Aşka dair olan kriterlerim annem ve babamın yaşamış olduğu aşk yüzünden arşa çıkmışsa ne olmuş? Bu benim suçum mu? Ben ki Leyla Sare Alateş, Nam-ı değer Kartal Alateş'in aşkına nail olan Ecrin Alateş gibi şanslı olamayacaksam? Aşka inanmaya ne gerek...
Hani şu hayatımı bir dizi yapsak 4-5 sezonluk dizi çıkar. Koskoca 1 aylık tatilde sadece 1 gün gezebildim gerisinde sadece hastaydım🤷🏻♀️ Bölümse öyle kenarda bekliyordu. Bugün akşam sen son acile gittim hava taktırdım ve bulduğum biraz güç ile bölümü paylaşmaya karar verdim. (Neler yaşadın be kızım!)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
OOO
11.Bölüm "RESTORANT"
Bugün temizlik günüydü.
"Ay bunlar var ya bunlar. İnsanı deli eder." Melek teyzem bir iki gündür cinlenmiş gibiydi. Herkesi elinden geldiğince buduyordu. Bana bir şey demiyordu ama erkeklerin içinden geçiyordu.
Geçtiğimiz gün Woo'ya "Senin ağzından çıkan kaşığı anca anan temizler haberin olsun!" diye cırlamıştı. Sebebiyse Woo'nun sofrada "Anne kaşıklar yeni mi? Gözüme biraz büyük geldi." demesiydi.
Teyzem menopoza mı giriyordu? Bence kesinlikle giriyordu. Ateş basmaları, tatlı istekleri ve yerli yersiz kramplar.
"Teyze çamaşırları ben asayım mı?"
"Sen niye asıyormuşsun?! Bu evin erkekleri nerede de bunlar kıyafetlerini bize astırıyor? Uzaklaş bakayım selenin oradan. Arıyorum şimdi ben hemen alıyorum ifadelerini. Kaç! Kaç!" Elindeki toz beziyle beni tehdit edercesine çamaşır selesinden uzaklaştırdığında ellerimi yukarı doğru kaldırıp birkaç adım geri gittim.
"Ben Batu amcanı arıyorum. Sen de Meriç'i ara. Hemen eve gelsinler! En hızlısından hem de!"
Bu komutla koltuğun üzerindeki telefonumu elime aldığım gibi mutfağa kaçmam bir oldu. İçerisi alev atıyordu alev!
"Ah Meriç vah Meriç." Diye söyleniyordum. "Telefonu açmazsan teyzem içinden geçecek..."
"Alo?"
"Alo? Meriç? Neredesin?"
"Sanayideyim." Dedi. "Bu kaza yaptığımız arabayla ilgileniyorum. Bir sorun mu var?"
Sorun mu? Sorundan daha öte bir şeydi bu. Evin ortasında yanakları al al olmuş gözlerinden ateş püsküren bir kadın vardı.
"Sorun ki ne sorun." Dedim bir yandan teyzemi kontrol ederek. "Teyzem delirdi. Evin ortasında cinnet geçiriyor. Bak dinle..."
O an teyzem telefonda amcama bağırıyordu. "Sen hele bu eve beş dakika içerisinde gelme! Ben bu evi nasıl yakıyorum gör!!"
Telefonu kulağıma geri kapattığımda "Duydun dimi?" diye sordum. "Hemen eve gelmen lazım. Herkesi arayıp teker teker eve çağırıyor."
"Eve Kutlu mu geldi de bu kadar sinirlendi?"
"Hayır. Evde ben dışında kimse olmadığı için sinirli."
