SEVDANIN GÜZELLİĞİ

7. "Rızam Vardır"

Yeni bölümle geldim bebeklerim. Destek olmayı unutmayalım lütfen öpüldünüüüzzz😘😘

🌼

Cihanlar gittikten sonra o gece iyice bir düşündüm. İstemeseydim hayır diye bilirdim. Tanımak ya da konuşmak istemezdim. İlk gördüğüm andan beri ona çekildiğimi şimdi daha iyi anlıyorum. Düşünerek karar vermem gerekirdi. Durumları iyidi, kendisi yakışıklı bir adamdı. Çocuk da değildi olgundu. Bu benim için önemliydi. Önemli olan başka bir konuysa bana karşı hisleri olmasıydı.

Bu beni mutlu ediyordu.

Ona çekildiğime göre bende ondan hoşlanmaya başlamışım, biliyordum. Bu yüzden de ertesi günün sabahın da anneme 'tamam olur' demiştim. Tamam demiştim ama yine de korkum, heyecanım vardı. Çünkü hiç ilişkim olmamıştı, birisini gerçekten sevmenin ne demek olduğunu bilmiyordum. Benden hoşlanıyordu, ben de ondan hoşlanıyordum. Evlenmeye karar verdiysem ona güvenmem gerekirdi.

Annem de çok sevinmişti. Tabi iyice düşünmüşmüyüm diye sordu kaç kere. Sonra da "Sen evet diyorsan hayırlısıyla olur bu iş kuzum" dedi.

°°°

Akşam hep birlikte yemek yedikten sonra annem, babamla abime televizyon izlerken durumu açıklamak için çayları alarak salona geçti. Ben ve ablam da mutfak kapısından olanları dinlemek için gizlenmiştik.

Annem babama "Ekrem bey, geçen demiştim ya Halime hanımlar Cihanla Sevdanın konuşmasını istiyorlar diye. Anlatmıştım size"

"Evet, ne oldu?" dedi babam dikkatle annemi dinlerken.

"İşte geldiler çocuklar dün konuştular, biz de anneleri olarak konuştuk iyi anlaştık. Sonra da kararı Sevdaya bıraktık. Düşün taşın bize haber ver dedik.." biraz durdu soluklandı. Sonra da devam etti. "..bu gün sabah Sevda bana 'dün akşam düşündüm de benim rızam vardır ana ama babımın rızası da önemli' dedi yavrum." dedi annem. Bir gözü abim de bir gözü babamdaydı acaba ne diyecekler diye. Bizim de ondan geri kalır yanımız yoktu.

Arkam da duran ablamla göz göze geldik sonra tekrar babamın dediklerine odaklandık. Önce babam çayından bir yudum aldı, düşünüyordu bir nevi.

Sonra da "Tanırım Kenan beyleri iyi adamlardır. Oğlanı pek fazla tanımasam da gördüğüm kadarıyla iyi bir delikanlı. İşi gücü de var. Gelirleri de iyi. Evlenmek yaşın da zaten. Sevda da razıysa müsait bir zaman da gelsinler" dedi.

Ben babamın son sözleriyle heyecanlanırken kalbim ağzım da küt küt atıyordu resmen. Ablam da arkamdan sevindiğini belli edercesine kısık sesle gülüyordu. Zar zor sakinleşerek yine babamlara odaklandık.

Babam "Ömer peki senin fikrin ne, ne dersin. Tanırmısın Cihanı? Bir yalnışını eksiğini gördünmü hiç?" diye sordu.

"Hayır baba. Zaten yeni gelmiş köye. Kötü bir söz duymadım hiç. Kahvede de iyi konuşurlar arkasından. Mert, delikanlı adammış derler. Gerçekten o kadar iyimi Allah bilir tabi. Sevda'mın rızası varsa benim de rızam vardır" dedi.

ALLLAAAHHH diye iç sesim adeta halay çekiyordu. Heyecandan midem bulanmağaya başladı. Ablam da yine sevincinden gülmeye başlayınca 'oldu bu iş' dedim.

°°°°

Koşarak Türkana gittim. Bağıra çağıra evden çıkardım ve bahçeye çekiştirdim. Kız şoka girerek "AY KIZ DUR NOLUYOR YAA" diye bağırıyordu.