Aşka dair olan kriterlerim annem ve babamın yaşamış olduğu aşk yüzünden arşa çıkmışsa ne olmuş? Bu benim suçum mu? Ben ki Leyla Sare Alateş, Nam-ı değer Kartal Alateş'in aşkına nail olan Ecrin Alateş gibi şanslı olamayacaksam? Aşka inanmaya ne gerek...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hepimizin bayramda böyle olduğuna yemin edebilirim ama kanıtlayamam. Bayram ruhunu seven ama kalabalıktan bunalan tek insan ben olamam dimi? Bence de olamam.
Aslında bu bölümü bayram hediyesi niyetine atacaktım ancak bir türlü müsait olmadığımı bölümü atamamamdan anlamışsınızdır.
Neyse ki bayram bitti ve artık köylü köyüne evli evine...
Şey...o zaman ben bölümü salayım mı?
Hala beni seviyorsunuz mu?
He şey de var. GEÇMİŞ BAYRAMINIZ KUTLU OLSUUUUUN💕💕
OOO
18.Bölüm
"ALMANYA"
"Abi emin misin?" Havaalanındaydılar. Sadece Okan ve Meriç. Meriç o gün Sare'yle konuşmuştu. Her şeyi teker teker anlatmıştı ancak kızın ne düşündüğünü öğrenemeden Kartal başkomiser Sare'yi eve çağırmıştı. "Eminim Okan. Sonuç olarak kaçtığıma gitmiyorum ya. Şirketin işi var." Düpedüz kaçıyordu. Şirketin işi olduğu bir yalan değildi. Gerçekten önemli bir toplantısı vardı ancak illa gitmesi gerekmiyordu. Kendi yerine Kutlu ve Woo'yu göndere de bilirdi.
Okan elleri cebinde bir şekilde arkadaşının ciğerini bildiği için "Yani bana biraz kaçıyormuşsun gibi geldi ama, sen bilirsin." diyerek fikrini beyan etti.
"Böylesi daha iyi Okan. Hem o da biraz düşünmüş olur." Meriç'in içerisindeki korku ne olursa olsun gitmiyordu. Gitmemesi de çok normaldi. Sonuç olarak karşısındaki adam öyle kolayca sindirebileceği bir insan değildi.
"Açık konuşayım mı?" Okan'ın açık konuşmadığı nerede görülmüştü? "Konuş." dedi Meriç saati göstererek. "Ben senin yerinde olsam bu isteme olaylarının üzerine asla hiçbir yere gitmem. Onu da bıraktım yengemi biliyorsun...nem kaparsa yakanı kolayla bırakmaz." Okan yengesini çözmüştü. Çoğu insanı çözdüğü gibi. Yengesi öyle alengirli işlerden hoşlanmıyordu. Bu bir kesindi. Diğer kesin olan şeyse Meriç'e karşı olan zaafıydı. Tabii bunların arasına daha fazla katmak mümkündü ancak şu anlık bu kadarı yeterdi.
Meriç Okan'ın söylediklerini çok net anlamasına rağmen hiçbir tepki vermeden onu sadece geçiştirdi. "Hadi kardeşim. Dikkatli git. İşlere de sahip çıkın. Zaten Sare'yle ilgili söylediklerimi biliyorsun." Okan üzerine gitmedi. "Tamamdır. Sen de dikkatli ol patron."
