berdel

84 5 1
                                    

Her kes kendi hikayesinin kahramanıdır derler..

halbuki bu hikayede iz av olarak seçilmişti ..

Ökten bütün cesaretini toplamış,
ize karşı olan duygularını anlatmaya hazırlanıyordu..
elini iz'in ellerinin üstüne koydu, gözlerini izin gözleriyle aynı hizaya getirdi .

-iz ben .. diye söze başladı ..
Tam o sırada içerden tedirgin bi şekilde bahçeye giren izin halası ;

-Kızım bi bakar mısın ? baban telefonda çok acil seninle konuşmak istiyor. dedi

İz; ellerini geriye çekip yüzündeki kocaman gülümsemeyle ayağa kalktı.

- Özür dilerim bu telefona bakmam lazım. bana biraz müsade eder misin?

-Hiç sorun değil ..
sen babanla konuş Lütfen ben yarın okula uğrarım. orda konuşmamıza devam ederiz hem  beni de klinikten beklerler dedi Ökten.

Ayağa kalktı.
hem söylemediği duyguları, hemde yarım kalan konuşması Öktene kendini kötü hissettirmişti.

oysaki bir an önce içinden taşan bu duyguları izle paylaşmak, artık ondan tek bir gün dahi ayrı kalmamak istiyordu ..

İz' in kalbinde ise kelebekler uçuyordu.
Ökteni bahçe kapısına kadar uğurlayıp, telefonda bekleyen babasıyla konuşmak için hızlıca içeri girdi ..

-Alo .. Babacım nasılsın, annem nasıl her kes iyidir inşallah ..

Babası bir kaç saniyelik sessizlikten sonra üzgün sesiyle zar zor konuşabildi;

-iz burda işler yolunda değil..
abin bir kız kaçırdı..

İz çok mutlu olmuştu. gözlerinde ışıklar yanıyordu adeta ..
bir anda çığlık atmaya başladı

-baba bunun nesi kötü olabilir ki..? sonunda bende görümce olabilicem.. Peki  yengem nasıl biri ..?
güzel mi.. ? nerden kaçırdı ..?
nasıl kaçırdı ..? ne zaman kaçırdı .. ?

İz bunun gibi bir sürü soruyla aynı anda soru yağmuruna tutmuştu babasını ..

Nerden bilebilirdi ki abisinin mutluluğunun ruhunda derin yaralara sebep olabileceğini ..

Babası titrek bir sesle tekrar konuyu toparlamak için söze devam etti ;

-İz abinin kız kaçırdığı aile çok büyük bir aile..
abinin bu yaptığına çok öfkelenmişler. biz konuyu hal etmek için günlerdir istişare ediyoruz ama.. barışmaya yanaşmıyorlar ..

İz'in içinde anlam veremediği bir korku belirmişti.
dizlerinin bağı çözülmüştü adeta..

korktuğu şey başına mı gelmişti yoksa .. ?

çünkü iz biliyordu..
bu coğrafyada kızların kaderini,  hazin sonunu, bitmek bilmeyen acılarını, hep birilerine tercih edilişlerini, başlarına gelen her şeyin kendilerine hak, kızlara ise reva görüşlerini . .

Kafasındaki düşünceleri bir kenara itip buruk bir sesle sordu;

-Peki ne istiyorlarmış baba ..

-Eğer kızlarının karşılığında bir kız vermezsek..
abini vuracaklarmış iz..

Babası bunları söylerken telefonda hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.

derin bir çaresizlik, acı bir teslimiyet ..
aslında bütün mesele insanların insanlara olan tahammülsüzlüğündeydi ..

kimsenin bir avuç mutluluğa, azıcık huzura, ve verilen hür kararlara tahammülü kalmamıştı..

İz şimdi ne yapacaktı ..?
telefonu kapatıp olduğu yere çöküverdi.
halası durumdan haberdar olduğu için gözündeki yaşlarla ize sarıldı .

-Üzülme kızım Allah büyüktür senin de kaderinde bu varmış demek ki..

Oysaki bu bir kader değildi.. kadercilikti ..
iz 'in bir kaç dakika önce içinde yeşeren çiçek bahçesini, ateşe vermişti bu duydukları ..

ne yapacaktı şimdi ?
bir yanda babasının gözyaşları ve abisinin hayatı.
öteki tarafta hayalleri, umutları ve sevdası ..

bazı tercihler çok zordu..
bir orta yolu yoktu ..

Çünkü bir taraf olmayan, bertaraf olurdu ..

o gün akşam sabaha kadar düşündü iz ..
öktene olan biteni anlatmalı mıydı? Peki ne diyecekti ona ..
nasıl veda edecekti gözlerine .. hayır.. hayır.. buna hiç gücü yoktu. Geride bir enkaz bırakmak istemiyordu. sessice çekip gidecekti buralardan.

hem zaten bir elvedaya sığar mıydı ki bu aşk ..

sabahın ilk ışıklarıyla her şeyini toparlayıp halasına ve öğrencilerine veda edip mardin otobüsüne atlayıp yola çıktı.

yollar vardır bitsin diye saatleri saydığımız..
yollar vardır bitmesin diye uğruna her şeyimizi verebildiğimiz ..

iz yol boyunca cam kenarında sessizce göz yaşı dökmüştü.
bu uzun yolun hiç bitmemesini memleketine hiç gitmemeyi dilerdi.

Ama yol bu..
elbet biterdi..
otogara indiğinde onu Babası karşıladı. gözlerindeki mahcubiyet ve acıyla ize yaklaştı, elindeki bavulu aldı. başı önünde;

-hoş geldin kızım ..
dedi sesizce
Kelimeler bıçak gibi saplanmıştı izin boğazına..
tek kelime bile edemedi.
çünkü eğer konuşursa ağlardı ..
çünkü eğer konuşursa vaz geçerdi ..

güçlü durmaya çalışıyordu..
babasının omzuna dokundu, başını omzuna yaslayıp, titrek sesiyle ;

-eve gidelim baba .. diyebildi ..

Bİ BAŞINA AŞK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin