0.5

711 106 90
                                    


Merhabaa,sabah biraz kotuydum o yüzden bölüm yazamadim simdiye kaldı. Uzgunum,iyi okumalar.

***

"Basketbol seçmeleri varmış duydun mu?" Dedi, sarı saçlı uzun kız.

Esmer olan kafasını hızlıca salladı ve diğer bedenin koluna girdi.

"Gördüm, katılacağım kesinlikle!"

"Sence Minho'da katılır mı?" Sarı saçlı kız ağzı kulaklarına varana kadar gülümseyerek sormuştu bu soruyu. Genç kızların hayalinin bir çok yerinde yer alırdı Lee Minho. Eh, sonuçta mükemmel denecek bir cazibesi vardı değil mi?

"Bilmiyorum ama eğer katılırsa onu etkileyeceğimden eminim!" Esmer olan genç kız konuştuğu zaman omuz silkti diğeri.

"Sırada çok kişi var yalnız.." ikili gülüşerek koridorda ilerlerken arkalarında onları dinleyen Jisung'dan bir habersizlerdi.

"Lee Minho,bu kadar çok hayranın mı var senin?" Dikkatini işte şimdi çekmişti.

Güldü kendi kendine ve yönünü değiştirerek sınıfa yöneldi.

"Basketbol,hmm. Beceremiyorum ama,denemekten zarar gelmez ya." Kendi kendine de konuşuyordu bir yandan.

****

"Selam Minho," dedi,Jisung sınıfa girer girmez. Minho bir yere odaklanmış olacak ki kafasını kaldırıp kendisine seslenen bedene bakmamıştı bile.

"Minho!" Diye tekrar etti Jisung.

Oturan beden irkilerek kafasını kaldırdığı zaman pişkin pişkin sırıtan yeni çocuğu görmüştü. Bıkkınlık ile nefes verip geriye yaslandı.

"Ne?"

Jisung bu cevaptan memnun olmamış olacak ki dudak büzerek Minho'ya doğru eğildi.

"Bu kadar kaba olma!"

Alışmıştı Minho bunun gibilere o yüzden tepki vermiyor ve bıkkınlık ile karşısında ki bedenin hareketlerini izliyordu.

"Rahatsız ediyorsun şuan beni, uyuyacağım."

Jisung biraz uzaklaşıp kollarını önünde bağladı.

"Hep neden uyuyorsun?"

Minho kaşlarını çatarak ayağa kalktı,fazla soru sorulmasını sevmezdi ki.

"Sanane Jisung?"

Jisung gülümsedi ve sevinç gösterisi olarak iki yanında döndü.

"İsmimi biliyorsun!" Neden şuan platonik olduğu çocuktan etkileşim alan kızlar gibi seviniyordu ki? Bunu kendiside bilmiyordu,emin olun.

"Pekala Jisung, şovun bittiyse git ve sırana otur."

Sınıfa yavaş yavaş gelen kişiler ikiliyi şaşkınlıkla izliyorlardı çünkü Lee Minho uzun bir aradan sonra ilk defa birisiyle konuşuyordu ve bu sınıfa daha yeni gelen Han Jisung'dan başkası değildi.

"İyi." Jisung anında değişen ruh haliyle somurtarak, topuklarına basa basa sırasına ilerledi. Bu çocuk dikkatini çekmişti ve onu her ne bu kadar soğuk yaptıysa eski haline geri döndürecekti.

______________

Bu bolum kisa oldu biliyorum ama bi kac saattir araliksiz ders calisiyorum ve gozlerim berbat durumdalar. Yaniyo ve gozlerimi acamiyorum affedin beni yarin iki bolum atmaya calisacagim...uzgunum iyi okumalar!

Bu arada Instagram hesabimi kimse istemedi ama ben yine de vereceğim yazmak isteyen yazabilir;

Instagram: rubwysx

(Okumadan atiyorum yanlisim varsa affedin)

-Ruby.

İmpossible smile,Minsung✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin