(18+ cinsellik ve şiddet içerir.)
Başımızın üstünde ki elçilik binasının içinde bir ses yankılandı. "Şuandan itibaren; Onun tek bir saç teline zarar gelirse, sizden başlayarak tüm ülkenizi kana boğarım." Kalın erkeksi sert ses, kaya kadar keskin bir...
Merhaba..Benim için çok hassas ve sizin içinde öyle olacak bir bölüm. Psikolojinizi etkileyecek türden bir bölüm, daha önce okuduğunuz bölümler bunun yarısı bile değil..Özel olan yerlere Alaska yazmayı unutmayalım, iyi okumalar.
Kırgınım bu bölüme, gerçekten okuyunca anlayacaksınız beni..
Aylar sonra, 2024 güncellemesi ; Bu bölümün satır arası yorumlarını çok seviyordum, çok komik olduğundan ara sıra gelip okuyordum ama bugün baktığımda yorumlar hep silinmiş, o boşluğu kapatırsanız çok mutlu olurum :)
🎵GhostlyKisses - WhereDoLovers Go
🎵 Manuş Baba - Hasret Kapısı.
🎵 Nazan Öncel - Beni Hatırla.
🎵 Ahmet Kaya - Niye Böyle Anne.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ALİN MER ATASOY.
-17.BÖLÜM-
Fransa, Paris.
Küçük kız saçlarının arasına özenle takılan kurdeleler altından inatla annesine baktı ve ayaklarına yere vurarak "İn-me-ye-ce-ğim!"diye heceledi kelimelerini. Mahallede ki tüm çocuklar ondan yaşça büyüktü ve Alin çok bilmiş, zevzek bir çocuk olduğundan hiçbiriyleanlaşamazdı, sürekli onların yanlışlarını düzeltip, diğer çocukları kızdıracak türden şakalar yapardı, haliyle herkes onu dışlar, zorbalar ve kötü davranırdı. Yalnızca tek birisi onu korur ve sürekli oyununa davet ederdi, saçma bulduğu tüm o oyunları Alin yüzünden oynar ve onun tüm aptallıklarına rağmen yanından ayırmazdı. Mahallede ikisi bir olarak bilinirdi, erkek çocuğu küçük kız için inerdi aşağıya, ona göz kulak olmak ve sıkılmasını önlemek için.
Annesi "İyi, sen bilirsin Mer hanım. Belki seninki aşağıya inerdi bugün."diyerek onun nabzını ölçtü.
Alin heyecanla etrafında dönerken küçük ellerini birbirine vurdu. "Hiii oley oley oley! Anne gelir değil mi ya?" Birden durup ellerini yetişemediği o tezgaha değdirdi ve omuzlarını düşürdü. "Ama anne, acaba beni unuttun mu? İki gündür gelmiyor, bana kitap okumuyor, birlikte bebeklerimle oynamıyoruz, sonra ben ağlayarak ona her istediğimi yaptırmıyorum ve o, benden bıktığı için kulaklarını kapatmıyor."
