serendipçe

31 6 0
                                    

Aşk her kesi ona benzetip, kimseyi onun yerine koyamama sanatıdır..

Belki sancılıydı bekleyişler,.. yorucuydu umutlar..
Ama asla bir bitiş değildi ayrılıklar ..

Tek bir serendipçe çözebilir miydi bütün olumsuzlukları ..
Çözerdi..
çünkü serendipçe nedir bilir misiniz?
"Aranmazken bulunan mutlu tesadüf, mutlu kaza".. dır

Bir gün aynı şehrin sokaklarında bir araya getirebilir tesadüfler..
yeter ki; gönlümüzdeki anahtarları teslim etmeyelim ..

İz Ökteni buralardan uzak tutmayı başarmıştı. asmin ve Ali ise balayı için alinin memleketine gitmişlerdi..

İz kendini her zamankinden daha yanlız hissediyordu şimdi..
Hem Ökten yoktu, hemde can dostu asmin..
kocaman bir ailesi vardı iz'in ..
ama derler ki; insan anlaşılabilindiği yerde çiçek açarmış ..
oysaki bunca zaman halinden anlayan olmamıştı iz'in

Çünkü o yüzündeki yorgunluğu savaşçı ruhuyla örseleyen biriydi..
belki yara bere içindeydi her yeri, ama galibiyet gururu vardı her mağlubiyetinde ..

İz paşa gönlüm kafesinde vakit geçiriyor, olabildiğince ortalıkta görünmemeye çalışıyordu..
müşteriler her zamankiden daha yoğundu o gün kafede.
iz ordan oraya koşuşturuyor işleri idare etmeye çalışıyordu.
derken kapıdan içeriye amcası ve kuzeni girdi..
masalardan birine geçip oturdular. yüzlerindeki öfke ve gözlerinde ki nefref dolu bakışlarla ne kadar da korkunç görünüyorlardı öyle..

İz mutfak tarafına geçip onlarla ilgilenmesi için kafede çalışan başka bir arkadaşını gönderdi. onlarla yüz yüze gelmek istemiyordu çünkü.

Çok geçmeden geri gelen arkadaşı gelenlerin onu çağırdığını haber verdi ..

İz şimdi biraz daha korkuyor, ve kendini çok çaresiz hissediyordu .. insan kendi akrabalarından korkar mıydı ki..
korkuyordu işte..
Neden gelmişlerdi ?
ne söyleceklerdi?
yoksa iz'den şüpheleniyorlar mıydı ..?

İz bu soruların cevabını almak üzere kafenin ön tarafına doğru yürümeye başladı. üstündeki önlüğü çıkartıp kenara koydu. titreyen ellerini elbisesiyle gizleyerek amcasıyla kuzeninin olduğu masaya geldi. hafiften tebbesüm ederek söze başladı;

-Hoş geldiniz amca beni çağırtmışsınız. bu gün kafe biraz yoğun o yüzden arkadaşımı gönderdim kusura bakmayın.. buyrun ne isterseniz ben hemen getireyim ..

Amcası ve kuzeni bunca nezaketin karşısında bir tebbesüm dahi etmeden direk konuya girmişlerdi ..
belli ki buraya birşeyler yiyip içmeye gelmemişlerdi bi dertleri vardı iz'le..
alanın abisi çatık kaşları ve öfkeyle saladığı tesbihiyle söze girdi;

- bak iz; biz buraya seni uyarmak için geldik. biliyorsun ki alanın sende gönlü vardı ve ne hikmetse sana duygularını açık ettiği bu süreçte başına gelenler geldi..
eğer olur da senin etrafında dolanan o Ökten kardeşime bir şey yaptıysa bize söyle bunu ..

İz'in amcası sözünü kesip devam etti ;

- O herif Oğlumun başına senin yüzünden bir şey getirdiyse eğer bilesin ki ikinizin de gözünün yaşına bakmam ..
savcı konuyu er yada geç çözecektir. biz öncesinde yinede uyarmak istedik seni..

Bunları söyledikten hemen sonra kafeyi terk etmişlerdi..
Fakat giderken geride kocaman bir enkaz bırakmışlardı  ..

İz olduğu yere çöktü gözlerindeki acı teslimiyetle iki damla yaş süzüldü..

Korktuğu şey başına gelmişti adım adım yaklaşmıştı gerçekler ..

Ne yapmalıydı iz..?
bu olaya ökteni karıştırmadan nasıl çözebilirdi ?
Öktenin bir suçu yoktu. o sadece iz'i sevdiği için katlanmıştı bunca acıya..

iz kafenin o başından bu başına bir kaç volta attıktan sonra bir anda durdu. aklına bir fikir gelmişti ..
Eğer olur da savcıya gidip suçunu itiraf  ederse hem başına akrabaları tarafında bir şey gelmeyecek, hemde Ökteni temize çıkartıp korumuş olacaktı ..

ağırlaşan omuzları bir anda hafiflemişti sanki.
belki yıllarca hapis yatacaktı ama Öktenin varlığı ve hayatı her şeyden daha önemliydi iz için..
Hem zaten bunca şeye sadece Ökten için katlanmamış mıydı ..
bunca savaşı Ökten için vermişti hatta alanı bile sırf bu yüzden vurmamamış mıydı ..

Sevmek fedakarlıktır derler ..
iz şimdi Ökten var olsun diye; öldürüyordu kendini ..
kalbinde uçan kelebekleri bir bir zehirliyordu ..

İz yolda kararından vaz geçmememek için koşar adımlarla savcının bulunduğu yerin kapısına gelmişti ..
nefes nefese kalmıştı. kalbi çok hızlı çarpıyor bacakları titriyordu..
az sonra olacaklar hayatının dönüm noktası olacaktı belkide..

İçeriye girdiğinde savcı elindeki dosyları inceliyordu. kapıyı iki kere tıklatıp içeriye girdi..
iz'i karşında gören diyar çok şaşırmıştı..
bir kaç saniye iz' e baktıktan sonra içeriye gelmesini söyledi ..
iz içeriye doğru yürüyordu ama ayakları geri geri gidiyordu adeta..
Savcı bey iz'e kapıyı arkadan kapatmasını söyledi ..
İz kapıyı kapatıp içeriye geçti savcı eliyle sandalyeyi işaret ederek oturmasını söyledi..
karşıda duran sandalyelerden birine geçip oturmuştu..
savcı diyar ise hala elindeki dosyaya bakıyordu belli ki önemli bir şeyler vardı o dosyada..
iz bir kaç dakika sessizliğini bozmadan öylece oturdu.
tam söze gireceği esnada savcı bey bulunduğu koltuktan ayağa kalktı iz'in karşısında duran sandalyeye geçip oturdu. elindeki dosyaya tekrar tekrar bakıyordu.. moreli oldukça bozulmuşa benziyordu. daha fazla beklemeden konuşmaya başladı;

İz bu elimde ki dosya kuzenin alanın katil zanlısının dosyası..
katilin kim olduğunu buldum ..!

İz dehşete düşmüştü adeta.. kurumuş dudakları ve korkudan donuklaşmış gözleriyle tek kelime bile edemeden öylece bakıyordu savcı diyara..
artık yolun sonuna geldiğini hissediyordu ..
savcı sözlerine devam etti;

- iz buradaki  her şey gösteriyor ki alanın katili ..

Katili SENSİN ..!

Duymaktan korktuğumuz ne varsa; şimşeklerden korkan çocukların camına yansıyan ışıklar misali bir bir vuruyordu yüzümüze hayat ..

Bir yanımız bit'ti sevinci yaşarken, ..
Öbür yanımız bit'tim vazgeçisi yaşıyordu ..

İz duydukları karşında şok olmuştu.. evet suçlu oydu belki ama; bu kadar çabuk ortaya çıkmasını beklemiyordu..
İki kolunu savcı beye uzatarak onu tutuklamasını bekliyordu..

Savcı elini alnında gezdiriyor elindeki dosyayı sıkıştırıyordu iz'in uzattığı kollarını hafif bir dokunuşla indirip sandalyesini izin yanına çekti..
iz'in eğilmiş başını eliyle kaldırıp gözlerinin tam ortasına odaklandı ve konuşmaya başladı;

- iz bak eğer ben bu dosyayı amcanlara verirsem adalete bırakmaz senin cezanı kendileri keserler. Ben sana zarar gelsin istemiyorum..

İz anlamaya çalışıyordu..
savcı şimdi neden söylüyordu tüm bunları ..?
neden gerekeni yapıp tutuklamıyordu onu ..?

İz bir yandan bunları düşünüyor bir yandan da savcının haklı olduğunu, eğer her şey ortaya çıkarsa sadece iz'i değil Ökteni de bulup öldüreceklerini düşünüyordu ..

İşler hiç de düşündüğü kadar kolay olmayacaktı..
iz teslim olsa dahi bu olay son bulmayacaktı. artık her şey için çok geçti savcı olayı çözmüş ve katili bulmuştu ..
İz kafasında bu sorunlarla mücadele ettiği esnada savcı iz'in ellerini tutarak devam etti;

- iz amcanların bu işten haberi olmadan seni kurtarmanın tek bir yolu var ..

İz bu olayın içinden çıkmanın nasıl mümkün olacağını düşünüyordu..
bir savcı bir suçluyu neden kurtarırdı ki ..?
iz daha fazla merakta kalmak istemiyordu savcının sıkıca tutuğu ellerini geriye çekti tedirgin ses tonuyla sordu;

-savcı bey nedir bu olaydan kurtulmanın yolu söyler misiniz..?

Savcı ani bir hamleyle ayağa kalktı yüzünde kendiden emin bir bakış vardı izin gözlerinin içine bakarak cevapladı;

- Evlen benimle ..









Bİ BAŞINA AŞK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin