0.4

716 105 136
                                    

Merhaba,ben geldiiimm!!

İyi okumalar💓💓

***

İki üç ders geçmesine rağmen Jisung bir türlü sınıfın ortamına alışamamış ve kendisine atılan garip bakışları umursamamaya çalışmıştı.

"Selam,ben Jeongin."

Sırada oturan beden kafasını yerden kaldırmış ve kendisine uzatılan el ile uzatan kişiye bakmıştı.

"Merhaba." Dedi,eli sıkarken.

"Alışamamış gibisin sınıfa?"

Kafa salladı Jisung, doğruyu söylemek en iyisiydi.

"Aynen,garip..siniz?"

Jeongin kıkırdayıp sıraya oturmuştu. "Doğrudur,garibiz biraz."

Aynen Jeongin gibi Jisung'da güldü ve etrafa bakınmaya başladı.

"Şurada oturan kişi.." durdu biraz ve Jeongin'in de kendisine baktığından emin olduktan sonra devam etti;

"Geldiğimden beri hiç kalkıp biriyle iletişim kurduğunu görmedim,kim o?"

Jeongin boğazını temizleyip omuz silkti.

"Aman boşver,o kadar da önemli biri değil." Dedikten sonra Minho'ya döndü ikili.

Minho kafasını sıraya gömmüş bir şekilde yatıyordu ve açıkçası kimseyi umursamak bile istemiyordu.

"Anladım.." dedi,Jisung ve önüne geri döndü. Jeongin sıradan inmiş ve Jisung'a bakmayı sürdürmüştü.

"İstersen dışarı çıkalım,hem okulu gezersin?"

Jisung kafasında teklifi biraz tartmış ve ayağa kalkmıştı,bir nevi kabul etmişti.

"Olur,gidelim."

Jeongin önde,Jisung'da arkadan ilerliyor ve etrafı inceliyordu.

"Kantin en alt katta."

Mavi saçlı beden Jisung'un koluna girip merdivenlerden çekiştirmeye başlamıştı.

"Aç mısın tost alabilirim sana istersen?"

Jeongin kantine geldiklerinde,Jisung'a dönmüş ve fikrini sormuştu fakat Jisung onu red etmiş aç olmadığını da eklemişti.

"Hayır sağol, aç değilim!"

Kafa salladı Jeongin, "iyi o zaman,gel oturalım şöyle." dedi.

"Nereden geliyorsun okula?"

Oturdukları zaman sohbete başlamışlardı.

"Busan."

"Neden geldin ki?"

Omuz silkti Jisung.

"Bilmem."

"Ailen ne iş yapıyor?"

"Babam yok,annem de tekstil fabrikasında çalışıyordu aslında."

"Oh, anladım. Baban öldü mü?"

Kafasını olumsuz anlamda sallayıp boğazını temizledi Jisung.

"Yok, babamı hiç görmedim yani. Öldü mü ölmedi mi..haberim yok."

Bir kaç dakika sessizce oturup etrafa bakındı ikili.

"Kalkalım mı? Zil çalmak üzere."

Jisung ayağa kalktığı zaman Jeongin'de onu onaylayıp kalkmıştı.

"Sen git ben bir arkadaşıma bakacağım,olur mu?"

Jisung kafasını olumlu anlamda salladığında Jeongin'de merdivenleri ikişer ikişer çıkmaya başlamıştı.

Onun ardından biraz baktı Jisung, ardından oda diğer merdivenlere yöneldi.

Geç kalmamak için hızla çıkıyor ve önüne bakmadan ilerliyordu.

Hız kesmeden ezbere bildiği sınıfa koşarken bir bedene çarpması ile kafasını tutarak geriye doğru bir kaç adım attı.

"Kafam!" Biraz daha aynı şekilde kafasını tutarak durmuş ve bir nebze kadar da olsa acısı dindiği zaman kafasını kaldırmıştı.

"Ah.." Tabii karşısında sınıfta sessizce uyuyan bedeni görmeyi beklemiyordu.

"Bir daha ki sefere.." diye bastıra bastıra konuştu Minho.

"Önüne baksan iyi olur." Dedikten sonra Jisung'u arkasında bırakıp ilerledi.

Ona yardım etmedi. İyi misin diye sormadı. Özür de dilemedi.

Arkasında bıraktı.

İleride de yapacağı gibi.

__________

İlk adimi yaptik hadi hayirlisi

Bu arada angst ficleri daha cok severim ama gidisata gire bakacagiz..

Ve ve ve okumadan yaziyom umarim gusel olmustr eger anlam bozuklugu varsa uzgunum??

Opuyorum,baybay!!

-Ruby.

İmpossible smile,Minsung✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin