5. "Sevda"

1.9K 93 2
                                    

Selam bebeklerim, yeni bölümle karşınızdayım. Lütfen yorum yaparak hem destek olalalım hem de konuşalım arkadaş oluruz😘

⚜️

Biz sohbet ederken annem girdi mutfağa "ne yapıyorsunuz bakiyim. Hadi sofrayı yavaş yavaş hazırlayalım. Çayı da demleyelim hazır olsun gelirler şimdi." dedi.

Çok heyecanlıydı. "Neden bu kadar telaş yaptın anne sanki ilk kez konuklarımız gelecekmiş gibi" dedim.

"Halime hanım ilk kez gelecek. Sonra öyle köyde arkamdan Güllü misafiri hoş karşılamadı dedirtmem, vAllaha ağızlarına düşeriz" dedi. Aslında haklıydı. Sohbete diye gelirler, gittikten sonra da arkanızdan dedikodunuzu yaparlardı.

Derken bahçeden hanımların sesler geldi. Annem hızla "Ayy geldiler vAlla. Asiye sen çayı demle hemen, Sevda sen de tatlıları çıkar bakiyim ben de karşılayayım onları." diyerek kalktı ve mutfaktan hızla çıktı.

Ablam çayı demlerken ben de tatlıları alarak salona geçtim. Evin kapısı açılınca tatlıları yerine koyarak karşılamak için gittim.

Annem "buyrun hanımlar geçin lütfen." diyerek kapının yanın da durdu. İlk Halime hanım girdi. Bey karısıya o yüzdendir dedi içimdeki ses. Sonra ona benzeyen bir kadın daha girdi sanırım ya ablasıydı, ya kardeşi. Sonra da Hatice hala girdi Türkanın annesi. Onu annem çağırmıştı yalnız kalmamak için, ağzı pek bir iyi laf yapardıda.

"Hoş gelmişsiniz" dedim Halime hanıma karşı. Elini öpüp alnıma koydum.

"El öpenlerin çok olsun yavrum" dedi sakin sesle. Annemin yaşlarındayı, ve sevecen bir kadına benziyordu. Diğerlerini de karşıladıktan sonra salona geçtik.

Hanımlar otururken, annem "Sevda yavrum sen git ablanla çayları getirin yavaş yavaş, tatlı yaptık içeriz." dedi. Kafamı tamam anlamında salladıktan sonra mutfağa gittim.

Ablam "tanıdın mı onları?" dedi.

"Yok Halime hanım ve Hatice teyze hariç tanımadım öbürünü. Halime hanıma benziyordu kardeşi ola bilir" dedim.

"Ola bilir neden olmasın. Hadi çayları götür sen, tabakları getireyim" dedi.

Çay tepsisini alarak salona geçtim. Ben çayları dizerken Halime hanımın bana dikkatlice ama yüzünde tebessümüyle baktığını fark ettim.

Aklıma Cihanın annesi olduğu aklıma gelince beni bir sıcak bastı, telaş yaptım. 'Sakın hanımların üstüne çay dökme rezil oluruz şimdiden' dedi içsesim. Kendimi toparladım ve "afiyet olsun" dedim.

Ablam tabakları koyduktan sonra annem "hadi Asiye sizde geçin oturun biraz sohbet edelim" dedi. Ablam otururken ben biraz utandığım için annemin yanına oturdum.

Halime hanım "Güllü hanım kızların da pek güzeller maşAllah maşaAllah" dedi samimi ses tonuyla. Baktığımda yüzünde tebessümü vardı. 'Bu kadın niye hep gülüyor acaba' dedi yine içsesim.

"Evet, öyleler benim yavrularım" dedi annem başımı okşayarak.

Halime hanımın kardeşi olduğunu düşündüğüm kadın "ben Naime teyzeniz. Halimenin ablasıyım. Tanımıyosunuzdur beni. Ben pek köyde olmam, kızlarını da ilk kez gördüm pekte güzeller..." dedi oda tebessümle "...acaba bekarlar mı?" diye sordu. Tabi bu soru mühim mutlaka sorulacak.

Annem "evet ikisi de bekar, daha kısmet olmadı onları evlendirmek dedi" dedi.

Naime hanım "nasip kısmet işte, olsun oda olur" dedi ve Halime hanıma baktı.

Halime hanım "aslında ben ve ablam hayırlı iş için geldik" dedi. Ben ve ablam hemen birbirimze açılmış gözlerle bakarken bunun ne anlama geldiğini biliyorduk.

Halime hanım "Benim oğlum Cihan, şehirden 1 haftadır ki geldi. Kendisi bekar. Güllü hanım, sizin küçük kızınızı çeşmeye giderken görmüş, çok hoşlanmış. Geldi bana dediki 'anne çeşmede bir kız gördüm çok beğendim. Esmer güzeli gibi bir kız. Sordum soruşturdum Ekrem beyin küçük kızıymış dediler. Malum bekarım onu benim için istermisin' dedi. Bende gidip bir anasıyla babasıyla konuşayım kızın fikrini alayım dedim." dedi.

Benim tabi heyecandan ellerim titriyor annem ne diyecek diye bir ablama bakıyorum bir anneme.

Annem de bana baktı ve sonra "kızımla konuşalım bakalım o ne diyecek, isterse konuşurlar tanışırlar hayırlısıyı olur." dedi.

Ben içimden 'ne hayırlısı yok öyle bir şey' diye geçirirken Naime hanım konuştu.

"Benim de oğlum bekardır. Cihan oğlumla şehirde birlikte çalışırlardı hep. Oda geldi köye. Dedi evlenme vaktim gelmiş.." tabi bunu derken bir gözü ablamdaydı. Ablam bunu hissettiği için benim gibi heyecana girdi. "..Nasip olursa bende yavrumu evlendirmek isterim" dedi.

"İnşAllah.." dedi annem "..Hayırlısı."

Halime hanım "benim Cihan'ımın fikri ciddidir yavrum. Beni de bu yüzden gönderdi. En azından bir şans versen, tanışsanız görüşseniz en esası konuşsanız belki anlaşırsınız he yavrum" dedi bana sorar gibi.
Ben gözlerimi kaçırdım ne demem doğru olurdu bilemedim.

Annem halimi anlamış gibi "ben konuşurum kızımla, fikrini alırım." dedi.

°°°

Biraz daha sohbet ettiler sonra da 'bize müsaade' diyip kalktılar. Kapıdan uğurlarken Halime hanım bir eliyle yüzüme dokundu "iyice düşünmeni isterim tammamı kızım. Bilirsin bu zamanda evlenmek, birine güvenmek zordur, sevmek zordur. Belli ki benim oğlumun gönlü sende. Sende iyice bir düşün tammamı yavrum" diyip yüzündeki tebessümüyle çıktı kapıdan. Diğerleriyle de vedalaşıp geri salona geçtik.

Salonda oturduk. Annem "Sevda sen tanıyormusun Cihanı? Çeşmede görmüş seni, sen gördün mü onu?" diye sordu.

Gözlerimi kaçırarak "iki kez gördüm, evet." dedim.

Ablam "dedikleri kadar varmıymış kızz." diye sordu.

Ben ablama göz deviriken annem "bırak şimdi boyu posu da sana yakınlaştımı bir şey söyledi mi?" diye sordu.

"Yakınlaşmak değilde bir merhaba dedi sadece başka bir şey yok." dedim kafamı kaldırmadan. Her şeyi söylemesem de olurdu canım.

"Eee yavrum, ne düşünyorsun?" diye sordu annem.

"Ne düşüneyim anne tanımıyorum etmiyorum adamı ne yapayım ki?" dedim kısık sesle.

Annem "yavrum zaten tanımıyosunuz diye görüşün konuşun dedi ya kadın. Zaten zorla değil ha istemem dersen zorlamam seni bilirsin. Ama belli ki gönlü varmış sende şimdiki zamanda öyle görmek sevmek zor oluyor. E boyu posuda iyimiş. İyide geçiniyorlar. Daha ne istersin ki. Bence bir konuş derim, yine istemezsen zorlamam hemi yavrum." dedi.

Ben "biraz düşünmeme izin verirmisin anne." dedim ve kalkıp odama gittim.

Düştüğüm durumu bir gözden geçirdim. Cihanı, onunla karşılaşmalarımızı, konuşmalarımızı, annesinin dediklerini, benim annemin dediklerini.

Şimidiki zamanda yolda gezerken bile kafamızı doğru düzgün kaldırıp birine bakamıyorduk kalmış ki birisini beğenmek, hoşlanmak, aşık olmak. Biraz düşünüp kararımı verdim. En uygun zamanda anneme söylecektim.

....

SEVDANIN GÜZELLİĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin