bekle.. nilmeyen ..

52 5 3
                                    

Gelmeli insan..
çok bekletmeden..
bekleyeni yormadan ..
vazgeçtiğinde değil de ;
vazgeçilmez olduğunda Gelmeli ..

Şiyar son sözünü söyleyip odadan dışarı çıkmıştı. aile üyelerine yarın düğünün olacağını hazırlıkların bir an önce yapılacağını söylüyordu..

İz kendini ilk defa yenilmiş hissediyordu..
bunca hengamenin arasında düşünebildiği tek şey;
öktene olan aşkıydı ..

hala çok seviyordu onu. geldiğinden beri hiç aklından çıkmamıştı ..
acaba onu arıyor muydu..?
eğer arıyorsa neden bir kere bile olsun aramadı ..
neden halasından onun yerini öğrenip çıkıp gelmiyordu ..

İz bu soruları kafasında döndürüp duruyordu.
oysaki içinde bulunduğu durumun öfkesini öktene yükleyerek kendini rahatlamaya çalıştığını farkındaydı .. onu terk eden oydu, hemde tek bir açıklama bile yapmadan ona neden kızabilirdi ki ..

O gün evin içinde soğuk rüzgarlar esiyordu .kimsenin ağzını bıçak açmıyordu.. iz'in abisi suçluluk duygusundan olsa gerek zerdayla aynı odada değil de salonda kıvrılıp yatıyordu ..

Bütün gece odanın içinde dönüp duran iz; bir çıkış yolu bulamıyordu.

Nasıl yani şimdi her şeyi geride bırakıp, kuzu kuzu evlenecek miydi o ukala adamla.
hayır .. hayır.. bunu ne kendine nede öktene yapamazdı.
düşündükçe kafayı yiyecek gibi oluyordu..

Öte taraftan şiyar gurur meselesi haline getirdiği bu kız alma işini hal ettiği için etrafta hava atıp duruyordu.

"ben bişeyi kafama koydum mu yaparım. her kes bilsin" diyerek sanki yaptığı marifetmiş gibi övünüyordu ..

Hiç mi düşünmüyordu sevdiği kızın duygularını, hiç mi değer vermemişti ona ..
Şiyar o akşam iz' in yanından gittikten sonra Mahalle kahvesinde arkadaşlarına hava atmakla meşguldü.
bir yandan okey oynuyor, diğer yandan da çayını yudumluyordu..

Mahallede ki kızlardan biri kahvenin önüne geldi. başını hafifçe içeri uzatıp; gözünü şöyle bir gezdirdi..
şiyarı görünce çok bağırmadan seslenmeye çalıştı;

-şiyar.. şiyar..

Şiyar sesin geldiği yöne doğru baktı; gelenin sevdiği kızın yani firuzenin en yakın arkadaşı olduğunu görünce, biraz da sitemkar bir tavırla masadan kalktı .
kıza doğru yürüdü kolundan tutup dışarı çıkardı..

-Hayırdır sen niye geldin buraya?

-Şiyar firuze hiç iyi değil.. evleneceğini duymuş perişan halde vaz geçsin bu işten diyor..

Şiyar avuçlarını sıkarak elini anlına koydu bir kaç dakika düşünme hareketleriyle sağa sola döndü ve;

-Firuzeye söyle ben yarın evleniyorum. bidaha yoluma çıkmasın. ne yaşadıysak oldu bitti..
o da kendi yoluna baksın, bu meseleyi kurcalamasın. dedi ..

Firuzenin arkadaşı duydukları karşısında şok olmuştu. daha düne kadar Firuze için ölüp biten o adam değil miydi karşısında konuşan..

sinirden deliye dönmüştü elini beline koydu şiyara doğru yürüyerek;
-Şiyar sen firuzeye bunu nasıl yaparsın?

şiyar elini ceketini cebine koydu. çıkardığı düğün davetiyesini kızın eline sıkıştırarak;

-Nasıl yaptığımı çok merak ediyorsan al bu davetiyeyi firuzeye ver. yarın düğüne gelip görsün nasıl yaparmışım..

Bunları söyledi ve yüzündeki zafer gururuyla kızı orada bırakıp masaya geri döndü ..

Sabah oluyordu..
etraf yavaştan aydınlanmaya başlıyordu. o gün başta iz olmak üzere kimseyi uyku tutmamıştı ..
iz yatağın bir ucuna kıvrılmış boşluğu izliyordu. annesi kapıyı hafifçe araladı kızını bu halde görmek zulüm gibiydi onun için ..
iz'in başını okşayarak ;

-Hadi kalk hazırlan kızım gelinliğini getirdim ..

Her kız bir gün beyazlar içinde kuğu gibi süzülerek baba evinden gideceği günün hayalini kurardı ..
Oysaki iz;
o gelinliği giymeyi kefen giymeye yeğlerdi ..
Annesinin güvenli kollarına sığındı. uzun uzun baktı yerdeki gelinliğe.. içinde adını koyamadığı dilsiz bir acı vardı ..

her kes kapıda oturmuş iz'in gelinliğini giymesini bekliyordu.. kapı açıldı ve odaya gelen zerdaydı. gözlerinde suçluluk ve korkuyla ağlamaya her an hazır gibiydi..

-Anne sen çık ben iz'in giyinmesine yardım ederim

İzin annesi kızını zerdaya teslim edip, diğer hazırlıklar için odadan çıktı..
iz bu sabah ortalıkta abisini görememişti zerdaya doğru dönerek

-Abim nerde yenge

-Abin bu düğüne katılmaya gönlünün el vermeyeceğini söyledi.. karşı köyde bir arkadaşı var bi kaç gün orda kalacakmış ..

İz gözlerinden akan yaşları sildi. zerdanın yardımıyla gelinğini giydi. saçlarını topladı içindeki bütün kırıkları toplayıp odadan dışarı çıktı..

annesi ellerini dizlerine vurarak sesli bir şekilde ağlıyordu.

babası peki..
o; iz'i bir gün beyazlar içinde görmeyi ne çok istemişti..
oysaki şimdi sesizce bir köşede göz yaşı döküyordu.

çünkü babalar sessiz ağlarlar.. çünkü babalar kızlarının Yıkılmaz kaleleridirler..

hep birlikte arabalara bindiler. şiyar gelin arabasından indi iz'e doğru yürüdü..
kenarda bekleyen kırmızı arabayı işaret ederek.

-sizi şöyle alalım gelin hanım ..

İz duvağını kaldırdı iğrenir bir yüz ifadesiyle şiyara baktı.
bu ukala ve sevginin anlamını bilmeyen adamla ne yapacaktı ..

düğünün olacağı yere doğru yola çıktılar.
zerda da izin yanına geçti, birlikte gelin arabasına bindiler iz başını cama yaslamış yola bakıyordu .

arabada çalan şarkı akan gözyaşlarına yön veriyordu sanki .. şarkının bir kısmına sesizce eşlik etmeye başladı iz;

"Ervahı ezelden levhi kalemden bu benim bahtımı kara yazmışlar.."

İnsan mutluyken şarkıyı, mutsuzken sözlerini dinlermiş ..

Ve bazı şarkılar; sen sus, ben konuyu biliyorum der gibi çalardı..

düğün yerine geldiklerinde kalabalık bir gurup havaya bir kaç el ateş ettiler. gelin ve damadı davul zurna eşliğinde nikah masasına aldılar.

iz her şeyin sonuna geldiğini hissediyordu .. kalbi çok hızlı çarpıyor, soğuk terler döküyordu. ayakta durmaya bile zorlanıyordu..

nikah memuru şahitleri çağırarak nikah aktini başlattı ..

-sen diyar kızı iz.. veli oğlu şiyarı kocalığa kabul ediyor musun?

İz duvağın altından akan gözyaşlarını eliyle siliyor, uzaktan ona bakan babasının gözlerine yardım çığlığı atar gibi bakıyordu..

kurumuş dudaklarıyla gücünü toparladı..
artık teslim olmaya hazırdı..

-e.. e.. evet dedi ağlamaklı sesiyle

Sıra şiyara geldiğinde memur aynı soruları ona da yöneltti. tam o sırada;
bir silah sesi duyuldu .. her kes çığlık çığlığa bir taraflara kaçışmaya başladı..
iz iki eliyle kulaklarını kapatıp olduğu yere çöktü.
gelinliğin üstüne sıçrayan kanları görünce dehşete kapıldı..

bu kimin kanıydı böyle..? vurulan kimdi ..?

Bİ BAŞINA AŞK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin