Hop! Ben geldiiiiim!
Nasılsınız şekerlerim? Biz nasıl bu kadar uzak kaldık hala aklım almıyor! Sizi çok özledim. Hissediyorum ki siz de beni özlediniz.
Bugün burada sizlerle beraber yeni bir çiftimizin hayatına ortak olacağız. Bu yüzden kolları sıvayın çünkü aşka bulanacağımız yerler var.
E o zaman neyi bekliyoruz?
Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz efendim. Buyurunuz...
OOO
1.BÖLÜM
"SON DAKİKA"
Odamın içerisine yayılan o erkeksi iğrenç parfümün sahibi belliydi. Lokman Sarp Alateş -yani burun algısı olmayan salak kardeşim-. Her sabah itinayla yüzlerce lira yatırıp aldığı iğrenç kokuları yarını yokmuşçasına sıkarak tüm ev halkına eziyet ediyordu.
On beşinci fıs sesi kulaklarıma doluştuğunda kocaman bir çığlık atmıştım. "SARP!"
Size yemin ederim saniyede o parfüm şişesi masayı boyladı ve etrafı sessizlik aldı. Tabii böylelikle konuşma hakkı bana geçmişti. Sıcak yorganımın altından çıkarak pata pata Sarp'ın odasına dayandım.
"Küresel ısınmanın baş sebebinin sen olduğunu biliyorsun değil mi?"
E tabii öksürük krizine girmeden de edemedim. Çakma VERSACE şişesi en önde beni selamlarken iğrenç kokunun sebebini anlamamak mümkün değildi.
Nasıl anlatabilirim ki bu kokuyu...Çürümüş yüzlerce meyvenin üzerine serpiştirilen vanilya tozunun bıraktığı aroma gibiydi. Daha basit bir tabirle mide bulandırıcı.
"Bu dünyada tek parfüm kullanan insan benmişim gibi davranmasana."
"Bu dünyada tek parfüm kullanan sen değilsin ama tek bir parfüm kullanamayan ve yüzlerce parfüme sahip olan tek insan sensin." Gözlerini asla akıllanmayacağını, yine de her sabah kalkar kalkmaz ilk iş onlarca fıs parfüm sıkacağını ima edercesine üzerime dikti ve "İnan hiçbir dediğini anlamadım ama yine de parfüm sıkmaya devam edeceğim." Dedi.
Bazen babam amcam için derdi ki "Dayak cennetten çıkma."...sanırsam gerçekten dayak cennetten çıkmaydı.
"Eğer bende bir erkek olsaydım babamın Yiğit amcamı dövdüğü gibi şu an Sarp'ı dövebilirdim." Düşünceleri zihnimin en arka köşelerinden zıpkın gibi fırlayıp dayanılmaz bir hakimiyet sağlarken annemin bana seslenişi tüm dürtülerimi ortadan kaldırmıştı.
"Sayın Leyla Sare Alateş. En acilinden mutfağa çağırılıyorsunuz."
Leyla Sare Alateş kim mi?...Beşiktaşlı, 23 yaşında, amcasının işsizlik kaderini yaşayan, babasının yavru kartalı, anasının bal küpü -bal olmak bizim ailenin vazgeçilmez unvanı. Mesela annem de babamın bal kızı- ve sülalenin bir nebze çatlağı...yani ben.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yakın Mesafe
ChickLitAşka dair olan kriterlerim annem ve babamın yaşamış olduğu aşk yüzünden arşa çıkmışsa ne olmuş? Bu benim suçum mu? Ben ki Leyla Sare Alateş, Nam-ı değer Kartal Alateş'in aşkına nail olan Ecrin Alateş gibi şanslı olamayacaksam? Aşka inanmaya ne gerek...