17. bölüm Yeni anlaşma

160 31 17
                                    

Yağız Salim'i Gülperi'nin yanında bırakarak evine gitmişti. Aklına yine annesi gelmişti. Yağız'ın aklına sıklıkla annesi geliyordu. Ama babasının küçüklüğünden beri annesini kötülemesi Yağız'ı etkilemişti. O yüzden Yağız'ın gözünde annesi amcasının katili ve sadece babası ile para için evlenen para avcısı bir kadındı. Annesine karşı ne kadar nefret duysada anne şefkati arıyordu. Küçükken annesinin ona anlattığı masalları, onun ile oynadığı zamanları, annesinin başını okşamasını, kısacası annesini çok özlüyordu. Babası onu annesine karşı doldursa bile Yağız babasından gizli annesinin fotoğraflarını saklıyordu.

Yağız üzgün olduğunda gider o fotoğraflara bakarak ağlardı. Annesini karşısındaymış gibi düşünerek konuşurdu. ( Neden anne söylesene neden yaptın? Şu an en çok sana ihtiyacım var. Ama sen yoksun. Sen kötü biri değilsin değil mi anne? ) gibi seyler söyleyerek sitem eder, bir yandan da babasının anlattıkları aklına gelince annesine kızarak nefret ederdi. Ya da nefret etmesi gerektiğini düşünürdü.

Telefonun çalması ile yağız bir anda irkilmişti. Arayan Yağız'ın en iyi arkadaşı ayricada yanında çalışan yardımcısıydı. Hemen Yağız telefonu açarak
- Alo Ömer.

Ömer
- Yağız nerelerdesin bir kaç gündür görüşemedik seninle . Çabuk şirkete gelmelisin. Bi an önce elbiselerin dikimi başlayacak. Dedi.

Yağız
- Geleceğim ve sana anlatacaklarım var. Ama sen buraya gelir misin ?

Ömer,
- Tamam gelirim . 1 saat içerisinde orada olurum. Dedi ve telefonu kapattı.

Yağız telefonu kapatınca, telefonunudan ciflik evinde neler oluyor diye merak ederek kontrol etti . Ciflik evindeki kameraları telefonundan takip edebiliyordu. Salim Gülperi'nin önüne yiyecek koymuş ama Gülperi hiç bir şey yememiş, bir köşede dizlerini kendine çekerek ağladığını görüyordu.

Yağız Salim'i arayarak,
- Salim ne yapıyorsun? Kız nasıl? Diye sordu.

Salim
- Kendine geldi ama hiç bir şey yemiyor . Korktuğu için ağlıyor sürekli. Ama efendim eline geçen her şeyi fırlatıp duruyor . Ben farketmeden kafama bir şey vuracak diye korkuyorum. Bunun bir çaresini bulsak iyi olur . Dedi

Yağız,
- Tamam sen biraz daha ilgilen. İlacını falan icirmeye çalış. Ben bir çözüm bulacağım. Merak etme .dedi

Salim,
- Tamam Yağız bey ama biraz acele edin lütfen dedikten sonra telefonu kapattı.

Yağız flaş belleği bilgisayara takıp son kez kontrol etdecekti. Her şeyin tam olduğuna emin olmak istiyordu. Artık elbiseler dikilmeye başlanılması gerekiyordu.

Yağız flaş belleği takıp bilgisayarı açtığında içinin boş olduğunu fark etti. Şaşkınlıkla çıkarıp tekrar taktı ama hiç bir şey değişmemişti. Yağız masaya vurarak "Allah kahretsin aptal kız. Şeytan git alnının ortasından vur diyor. Beni oyalamaktan başka bir şey yapmıyor göstereceğim ona" diye kızdı.

O sırada kapı çaldı. Gelen Yağız'ın arkadaşı Ömerdi. Ömer içeriye girer girmez Yağız'ın yüzündeki cizikleri görünce, şaşkınlıkla
- Bu ne hal Yağız ne oldu sana ? Dedi

Yağız,
-İçeriye gel. Her şeyi anlatacağım sana. Dedi

Ömer iceri girip koltuğa oturdu.
- Çabuk anlat bakalım kaç gündür neredesin?

Yağız
- Bizim flaş belleği kaçıran adamlardan birini yakalayıp ciflik evine kitledim. Yani daha doğrusu yakaladığım kişi erkek degil kız çıktı. Ona ne sorsam bilmiyorum diyor . Flaş belleği kendisinin çalmadığını söylüyor ama flas bellegin çantasından çıktığını söylüyor . Bir söylediği bir söylediğine uymuyor. Bu yüzümdeki cizikleri de o yaptı. Bana saldırdı. Az kalsın dövecektim kendimi zor tuttum.
Neyse şimdi bizim şimdi daha önemli bir konumuz var . Flaş bellek boş. İçinde hiç bir şey yok ne yapacağız Ömer bana bir akıl ver delirmek üzereyim.

GÜLPERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin