kalbin kanatları

66 5 0
                                    

Mesafeler engel değildir kalbi kuş olanlara ..
yeter ki canları sağolsun da; yel essin, kokusu gelsin dermiş eskiler ..

İz öktenden uzak olsa bile kalbi hala Ökten için delicesine çarpıyordu..

hem zaten ziyanı yok alışkındı iz Ökteni bi başına sevmeye..

Babasıyla birlikte evlerinin kapısına geldiler.
iz'in ayakları sanki geri geri gidiyordu. içeride onu neler bekliyordu.. ?
bundan sonra başına neler gelecekti..?
bu ardı arkası kesilmeyen korkular iz'in kalbine ve bütün bedenine hakimdi sanki..

Babası bavullarla önden içeriye girdi.
iz de peşinden ayakkabılarını çıkarıp salona geçti..
sanki bu eve ilk defa geliyormuş gibi hissediyordu..
oysaki doğup büyüdüğü evdi burası..

belkide insanı evinde gibi hissettiren şey duygularda gizliydi ..

içinde huzur bulabildiğin sürece ev gerçekten senin evin olurdu ..

İz'i karşısında gören annesi iz'in boynuna sarıldı.
dakikalarca gözyaşları içinde ağıtlar yaktı ..
belkide her kesin bildiği bir dilde değildi ama,
kalbi olan her kesin hissedeceği türden ağıtlardı bunlar ..

Abisi odanın bir kenarında oturmuş, iz ve annesini izliyordu. yakılan ağıtlara gözyaşlarıyla eşlik ediyordu..
mahcuptu, ..suçluydu,..

biricik kız kardeşi onun yüzünden istemediği bir kadere mahkum olacaktı ..

Ayağa kalktı; ize doğru bir kaç adım atıp gözlerine baktı ;
-Özür dilerim kardeşim af et beni.. dedi
ve odayı koşar adımlarla terk etti ..

iz bunca acının içinde dik durmaya çalışıyordu.
babasının yıkılmayan savaşçı
kızıydı o ..
babasında bıraktığı bu izlenimi bozmamak için ellerini sıkıyor, gözyaşlarını içine akıtıyordu ..

Ne zordur bazan güçlü durmak..
Yıkılmaz duvarların ardındaki hassas kalbi susturmak..

dışarıdan bahar bahçe olup, içerden yaprak yaprak dökülmek..

güçlü olmayı kendisi seçmemişti iz ..
hayat onu güçlü olmaya mecbur bırakmıştı..

oysaki zayıf olmak isterdi
acılarını serbest bırakmak, hayatı zincirleri olmadan yaşamak isterdi..

hayat; Tırnağı kırılınca ortalığı ayağa kaldıran kızları, hiç üşenmeden hamsi temizleyen kızlara tercih ettirecek kadar adaletsizdi..

annesinin kollarının arasından çıkıp odasına geçti .
kapıyı sıkıca kapatıp, dakikalarca ağlamaya başladı .

üstünü çıkarıp yatağa uzandı.. yorgun be bitik hissediyordu kendini. .
çok sürmeden uykuya daldı. ağlamaktan şişen gözleri uykuya daha fazla direnemedi ..

Sabahın ilk ışıklarının odayı aydınlatması ile uyandı. yatağının üstünde düşünmeye başladı..
acaba Ökten onu arıyor muydu?
kim bilir belkide çoktan vaz geçmişti ondan ..

onun yerinde kim olsa bir veda bile etmeden giden birini hayatından silerdi..
kendi içinde hak veriyordu iz Öktene.
tam bu sırada; kapı çaldı içeri annesi girdi;

-kızım baban hazırlansın diyor. bu gün karşı taraftan oğlan seni görmeye gelecekmiş . ondan sonra düğün için gün belirleyeceklermiş ..

İz o an odanın içinde kendini boğuluyormuş gibi hissetti.
elleri titriyor, ..
kalbi ağrıyordu ..

annesi iz'in bu hallerine çok üzülüyor, adeta kahr oluyordu.
izin yanına oturuverdi iç çekerek;

-Oğlanın da bir sevdiği varmış galiba öyle dediler..
yazık.. belli ki o da bu hikayede senin gibi kurban seçilmiş..

O an annesinden duydukları iz'in karanlıkta oturan yanlızlığına selam vermişti sanki .. 
gözleri parladı, bir anda yanında oturan annesine sıkıca sarıldı.

-Anne bu gün Oğlan beni görmeye geldiğinde;
onunla konuşup ikna etmeye çalışıcam.
eğer ikimizde karşılıklı olarak bu evliliği istemezsek, belki aileler de vaz geçerler bu işten..

- emin değilim kızım ama denemekten zarar gelmez tabiki ..

İz odasını toparlayıp, dağılan saçlarına çeki düzen verdi. Bir umut ışığı doğmuştu. bu işi hal edebilirdi..

bu umudun verdiği heyecanla kahvaltı için salona geçti. abisinin kaçırdığı kız mutfakta çay demliyordu ..
uzun zarif bedeni, bembeyaz teniyle pek güzeldi ..

oda iz'in abisi gibi ize karşı mahcuptu ve yanına gelmeye utanıyordu sanki ..
ama onun bir suçu yoktu ki oda olayların böyle olmasını istemezdi tabikide..
ortamı biraz yumuşatmak için söze girdi iz;

- Sen yeni gelin olmalısın,  ailemize hoş geldin yengecim adını sorabilir miyim?

Yeni gelin biraz çekinen bir ses tonuyla karşılık verdi;

-Öncelikle evine hoş geldin iz benim adım zerda..

-Çok güzel bir adın varmış memnun oldum zerda yenge

Konuşma devam ederken izin abisi ve babası geldi .
annesini de çağırdı iz..
sanki hiç bir sorun yokmuş gibi birlikte kahvaltı etmek ve olan biteni bir süreliğine de olsa sessize almayı istiyordu..

öylede yaptılar..

birlikte güzel bir aile kahvaltısı yaptılar..

Ama sorunları ne kadar görmezden gelirsek gelelim, onları çözüme kovuşturmadan rahat edemezdik.

Öğlen olmak üzereydi.
evdeki her kes bahçede oturmuş, zerdanın abisinin iz için gelişini bekliyordu..
iz ise tırnağını dişlerinin arasına almış; odanın bi başından bir başına volta atıyordu ..

derken odaya zerda geldi ..
izin tedirgin hallini görünce onu bir nebzede olsa rahatlatmak için;

-Abim iyi biridir iz merak etme..
hem kim bilir belkide sen de seversin onu...

Kalbin kanatları olsa Öktenin yanı başına uçmak, ve ona sımsıkı sarılmak isterken, nasıl sevebilirdi bir başkasını iz .
hayır.. hayır..
Öktenden başka kimse için atmıyordu kalbi..

gözden uzak olan gönülden de uzak olur derlerdi ..
oysaki insan gönlünde bir yer açıp, bir köşeye oturttuğu her kimse; onunla birlikte gidermiş her yere ..

Bİ BAŞINA AŞK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin