15.Bölüm: Mandalina Bahçesi

6.3K 315 105
                                    

15
Selllammm ^^

Yukarıyı mutlaka açalımmm 🧚🏻‍♀️

Haftada bir bölüm atmayı düşünüyorum. (Şimdilik.)
Sadece düzen sağlamak için haftads bir bölüm ben alıştıktan sonra ( bir iki hafta) haftalık bölüm sayısını ikiye çıkaracağız.

Sizce bölüm günümüz hangi gün olsun? (Hepinizden yanıt bekliyorum. Çekinip yazmamazlık yapmayın lütfen.)

Bu kitaba perşembe günü başlamıştım. Ve perşembe günü final vermek istiyorum. Teşekkürler. Dknsks

Bölüme geçelimmmm.

15.bölüm
Mandalina bahçesi

Yazardan...

"Bir süre burdan uzaklaşsan daha iyi olacak... "

"Bana emir mi? Rütbeleri unutma cihan."

"Senin yerinde kalman gereken zamanı unuttuğun gibi mi? " Cihan oturduğu yerde ayağını sallarken ali ileri geri giderek öfkesini dindirmeye çalışıyordu.

"Ne dedi ne uydurdu anlatsana biraz. Ne almış odada ne söyledide yıkadı beynini lan. " Ali cihanın üzerine yürürken cihan yerinden kıpırdamadan dişlerini sıkmış oturmaya devam ediyordu.

"Onunla benim aramda." Dedi sakinlik ten uzak, bir o kadar da sakin çıkan sesi ile az önce düşmüştü daha liyanın ateşi aklına geldikçe içi paramparça oluyordu.

"İkinizin arasında öyle mi? " Diye bağırdığında cihan hâlâ umursamadan oturmaya devam ediyordu. Eğer ayağa kalkarsa, öfkesini kontrol edemezse geri dönüşü olmayan pişmanlığın içinde olacağının bilincindeydi.

"Ben bunu yanınıza bırakır mıyım lan. Onlardan o kız. "

"Bu kadar paronayak olma. " Dediğinde ali öfkesine hakim olamayarak soluğu iki adım ötesinde olan cihanın yanında almış yakasından tutarak oturduğu yerden kaldırmıştı. "İkinizide şikayet edeceğim. Duydun değil mi beni? Burada bir kız sakladığını en üst makamlara bildireceğim seni önce timimden atacağım sonra askerliğini yakacağım. Anlıyorsun değil mi?" Diye sorduğunda cihan, duyduklarından ötürü gözü seyiriyordu.  Hiç düşünmeden aliye kafa atıp elleri arasından kurtularak derin bir nefes verdi.

"Kardeşliğimizide mi hiçe sayıyorsun ali bu nefretin niye? "

"Asıl senin bu yaptığın ne nasıl bana karşı onu savunursun o kız onlardan gçr bunu cihan. " Diye söylenerek duvara tekme atmıştı. " O kız işte. " Diye bağırdığında cihanın içi parça parça olmuştu. " O kız bu işte liyan. O kız. " Diye bağırarak duvarın dibine çökmüştü. Cihan yutkunarak masaya gitmiş sürahiden bir bardak su doldurmuştu. Yutkunamamanın acısı kalbini ağrıtıyor,  Nefesini kesiyordu.

Elindeki su bardağını sağ eline alarak sol eli ile cebinden aliye ait olan hapı çıkarmıştı.

Alinin yanına eğilerek hapı ona uzattığında ali kararsız kalsada hapı alarak ağzına atmıştı. Suyu da alarak  tek dikişle bitirmişti.

Yüzü kıpkırmızı kızarmış nefesi daralmıştı ali nin, cihan tekrar ayağı kalkarak pencereyi açmıştı ali için.

Arkasına dönerek yine alinin yanına oturduğunda ali nin bu haline mi liyana mı kendisine mi üzülse bilmiyordu.

Liyana karşı kendini mahçup hissetmekten öte yüzüne bakamayacak durumdaydı. Hele ki kerim belki beni korur demesi. Aklına geldikçe kalbi göğüs kafesi ağrırıyordu.

Mahkum Hisler | ARA VERİLDİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin