2 gün sonra.
İsteme de, bu gün şehirdeki pazara gitmek için anlaşmıştık. Babam bize biriktirmiş parsından birazını vermişti. Çeyizimde eksik şeyler varmış, annem onları tamamlayacakmış.
Annem, ablam ve ben hazırlanmış bahçe kapısının yanında bekliyorduk. Cihan gelecekti, onun arabasıyla gidecektik. İlk kez arabasını görecektim çünkü hiç kullanmazdı.
Mahallenin başından gelen arabayı gördüm. Yaklaştıkca Cihanın geldiğini anladım. Biraz ilerimizde durdu, arabasından indi ve kapısını yavaşca kapattı. Yüzünde tebessümüyle yanımıza geldi.
Annemin elini öptü sonra da "Nasılısınız Güllü hanım. İyisinizdir umarım." dedi.
Annemde "El öpenlerin çok olsun oğlum, iyiyim çok şükür sen nasılsın?" diye sordu.
"İyim, teşekkür ederim." dedi sonra da ablama dönerek "nasılsın baldız?" diye sordu gülerek.
Ablam "iyidir enişte,seni sormalı." dedi. Cihan kafasını sallayarak iyi olduğunu bildirdi. En son bana döndü. Nihayet.
"Sen nasılsın peki?"
"iyiyim, teşekkür ederim. Sende iyi ol." dedim tebessümle. Annem yanımdaydı abartmamlıydım ayıp olurdu.
Cihan "istersen senle ben arabamla gidelim, ablanlar da annemlere tuttuğum arabayla gelsinler. Uyarmı?" diye sordu. Ben anneme bakınca, annem "Asiye de sizinle gelsin yavrum, şimdi nikah yok henüz laf söz olmasın." dedi.
Onu onayladık ve ablamla birlikte arabasına bindik. Cihan arabasını çalıştırırken Halime hanımlarda gelmişlerdi. Annemde onların arabasına binince yola koyulduk.
Ben önde ablam da arkada oturmuştu. Yarım saatlik yol vardı şehire kadar. Cihan hem arabasını kullanıyo hem de ara ara bana bakıyordu. Göz göze gelince utanıp bakışlarımı kaçırıyordum. Bu halim hoşuna gidiyormuş gibi tebüssümü büyüyordu.
Radyoya uzandı ve şarkı açtı. Sizce hangi şarkı çaldı dersiniz?
Tarkan-şımarık.
Evet, 90lar pop müziğine damgasını vuran şarkıyı değiştirmedi ve dahası sesini yükseltti. Ben değişmek istediğimde hafifce elimin tersine vurdu. Ona yandan kınayıcı bir bakış attım.
Şarkı çalmaya devam ediyordu. Yandan Cihana baktım. Yola bakıyordu ama direksiyondaki parmaklarıyla da ritim tutuyordu. Gözüme çok çekici geldi, zaten Allah yaratmış yakışıklı adamdı.
Seni gidi fındıkkıran
Yılanı deliğinden çıkaran
Kaderim püsküllü belam
YakalarsamBana bakıp şarkıya eşlik ediyordu. Ay yok artık, gerçekten bu şarkıya hem eşlik edip hem de ritim tutarak eğleniyordu. Ben kızardıkca domatese döndüm. Adamın yüzüne bakmak kalmış onun tarafına bile dönemiyordum. Kafamı cama çevirmiş yüzümü gizliyordum, alttan alttan da gülüyordum tabii. Ablam da arkada kıkırdıyordu bize. Zaten ona gülünecek malzeme olsun.
Çekmiş kaşına gözüne sürme
Dudaklar kıpkırmızı, kırıtıyor.
Bir de karşıma geçmiş utanması yok,
İnadıma inadıma sırıtıyor.Biz böyle mi gördük babamızdan
Ele güne rezil olduk.
Yeni adet gelmiş eski köye vah
Dostlar mahvolduk.Gözüme sürme çekmiştim. Ona gönderme de yapıyordu bak. Cihan şarkıya artık sesli şekilde eşlik ederken baya baya gülüyordum. Oynamalık şarkıydı. Oynamayı çok severdim zaten ama kendimi tutmalıydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVDANIN GÜZELLİĞİ
Historical FictionZaman dilimi çok eski bir zaman değil ama çok gelişmiş bir zaman da değildir. 18+ İçerir. Ona göre okuyun. Cihan ve Sevda'nın sevgi hikayesini anlatacaktır. İyi okumalar❤️ . . 'Ben Sevda. Köyde yaşayan, evlenmek çağına gelmiş, sevdasını en temiz...