BÖLÜM ON DOKUZ : ATLANTİS VE YIKILAN SINIRLAR

50.1K 2.9K 3.9K
                                    


NOT: Alin Mer Atasoy'un sarhoşluğu beş yaşında ki Alin gibi ele alınmıştır, o zamana atıfta bulunulmuş ve Atlantis'e karşı bir çocuk gibi davranmıştır, tıpkı onu unutmadan önce ki zaman gibi; Çünkü Alin bir geceliğine hislerini kontrol etmeyecek, bu gece onlara karışmayacağım, biraz da olsa hasret gidermeyi hak ediyorlar.

Son bir not: Sarhoş hali olduğu için bu bölüm diyalog odaklıdır, düşünceler ve betimlemeler pek yoktur. İyi okumalar :)

Sınır bin oy, üç bin yorum.




🎵 Taylor Swift - Style.


🎵 Sezen Aksu - Unuttun mu beni?


-19.BÖLÜM-


"Ate ya Ate!" Alin, pembe elbisesiyle Atlantis'in etrafında dönüp, onu rahat bırakmıyordu. Atlantis, son çare bir kulağını eliyle tıkayıp kitabını okumaya çalışıyordu. Alin, oğlanın başında inatla dikildi ve kabaca kolunu sarstı. "Ya bırak şu kitabı taş kafa! Benimle ilgilen."

Atlantis çatık kaşlarla "Ne istiyorsun ne!? Rahat bırak diye cevap vermiyorum hala yapışıyorsun!" dedi sızlanarak, sabahtan beri kızın bebekleriyle zorla oynatılmış, kaçtığı ilk fırsatta da Alin'e yeniden yakalanmıştı. Küçük kız fare gibiydi, her yerden çıkıyordu.

Alin dehşetle elini kalbine koydu. "Hiii naz yapma bana, keserim o gözünü!" Oğlan ona ters bir bakış atıp kafasını geri kitabına gömdüğünde Alin, burnundan soluyarak kitaba şaplak attı. "Git çekil aramızdan Allah'ın Kezban'ı seni! Kupkuru haliyle aramıza giriyor." diye bağırdı kitaba. Ardından sinirden kendini dövdürtecek kıvama getirdiği Atlantis'in koluna yapıştı sülük gibi. "Ate benimle oyna diyorum sana kalk horoz kuyruğu kalk! Otura otura büyüttün götünü!"

Atlantis oflayarak kolunu çekiştirdi kızdan. "Uyandığımdan beri senin kel kafalı bebeklerinle oynuyoruz zaten! Midem bulanıyor artık!"

Alin "Safinaz onun adı, kel demesene ya taş beyinli seni!" diye bağırdı zoruna giderken, ardından Atlantis'e naz yapmanın sırası olmadığını fark ederek yine yapıştı ona. "Hem ne olmuş yani, uyuyana kadar da benim bebeklerimle oynasak?"

"Hasbinallah bıktım artık ya bıktım!" diye suratını sıvazladı Atlantis, sülük gibi yapışıyordu kar cücesi ona. "Git yaşıtlarınla oyna cimcim, işim var benim!"

Alin saçını savurup burnunu havaya dikti. "Yaşıtlarım benim kadar olgun değiller, onlar beni kıskanıyor."

Atlantis küçük kızın bilmişliğine dik dik baktı. "Kendi kendine oyna o zaman, git taşla oyna, ağaçla oyna, beni rahat bırak."

Alin, içli içli burnunu çekti. "Tamam ya tamam anladım ben, sen artık sevmiyorsun beni." dedi duygu sömürüsüyle.

Atlantis'in kaşları havalandı. "Duygu sömürüsü olduğunu bilecek kadar çok yaşadık bu anları, boşuna uğraşma yer elması!"

Hep böyle diyordu ama sonunda kanıyordu, o yüzden Alin hüzünle konuşmaya devam etti. "Çenemi kırıp ağzımı da kanat istersen, tam olsun."

Atlantis, sabır dilercesine bir nefes çekerken gözlerini devirdi. "Yalandan bir de gözlerini doldurma, elimde kalacaksın."

ATLANTİSİN SINIRLARINDA +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin