Aşka dair olan kriterlerim annem ve babamın yaşamış olduğu aşk yüzünden arşa çıkmışsa ne olmuş? Bu benim suçum mu? Ben ki Leyla Sare Alateş, Nam-ı değer Kartal Alateş'in aşkına nail olan Ecrin Alateş gibi şanslı olamayacaksam? Aşka inanmaya ne gerek...
Ben geldiiim. Malumunuz Ramazan başladı ve gelenin gidenin haddi hesabı yok. Buna rağmen gelebildim. Ramazanda en sevdiğim şey sahura kadar uyanık kalmaktı ancak derslerimin hepsini sabah 08.00 dersi yaptıkları için mecbur uyumak zorunda kalıyorum.
Siz siz olun fırsatınız varken sahura kadar uyanık kalın.
Her neyseeeee
Hoş geldiniiiiz sefalar getirdiiiiiniz!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
15.Bölüm
"SAKARYA"
"Aşkım."
Karşımda duran Meriç ellerimi tutmuş yüzüme baka baka aşkım diyordu.
"Efendim aşkım?" dedim merakla. "Bir şey mi oldu?"
"Benim adım ne aşkım?" dediğinde kaşlarım çatıldı ve yanına yaklaştım. "İyi misin Meriç?"
"Meriç he?!" Bir an da Meriç'in yüzü gitmiş ve karşıma Yiğit amcamın yüzü gelmişti. Ne olduğunu anlamadan da gözlerimi açmıştım.
Amcam yüzünde kocaman bir gülümsemeyle bana bakıyordu. "Lütfen bana uykuda konuşmadığımı söyle."
"Meriç paşamız senin o kuytu köşede sakladığın sevgine nail oldu he? Vay anasını avradını."
"Amca!" Yiğit amcamı kolundan tuttuğum gibi yanıma çektim ve sesini kestim. "Amca az sessiz konuşsana ya! Mikrofon mu yuttun?"
"Ben mikrofon falan bilmem kızım." Dedi ve bağdaş kurup yatağın üzerine daha da yerleşti. "Her şeyi anlat bakayım. En ince ayrıntısına kadar."
"Amca yeni uyandım...!"
"Tabii sen de haklısın." Dedi trip atarcasına. "Şimdi yanında aşkın olsaydı ne de güzel ayınırdın."
"Yo. Ayınmazdım."
"At yalanı düdükleyeyim inananı." Dediğinde yüzündeki gülümsemeyi daha da genişletti. "Tek bir şey sorayım mı?"
Kurtuluşum yoktu. Amcamdan bir şey saklamazdım. Zamanın da kendisi babamın eğitimlerinden sağ kurtulduğuna göre oldukça güvenli bir seçenekti. Tabii bir sucuklu yumurta uğruna Burak amcamın gizli saklı işlerini anlatmasını göz önünde bulundurmazsak...
Yeni uyandığımdan beynim o kadar yavaş çalışıyordu ki Yiğit amcam sor dememe kalmadan sorusunu sormuştu bile. "Bizim Azazül biliyor mu?"
"Babam mı?"
"Başka Azazül mü var hayatımızda? Tabii ki de abim."
"Amca sen iyi misin?" dedim esneyerek. "Sence babam bilse ben bu kadar rahat uyuyabilir miyim?"
