Gülperi Yağız'ın odasını bulmuştu. Kendine çeki düzen verdi ve kapıyı tıklattıktan sonra içeriye girdi. Gülperi'yi gören Yağız bir an gözünü Gülperi'den alamadı. Morlar içinde çok kibar ve nazik görünüyordu.
Yağız bir an kendine gelerek,
- Sen mi geldin buyur geç bakalım diyerek sandalyeyi işaret etti.Gülperi tebessüm ederek sandalyeye oturdu. Yağız Ömer'i arayıp odaya çağırdı. Ömer elinde bir kaç kağıt ile içeriye geldi.
Ömer,
- Geldi mi bizim kız. Diyerek güldü.Sonra Gülperi'ye dönerek
- Evet bu elimde ki kağıtları imzalaman gerekiyor. Ha bu arada çok güzel olmuşsun gözümden kaçmadı. Dedi.Yağız, gözlerini kocaman açarak ömer'e ne yapıyorsun ciddi ol dercesine kafa salladı.
Gülperi Ömer'in yapmış olduğu iltifata tebessüm ederek teşekkür etti . Ve elindeki kağıtları aldı. Tam imzalamak üzereydi ki Yağız araya girdi.
Yağız,
- Hop ne yapıyorsun okumayacak mısın? Diyerek Gülperi'ye baktı.Gulperi, şaşkınlıkla,
- Şey gerek var mı ki ? DediYağız,
- Elbette var. Önüne geleni okumadan imzalarsan başına büyük işler gelebilir. Ben imzalayacağım kağıtları asla okumadan imzalamam.Gülperi,
- Tamam okuyorum o zaman ama sizi biraz bekletmiş olacağım.Yağız,
-Onemli degil bekleriz biz. DediGülperi kağıtları okuyup imzaladı. Yağız'ın kağıtları okumadan imzalatmaması ona güven vermişti.
Yağız,
- Şimdi imzaları da attığına göre bizim şirketimiz hakkında kısa bir bilgi vereyim. Aslında sen az çok biliyorsun ama ben gene anlatayım. Bildiğin üzere biz kendi ürettiğimiz kumaşları toptan bir şekilde moda evlerine veya kıyafet üreten fabrikalara toptan satıyoruz. Yani basit bir dille kumaşçıyız. Ama her ne kadar kumaş üretsekte tek yaptığımız iş bu değil. Yapmış olduğumuz kumaşlardan kıyafet veya ev tekstil ürünleri yapıp satışa sunuyoruz.Ömer,
- Evet Yağız guzel özetledi. Hadi hayırlı olsun bakalım. Aşağıda resepsiyonda seda var o sana yapacağın şeyi tarif etsin. Ama resepsiyonda böyle asık suratla bekleme biraz gülmelisin tamam mı? Dedi.Gülperi,
- Tamam Ömer bey.O sırada Yağız Gülperi'yi durdurarak -önce işe bana yardım etmek ile başlar mısın? Aşağıda ki odaya taşıyacağım. Diyerek Ömer'e döndü ve konuşmaya devam etti.
- orası elbiselerin prova yapıldığı salona daha yakın hem Senin odan da orada. Oraya taşınırsam işim daha kolay olacak .Gülperi,
Tabi yardım ederim neler gidecek şey Yağız bey. Dedi son cümleyi kısık bir sesle .Gülperi hâlâ onlar ile konuşurken tedirgin oluyor biraz da çekiniyordu. Çünkü daha üç gün önce yaşadıkları olaylar aklından çıkmıyordu. Yağız'ın anlındaki yara bandını görünce kendisinin yaptığı aklına gelerek mahcup oluyordu. Ama kendini asla suclamıyordu. Çünkü haksız da değildi. Onun yerinde kim olsa aynısını yapardı.
Yağız,
- Teşekkür ederim Gülperi. Şu raflarda ki dosyaları indirmeye başlayabilirsin. Ben de masamı toparlayıp aşağıya geleceğim. DediGülperi,
-Rica ederim . Diyerek alabildiği kadar dosyayı alarak odadan çıktı.Dışarıya çıkan Gülperi derin bir oh çekti. Çünkü içeride çok gerilmişti. Belli etmemeye çalışsada hareketleri onu ele veriyordu. Heyecandan rahat duramıyordu. O yüzden odadan çıkınca büyük bir rahatlama gelmişti. Aşağı kata inerek Yağız'ın taşınacagı odayı aramaya başladı. En sonunda Ömer beyin odasını gördü. Ve yanında ki boş odanın, Yağız'ın taşınacağı oda olduğunu anlayarak içeriye girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜLPERİ
Novela JuvenilAnne karnında başlayan acı dolu bir hayat. Gülperi'yi doğarken heyecanla kapıda bekleyen babası yerine, doğmasını istemeyen sinirli, asabi mahkumlar vardı. Çünkü Gülperi bir hapishane koğuşunda doğmuştu. Hiçbir şeyden haberi olmayan Gülperi'yi hay...