17.Bölüm: KÜRDAN KEBABI

259 34 24
                                    

Selam canolaaaaar. Duydum ki seçimden dolayı pazartesi okul yokmuş hemen bölümü pazar gecesi patlatayım dedim. Zaten bu aralar gece bölüm atmaya baya alıştım. 

Ay heyecandan soramadım ama nasılsınız? Duydum duyduuuum. İyisiniiiiiiiz. Hep iyi olun hep hep hep! 

O zaman iyiliğinize iyilik katsın diye sizi şöyle diğer bölümlere göre biraz daha uzun bir bölümle baş başa bırakıyor ve yanaklarınızdan öpüyorummmm

O zaman iyiliğinize iyilik katsın diye sizi şöyle diğer bölümlere göre biraz daha uzun bir bölümle baş başa bırakıyor ve yanaklarınızdan öpüyorummmm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

OOO

17.Bölüm

"KÜRDAN KEBABI"

"Anne ben senin bu oğlunla uğraşamam." Erkekler kapatılsındı. Özellikle erkek kardeşler ayrı olarak kapatılsındı. Sarp umursamaz bir tavırla bedenimi sallıyordu. "Ne demek uğraşamam? Ben senin abimin tabii ki de uğraşacaksın!"

Tabii ya. Anamda beni zaten sana hizmet edeyim diye doğurdu ya.

"Deli midir divane midir? Ya seninle belediye uğraşsın. Hadi canım hadi. Başka kapıya."

"Ya bak abinle nasıl konuşuyorsun sen?"

"Abim kim tam olarak?"

"Benim?"

"Sen abim değilsin Sarp."

"Of yine boş yapmaya başladı." Kendini benden geri çektiğinde yüzünü sıvazladı ve "Biliyor musun?" dedi kendi bilmiş tavrını ortaya çıkarmaya çalışan bir ses tonuyla. Kendisi annemin karnından çıktığı gibi Einstein olarak hayata başladığı için. O da haklıydı.

"Bilmiyorum." Bu cevabı vermeseydim asla konuşmazdı. İlla ikimizi de salak konumuna getirecekti.

Yüzünde neşeli bir gülümsemeyle "Bilmediğini zaten biliyorum şapşal." Dediğinde yanımda duran yastığı kafasına fırlatmam bir oldu. Öyle benimle çok uğraşırsa sonucu bu olurdu tabii. Öyle salak salak kafasını ovalardı.

"Ya sen benden gizli boksa falan mı gidiyorsun? Bu ne kuvvet bu celal?! Sen yasaklanması gereken bir silahsın! Bunu farkındasın dimi?!" attığım yastığı tekrar bana attığında çenesi düşmüştü bile. "Biliyor musun bence senin sevgilin var. Ondan bu hallerin ama bil bakalım kim o sevgilinin bacaklarını kırar eline verir. Ben tabii ki."

Aynen şekerim. Sen hele bir Meriç'e bulaş da kim kimin bacaklarını kırıyor gör bakalım.

Söylemiş olduğu şeyin gerçekliğinden kaynaklı olsa gerek ufak çaplı rengim atsa da bir hışımla ayağa kalktığım gibi asla olmayan bir şeyi savunuyormuşçasına başladım konuşmaya "Sen nesin böyle? Erkek düşmanı mı? Ben evlenmeyip ne yapacağım, senin başına mı kalacağım? Sen mi bakacaksın bana? Ne bu haller? Hem...hem sen niye olamayan bir şey için yaygara kopartıyorsun?!"

Yakın MesafeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin