Ben cidden yorumu size bırakıyorum.com
İyi okumalar canımlaaaar ❤️
26.Bölüm
"SESSİZ VEDA"
Meriç'e öyle bir sarılmıştım ki size anlatmazdım. Bir ömür boyunca bunu beklemiştim sanki. Üç gündür can çekişmiştim resmen. O yağmurun altında nasıl bir medetle açmıştım kollarımı hatırlamıyorum.
Geldiğinde bir çok şeyi öğrenmiştim. Babam benden sonra ortalığı bir tur daha yıkmıştı. Bunu Meriç'ten değil Sarp'ı arayan annemden öğrenmiştim. İstanbul'dan uzak birinci haftayı tamamlıyorduk ve ben bir adım bile ileri gidememiştim. Meriç buradaydı. Sarp bu evde kalmasına izin vermiyordu. Bende zaten istemiyordum. Her ne kadar İstanbul'a gitmesini söylesem de her seferinde "Ben o hatayı bir kere yaptım." diyordu. Beni bundan sonra asla arkasında bırakmazmış.
İlk geldiğinde yüzünde ciddi yaralar vardı. İçime doğmuş gibi "Babam mı yaptı?" diye sormuştum. Sonuna kadar yalanlamıştı. Israrla sormama rağmen "Hayır." Demişti. "Baban asla böyle bir şey yapmaz güzelim. Lütfen adama boşuna kinlenme. Küçük bir kapkaç olayına karıştım. Orada oldu bunlar." Allem etmiş kullem etmiş beni bu hikayeye inandırmıştı.
"Neden bana babamı hiç kötülemiyorsun?" Karşımda oturuyordu. Evdeydik. Psikolog seansım vardı ve ona beraber gidecektik. İkimizin de içinde garip bir burukluk vardı konuşurken. Söylenenler çoktan aramızda bir duvar örmeye başlamıştı adeta.
"Çünkü baban kötülenecek bir insan değil."
"O kadar ettiği sözden sonra bunu söylemen komik."
"O sözleri samimi bir şekilde söylediğine inanmıyorum. Hepsi bir anlık sinirle çıktı ağzından." Ben bile babamı bu kadar saf düşüncelerle savunamazken onun savunması zoruma gitmiyor değildi. "Bak." Dedi elimi tutarken. "Bazen onu da anlamaya çalışmamız lazım gibi geliyor. Sonuç olarak bir baba."
"Hiçbir baba kızına böyle yapmaz, yapmamalı." Bu konuda babamı kimse bana savunamazdı. Yaptığı birçok şeyin gözümde açıklaması yoktu.
"Bu kadar acımasız konuşma güzelim."
"Sen iyi misin?" Ellerinin altında kalan ellerimi geri çektiğimde tepem atmıştı. "Nasıl böyle konuşabilirsin?"
"Sare-"
"Sare falan yok Meriç. Benim içim gitmiyor mu zannediyorsun? Ben çok mu mutluyum bu durumdan zannediyorsun?" Babamı savunmasına katlanamıyordum. "Sen benim halimi görmüyor musun?"
"Güzelim sen babanla arayı düzeltmedikçe ne benim sevgim yetecek ne de bizim aşkımız."
"Sen ne arayı düzeltmesinden bahsediyorsun ya?!"
"Sakin olur musun?"
"Meriç." Dedim sinirlenmemek için kendimi zor tutarak. "Gerçekten sinirlenmek istemiyorum tamam mı?"
"Sinirlenilecek bir şey yok ki güzelim. Sadece sakin olman gerekiyor."
"Meriç. Bana politikacı gibi konuşma lütfen."
"Yapıcı olmaya çalışıyorum Sare."
"Yapıcı falan olma Meriç!" Alın işte sinirlenmiştim. "Benim kalbim o kadar kırıldı ki ben gecelerce uyuyamadım! Sen bana hangi yapıcılıktan bahsediyorsun?!"
"Bunların hiçbiri kendini iyi hissetmene sebep olmayacak." Bakışlarındaki fırtınaya rağmen o kadar sakindi ki. Bu sakinliğine daha çok sinirlendim. "İyi hissetmeye çalıştığımı kim söyledi?" Kaşlarım çatıldı. "Ayrıca buraya babamın sözcüsü olarak mı geldin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yakın Mesafe
Literatura FemininaAşka dair olan kriterlerim annem ve babamın yaşamış olduğu aşk yüzünden arşa çıkmışsa ne olmuş? Bu benim suçum mu? Ben ki Leyla Sare Alateş, Nam-ı değer Kartal Alateş'in aşkına nail olan Ecrin Alateş gibi şanslı olamayacaksam? Aşka inanmaya ne gerek...