Gecelerin uzunluğunu dertli yatanlara sorun dermiş eskiler..
Derin Uykular, yanlızca kalbi yüklerinden arınmış bedenlerin harcıdır ..
Oysaki hasret ne en ağır bir yüktü seven kalpler için..
Onlar geceye akıtırlardı bütün gözyaşlarını..
bütün karanlığıyla, ölümüne sahiplenirlerdi geceleri..İz boynunda sıktığı ipi iki eliyle tutuyor ve gelenin kim olduğuna bakıyordu. gözleri kapıda ayakları ise hala sandalyenin üzerindeydi.
korkudan bedeni her titredidiğinde sandalye biraz daha sallanıyordu..
Az sonra kapı açıldı, ve gelen savcı diyardan başkası değildi..
Ne işi vardı burda ..?
Gecenin bir vakti iz'in burda olacağını nerden biliyordu ki ..?Çok geçmeden savcı diyar içeriye girmişti..
iz'i sandalyenin üzerinde boynunda iple görünce gözleri fal taşı gibi açılmıştı.
eli ayağı birbirine dolanmış, dili tutulmuştu sanki..İz neden buradaydı..?
Boynundaki bu ip de neydi böyle..?
Ne yapıyordu Gecenin bir vakti bu kiler de ..?Savcı diyarın kafasında Cevapsız deli sorular dolaşıyordu..
Üzerindeki şoku bir kenara bırakıp koşar adımlarla iz'e doğru yürüdü. hızlıca boynunndaki ipi çözüp, sandalyenin üzerinden kucağına alarak indirmişti ..Şimdi ikisi de yerde öylece duruyorlardı..
iz sessizce bir kenarda göz yaşı akıtırken, savcı diyar olan bitene bir mana vermeye çalışıyordu..Uzun bir sessizlikten sonra savcı diyar iz'in biraz kendine geldiğini konuşabilecek bir durumda olduğunu görünce;
Kafasındaki bu deli soruların cevabı için iz'e doğru bir kaç adım atarak, yanına yaklaştı.Kolundan hafif bir hamleyle tutup ayağa kaldırdı.yüzünde tel tel dağılan saçlarını eliyle düzelterek sandalyeye oturmuştu.
İz kendini diyara karşı çok mahcup hissediyordu. Nasıl açıklayabilirdi ki bu durumu..
İçinde bulunduğu bu durumun geçerli bir sebebi var mıydı ki ..
Savcı diyar iz'in dalıp gittiğini fark edince, eliyle iz'in önüne eğdiği başını kaldırdı.
Şimdi artık göz gözeydiler..
iz gözlerini ne kadar kaçırmak istese de savcı diyar gözlerinin tam ortasına bakıyordu.Ve konuşmaya başladı;
-iz bu akşam Tesadüf eseri burada olmasam, neler olacağını düşünmek dahi istemiyorum..
Benim aklım almıyor ..
lütfen söyle bana..
nedir seni canından vaz geçirecek kadar inciten şey..?İz'in artık kaçacak bir yeri kalmamıştı. bu gece burda olan her şey tam anlamıyla bir dehşetti ..
Olan bitenin üstünü örtmek için söyleyebileceği tek bir mantıklı açıklaması dahi yoktu..Yapması gereken tek şey; olan biteni bütün gerçekliğiyle savcı diyara anlatmaktı ..
Hem zaten savcı diyarın bu hikayede bir suçu yoktu. tek yaptığı her şeyden habersiz aşık olduğu kadını zor bir durumun içinden çekip çıkartmaktı.
Bu yüzden iz;
bu açıklamayı borçluydu ona ..Oturduğu sandalyeden kendini toparlayarak, korkudan kurumuş dudaklarıyla söze girdi;
- Öncelikle senin gecenin bi yarısı burda ne işin var diyar..?
benim burda olduğumu nerden bildin?-iz ben akşam üzeri bir toplantıdan dönüyordum, geçerken sana iyi geceler dilemek istedim.
Işığı görünce burda olabileceğini tahmin ettim ve şans eseri bu kilere geldim..
iyi ki de gelmişim.
kim bilir biraz geç kalsam neler olacaktı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bİ BAŞINA AŞK
Romancesevmeler bilirim; sevdiğini avucunda bir kelebeği tutar gibi naif seven.. Sevmeler bilirim avucunda tuttuğu kelebeği tek seferde sıkarak öldüren ..