(18+ cinsellik ve şiddet içerir.)
Başımızın üstünde ki elçilik binasının içinde bir ses yankılandı. "Şuandan itibaren; Onun tek bir saç teline zarar gelirse, sizden başlayarak tüm ülkenizi kana boğarım." Kalın erkeksi sert ses, kaya kadar keskin bir...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🎵 Nazan Öncel - Kuşlar da Gitti.
🎵 Teoman - Çölde Çiçek.
BEŞİNCİ BÖLÜM.
Geçmişte bir şey farklı olsaydı, bugün her şey değişmiş olur muydu?
Hayat, üstüne düşünüldükçe sevilmeyen karmaşık bir tuzaktır. Hayat kısa bir andır, ne yarındır, ne de dün. Yarını bilemezsin, dünü tekrar yaşayamazsın, belki geleceği tahmin edebilirsin fakat geçmişe bir daha dönemezsin. Sahiden, hayat tek bir andır ve o da, her saniye için 'şimdi'dir, yaşanılan tek gerçek 'şimdi'dir. Şimdi, şimdi ve şimdi..Bakınız efendim, o şimdiler geçmişte kaldı değil mi? Elinizi uzatıp onu tutabilir misiniz? Geçmiş yakalanabilir mi? Ölüler dönmüyorsa, bu sorunun cevabı bellidir. Peki hayatın içinde ki şimdiler dönmüyorsa, yapacağımız şey de belli değil midir? Böylesine anlamsız ve acı içine bitebilir mi bu hayat? Değmez mi bir mutluluk, benim göz yaşlarıma?
Alin, Alin, Alin..
Nereye gidersen git, çocukluğun yara sana. En mutlu anında bile, ensenden kalbine sızan bir karanlık olacak hep, bir boşluk gibi ve o boşluğu yine çocukluğuna sığınarak örtmeye çalışacaksın.
Aradan saatler geçtiği halde bir türlü Atlantis tesirinden kurtulamadım. Düşüncelerimde ne zaman kendimi kısıtlayıp, konuyu değiştirmezsem onu düşünüyorum. O adamın, tekinsiz işlerine rağmen beni inceleyen gözleri aklımı kurcalıyordu.
Küçük mutfak ışığının altında ki masada oturuyorduk, Lale'nin yaptığı kahvelerimizi içtikten sonra fincanı yalnızca eğlence için kapatmıştık ve her konu hakkında çene çalarken, Lale'nin küçük tombul ellerine sekizinci kez oje sürüyordum, gül kurusu renginde ki ojeyi batırıp çıkardıktan sonra "Bu sefer de olmadı deyip, bana ojeyi tekrardan sürdürürsenarkadaşlığımızı tekrar gözden geçireceğim."dedim üflerken.
"Ne demişler; Her insanın hayatında sinir krizi geçirtebilecek bir yakın arkadaşı olması şartmış."diyerek olaya farklı bir bakış açısı sundu.
