5.Bölüm: SS

262 44 15
                                    

Yeni yılın ilk gününden hepinize selam olsun şekerlerimm ✨🍬

Dilerim ki hep beraber nice, mutlu, huzurlu, bereketli ve başarılara doyamadığımız bir geçirelim🥹❤️ Kalplerimizin kırılmadığı, her şeyin gönlümüze göre olduğu güzel bir sene olsunn 😘

Dilerim ki hep beraber nice, mutlu, huzurlu, bereketli ve başarılara doyamadığımız bir geçirelim🥹❤️ Kalplerimizin kırılmadığı, her şeyin gönlümüze göre olduğu güzel bir sene olsunn 😘

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

OOO

5.Bölüm

"SS"

"Yok yok." Dedim yatağın sağ tarafına doğru yüzüncü turumu atarken. "Bardağı üstüne bocaladığım gibi bir iki de küfür savuracaktım tam iyi olacaktı."

"Küfür olmaz." Elimde bin bir şekilde tuttuğum telefondan doğru sesi gelen Hilal'e dikkat kesildim.

"Nedenmiş?"

"Toplu yaşam alanı sonuçta."

"Kimse yoktu." Gözlerimi devirdim. "Ayrıca o toplu yaşam alanına içki içip gelince sıkıntı yok. Ben haklı bir şekilde iki küfür edince problem mi?"

Geri zekalı adam. Saçma cümleleri aklıma geldikçe beynim zıplıyordu.

"Küfür seni basitleştirir. Onun yerine mantıklı bir iki cümle kurabilirmişsin."

Düşündüm. Gerçekten aptal gibi hiçbir şey demeden gitmiştim. Bardağın içindeki şeyin içki olduğunu fark ettiğim an çakmağı çaksaydım dedim kendime. Sonra da bu düşünce oldukça vahşi geldi tabii.

"Ne bileyim işte. O an aklıma gelmedi."

"Amaaan." Dedi Hilal benim gibi uzandığı yerde dönerek. "Üzerine kaç gün geçti. Unut gitsin."

"Bir hafta oldu galiba..."

"Oho kızım sen de deve misin?"

"Ne alaka? Burada bana yapılan bir saygısızlık var sonuçta. Oturup izleyeyim mi?"

"Biliyor musun?" dedi yüzünde muzip bir gülümsemeyle. Cümlenin devamını getirmeyince benden cevap beklediğini anlamıştım.

"Bilmiyorum."

"Ama ben biliyorum."

"Neyi biliyorsun zeka küpümüz." Dediğimde kaşları memnuniyetle yukarı kalktı ve  "Neden bu olayın etkisinden çıkamadığını ve sinirli olduğunu."

"Nedenmiş filozof hanım? Söyle biz de bilelim."

"Meriç bir haftadır yanına gelmedi diye." Hiç çekinmeden kurduğu cümleyi hemen inkar ettim. "Saçmalığın daniskası." Gözlerimi üst üste kaç kere devirdiğimi hesap edememiştim bile. "Meriç'in bu davranışını kafaya taksaydım çoktan belli ederdim."

"E ediyorsun işte."

"Ay!" Kendimi daralarak yatağın ortasına dikelmiş bir şekilde bulmuştum. "Nerem belli ediyormuş? Onunla ilgili tek kelime bile kurmadım bu zamana kadar. Hep Göksun'dan bahsettim."

Yakın MesafeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin