Yağız koltukta beklerken uyuya kalmıştı. Gülperi gece yarısı uyanınca hemen doğrularak oturdu. Başı çatlayacak derecede ağrıyordu. Elini başına götürerek gözlerini sıktı.
Daha sonra koltukta uyuyan Yağız'ı farkedince, aklı başına geldi. İçinden ( hazır o uyuyorken buradan kaçmalıyım ) diye düşündü.
Yavaşça kalkıp kapıya doğru gitti. Kapıyı açmaya çalıştı. Ama kapı kilitliydi. Aklından (Of anahtar nerede acaba ) diye gecirdi. Etrafa bakinmaya başladı.
Yağız montunu çıkarıp uyuduğu koltuğun üzerine atmıştı. Kendisi de koltuğa oturunca montu sırt tarafında kalmıştı.
Gülperi Yağız'ın arkasıda ki montu görünce onun cebinde olabileceğini düşünerek yavaşça Yağız'ın yanına gitti. Çok sessiz olmalıydı. Çünkü ona çok yaklaşmıştı.
Gülperi nefesini tuttu. Yavaşça montun cebine elini atıyordu ki Yağız uyandı. Ve Yağız bir anda Gülperi'nin koluna yapıştı diğer eli ile de tam yumruk atacaktı ki , korku ile gözlerini sıkıca kapatmış Gülperi yi görünce, aklı başına geldi. Hemen Gülperi'yi iterek bıraktı. Ve konuşmaya başladı.
Yağız sinirli bir şekilde,
- Ne yapıyorsun kızım sen benim başımda ya? Az daha yumruğu yiyecektin. Dedi.Gülperi'nin korkudan kalbi yerinden çıkacak gibi olmuştu, kekeleyerek,
- Be ben şeyYağız,
- Kaçmaya mı çalışıyorsun? O kadar kolay değil küçük hanım. Seni hemen öyle kolay bırakacağımı sanıyorsan yanılıyorsun.Gülperi cesaretini toparlayarak,
- Asıl sen ne yapıyorsun? Beni hâlâ neden burada tutuyorsun? Hem zaten beni öldürmeyecek misin ? Yumruk çaksan ne olur ki? Bana mı acıyorsun?Yağız,
- Sen neyin kafasını yaşıyorsun ? Ben şimdiye kadar hiç insan öldürdüm mü?Gülperi,
- Ne bileyim ben be. Elin de silahla dolaştığına göre öldürmüş olabilirsinYağız,
- Sen casus olduğuna göre benim hakkımda da biseyler biliyor olman lazım demi. Saf ayağına yatma şimdi.Gülperi,
- Allah'ım nasıl anlatacağım daha. Ben casus falan değilim. Lütfen daha fazla konuşmak istemiyorum . Vuracaksan vur beni. Yaşamak için hiç bir nedenim yok . Beni bekleyen, benim için üzülecek hiç kimsem yok biliyor musun? Her ne zaman kendimi toparlamaya çalışsam başıma bir iş geliyor. Ben bu hayatta doğduğumdan beri mutlu olamıyorum. Vur beni kurtulayım. Dedi.Yağız şaşkın bir ifadeyle,
- Ne diyorsun sen . Ateşin daha var galiba saçmalıyorsun . Diyerek gulperinin alnına dokundu.Gülperi bir anda yağız'ın eline şiddetli bir şekilde vurarak,
- Çek eline sakın bi daha dokunma. Hem sen neden benimle ilgileniyorsun ben anlamıyorum? Kedinin fare ile oynadığı gibi benimle oynuyor musun? Haa yoksa işkence ederek mi öldüreceksin? Bundan mı zevk alıyorsun?Yağız bıkkın bir ifadeyle,
- Neden sürekli benim seni öldüreceğimi düşünüyorsun sen ya?Gülperi,
Çünkü elinde her silah olan kişinin birisini öldürdüğünü gördüm. Annem eline silah aldı ve o kahrolası babamı öldürdü. O haydar baba denilen şerefsizin adamlarının elinde silah vardı onlarda annemi öldürdü. Şu an seninde elinde silah var ve beni öldüreceksin. Dedi.Yağız,
- Geçmişte neler yaşadın beni ilgilendirmez ama senin psikolojin bozulmuş.Gülperi,
- ha öylemi senin psikolojin sağlam yani.Yağız,
- Sen beni sinir etmeye mi çalışıyorsun ya ? Vallahi şu an sana dalmamak için kendimi zor tutuyorum. Dedikten sona elini yüzüne götürerek, yüzünü ovuşturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜLPERİ
JugendliteraturAnne karnında başlayan acı dolu bir hayat. Gülperi'yi doğarken heyecanla kapıda bekleyen babası yerine, doğmasını istemeyen sinirli, asabi mahkumlar vardı. Çünkü Gülperi bir hapishane koğuşunda doğmuştu. Hiçbir şeyden haberi olmayan Gülperi'yi hay...