydi. Odaları tek tek topladım. Sonra da salonda oturacakları için salonu bir güzel temizlemeye başladım. İlk iş süpürdüm sonra tozları bezle aldım sonra da yerleri sildim. Epey vakit geçmişti zaten.
Annem salona gelerek "he kuzum bitirdin mi işleri?" diye sordu.
"Evet anne bitirdim ama bende bittim" dedim.
Annem "hadi hadi birşey olmaz. Bidonları götürde bir koşu git çeşmeden su getir gel. Çok az kalmış yetmez sonraya zaten öğle vakti. Öğleden sonra geleceklerdi" dedi.
'Yine mi çeşme' diye bir bakış attım anneme. Ciddi yüzünü görmemle offlayıp gitmem bir oldu.
En son anneme oflamıştım değil mi? Şimdi elimde bidonlarla hızlı hızlı çeşmeye gidiyordum. Aman kimseyi görmeyeyim de çabucak eve geleyim diye.
Çeşmeye tam varacaktım ki, kimi göreyim?
Geçen atın üstünde gördüğüm o esmer adam. Yerimdece donup kaldım.
Atı yandaki çeşmenin suyundan su içerken, kendisi de çeşmeden su içiyordu. Çeşmeye kadar gelmiştim zaten bir an geri döneyim dedim, susuz eve gidemezdim annem şüpelenirdi, e ama suyu doldurmak içinde ileri gidemiyordum. Resmen heyecandan yolda öylece kalmıştım.
Tam dönüp gidecektim ki kafasını kaldırınca beni gördü. Tekrar göz göz geldik. Beni bir sıcak bastı zaten yaz günündeyiz anlatamam.
Heyecandan ne yapacağım diye düşünürken "Merhaba" dedi. Allahım bu nasıl ses tonudur öyle. Kızım kendine gel ne ses tonu.
"Niye orda duruyorsun? Suyu doldursana" diye seslendi. "Ha ben burdayım diye çekiniyorsan merak etme, atım suyunu içsin gidiyorum zaten" dedi.
Kafamı kaldırıp göz ucuyla bakarken bana baktığını gördüm. Öyle dikkatli bakıyordu ki, ne yapacağımı şaşırdım bir an.
Benim bu halime biraz güler gibi oldu ama hemen toparladı. Kimse varmı diye baktım sağa sola, kimseyi göremeyince hızla çeşmeye yakınlaştım. Bidonu suyun altına koyarak dolmasını bekledim.
Arada kaçamak bakışlar atıyordum hala bakıyormu diye gerçekten de bakıyordu, her hareketimi ezberlemek ister gibi bakıyordu hemde. Hem atıyla ilgileniyor hem bana bakıyordu. Bakışlarını üstüm de hissedebiliyordum.
"ismini öğrenebilir miyim?" diye sordu biraz yaklaşarak. Bu ne hız aslanım.
İçimdeki sesi susturarak "hayır, ne münasebet?" diye tersledim hevesli görünmemek için.
Güldü. Ciddi ciddi terslememe güldü.
"Neden peki? Ben seninle tanışmak isterim ama esmer güzeli" dedi sakin ses tonuyla.
Arkadaşlar bana birşeyler oluyor. Suyun taşması sesiyle kendime gelerek öbür bidonu koydum suyun altına. Bekledim dolması için acaba ne zaman dolacakta eve gideceğim diye.
"Ben istemiyorum ama" dedim yine tersleyerek. Bal gibi de istiyorsun kızım. Göz ucuyla adama baktım sırıtarak beni izliyordu. Ben tersliyordum adam bana gülüyordu. Kafası mı güzeldi be bu adamın.
"Ben yinede ismimi söyleyeyim" dedi. "İsmim Cihan.." ismini duyduğum an bidonun başında öylece donup kaldım.
Acaba daha kaç kere donacaktım böyle."..İsmimi ve yüzümü unutma çünkü ben senin yüzünü unutmamak ve ismini bilmek için sürekli önüne çıkacağım" dedi. Gülmemeye çalışıyordu ama dudağının bir tarafı kıvrılıyordu tabi benden kaçar mı.
Son kez yüzüme baktı ve gülerek "görüşürüz esmer güzeli" dedi ve konuşmamı beklemeden atına binerek gitti. Önüme dönünce yine suyun taştığını gördüm. 5 dakika da kaç kere şoka soktuysa suyun taşmasını bile hissetmemişim.
Bidonlarla hızlı hızlı yürüdüğüm için eve varınca durup bir nefeslendim. Nefes nefes kalmıştım resmen. Tabi buna biraz da az önceki konuşmanın etkisi de vardı. Mutfağa girip bidonları yerine koydum. Kendime çay dolduracakken ablam girdi içeri.
"Kız ne bu halin yüzün domatese dönmüş" dedi. Bu kızdan da hiçbir şey kaçmıyordu ya ona yanardım hep.
Hızla "olmadı birşey ne olacak" dedim. Ama tabi yer mi? yemez.
"Hadi hadi olmuş bir şey. Söyle çabuk ne oldu? kimi gördün?" dedi. Kimi gördün derken? Bu ne hissiyat ablacım bi dur.
Ben "kimi görücem abla. Biliyorsun çeşmeye gitmeği sevmem öyle hızlı hızlı yürüdüm geldim diye böyle oldum" diye bir şey geveledim ama ablamın yüz ifadesine bakılınca inanmadığı belliydi.
"Hadi öyle olsun" diyip bir bakış attı. Sonra da "hadi çay koy da içelim o kadar tatlı yaptık yeriz hanımlar gelene kadar" dedi. Onu onaylayarak bize çay koydum yanına da tatlılardan. Çay içerken biraz oturup sohbet ettik vakit geçsin diye.
....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVDANIN GÜZELLİĞİ
Historical FictionZaman dilimi çok eski bir zaman değil ama çok gelişmiş bir zaman da değildir. 18+ İçerir. Ona göre okuyun. Cihan ve Sevda'nın sevgi hikayesini anlatacaktır. İyi okumalar❤️ . . 'Ben Sevda. Köyde yaşayan, evlenmek çağına gelmiş, sevdasını en temiz...