Gulizar'ın gözleri doluyordu. Aglamamak için kendini zor tutuyordu. Bunu farkeden Gönül,
-Abla seni rahatsız etmek istemem ama, derdini anlatabilirsin. Hem kendini tutma ağla anca o zaman rahatlarsın. Burada hepimizin bir derdi var. Hem bizim bir ortak noktamız var. Bende birini öldürdüm. Ve biliyorum ki sende benim gibi çaresiz kaldığın için öldürdün.dedi.Bunun üzerine Gülizar biraz sessiz kaldı. Anlatmak istiyordu ama korkuyordu. O anları hatırlamak istemiyordu. Nasıl anlatacağını nereden başlayacağını bilemediği için susuyordu.
Gönül, Gülizar konuşmayınca anlatmayacağını düşünerek, oturduğu sandalyeden kalkıp gidiyordu ki Gülizar gönüle seslenerek,
-Dur Gönül sana anlatacağım. İçimde tuta tuta derdim büyüdü. Artık dayanamıyorum. Otur lütfen bakma sen bana ben aslında senin sandığın gibi biri değilim daha doğrusu değildim. Nereden başlayacağımı bilemiyorum.Ben zorlu bir ailede büyüdüm. Babam bana ve anneme dilendiricilik yaptırıyordu. Bize hep (bu bizim mesleğimiz) derdi. Annem aslında hiç istemiyordu ama babam onu hep zorluyordu. Ben zaten doğduğum doğalı dilencilik yaptığım için alışıktım. Ama anneme çok üzülüyordum. Çünkü o evlendikten sonra dilencilik yapmaya baslamış. Babam anneme eve geldiğinde az para getiriyor diye kızıyordu. Hatta bazı gece dövüyordu bile. Sonra ben 12 yaşlarımda iken bir kız kardeşim oldu. Daha kırkı çıkmadan babam, annemi Kucağında bebek ile dilendiricilik yapmaya yolluyordu. Annem tabi yeni doğmuş bebekle dilencilik yapmak istemeyince babam onu gene o gün dövmüştü.
Diğer gün mecbur gene dilencilik yapmak için evden çıkmıştık. Annem sürekli ağlıyordu. Babam annemi surekli tehdit ediyordu. Annem o yuzden cok korkuyordu. Bir duvar kenarına oturduk dilencilik yapmaya başlamıştık. Annem bana dönerek,
(Gülizar kardeşine iyi bak ben tuvalete gidiyorum) dedi Sonra gitti. Ben kucağımda minicik bir bebekle akşama kadar annemi bekledim. Annem gelmeyince tabi mecbur eve döndüm.Annem bizi öylece bırakıp gitmişti. Annemin gidecek bir yeride yoktu. Nereye gitti hic bilmiyorum. belkide kendini öldürdü. O gün çok üzülmüştüm. Çünkü annem beni seviyordu. Bana yardımcı olan tek kişi oydu. Beni ve kardesimi birakip gittigine inanamiyordum .Babam bize hiç bakmazdı. Aç mısınız tok musunuz hiç sormadı . Annem de gidince ben kardeşimle kalakaldım.
Ben eve geldiğimde babam annemi göremeyince beni bir güzel dövdü. Sanki benim bir suçum varmış gibi sürekli vurdu. Daha sonra kardeşim ağlayınca (al sunuda sustur gözüm görmesin sizi) dedi.
Ben hemen kardeşimi alıp içeriye geçtim. Eve gelirken marketten aldığım sütü biberonuna doldurarak ona icirdim. Karnı doyunca uyuyup kalmıştı. Kardeşimi yere yatırdım kendimde yanına kıvrılarak sessizce ağladım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜLPERİ
Teen FictionAnne karnında başlayan acı dolu bir hayat. Gülperi'yi doğarken heyecanla kapıda bekleyen babası yerine, doğmasını istemeyen sinirli, asabi mahkumlar vardı. Çünkü Gülperi bir hapishane koğuşunda doğmuştu. Hiçbir şeyden haberi olmayan Gülperi'yi hay...