43.BÖLÜM:Yangın

2.3K 134 109
                                    

Selam.

"Askerim ben Liyan. Öylece öldürmemizi bekleme daha öncesinde konuşturmak için biraz ilgileniyoruz."

"Kuzenlerime yaptığın gibi mi? " Dediğimde gülüşü kulaklarıma ulaşmıştı. "Onlara ne yaptım ki, " Dedi küçümser gibi

"Çok canları yandı. " Dedim. Onlara asla üzülmüyordum. Ama Cihanın yaptıklarıda az değildi.

"Daha çok yanacak Liyan. " Dedi ciddiliğini korurken.

"Yarın sana odayı toplatacağım. Uyu hadi, " Diyerek beni iyice göğsüne çekti.

Sabah odada kısıkta olsa çalan "böyle bir aşk görülmemiş dünyada, " Nakaratları eşliğinde uyandım. Yatakta biraz doğrulduğumda Cihan yerlere vileda yapıyordu.

Kapının yanında duran büyük dört valiz ile bakışlarımı kıstım. "Cihan, " Dedim uyku sersemi.

"Günaydın." Dediğinde ona döndüm.

"Bu valizler ne? " Diye direkt sordum.
"Benim eşyalarım. " Dedi valizlere bakarak
"Seninde eşyaların var içinde, "

"Bir yere mi gidiyo-" Diyecekken onun boşalmış olan dolabını görünce cümlem yarıda kaldı. Kapağı açık olan dolap bomboştu.

"Ev tuttum dedim ya oraya taşınıyoruz. " Dedi.

"Hemen mi? " Dediğimde başını olumlu anlamda salladı.

"Bir şey mi oldu? " Diye sorduğumda vileda yapmaya devam etti.

"Diğer evde temizlenecek, kalk hemende kahvaltı yapalım. Eve yerleştikten sonra mardine gideceğiz."

"Ben istemiyorum. "

"Ben ailenle tanışmak istiyorum. Bu sefer sen bana uyum sağla ve kararıma saygı duy sevgilim. " Diyerek viledayı yerine bıraktı.

"Mardinde dört gün kalacağız dönüşte Sinanda gelecek bizimle izin almış, "

Diyerek yatağa yanıma geldi. Bende yatakta kalkarak kollarımu boynuna doladım. Beni kucağına aldığında bende bacaklarımı beline doladım. Yanağını uzunca öptüğümde "minik kızım benim. " Dedi saçlarımı okşayarak

Beni kapıya kadar götürerek yere bıraktı halıyı toplamıştı.
Birlikte odadan çıktığımızda Aliye hanımı elinde tesbihle başına sardığı türbentle görünce gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Bize ters ters bakarak içeri girdi.

"Başı mı ağrıyor, " Diye mırıldandım. Başına sıkıca sarmıştı. "Keşke sararken arasına patates koysaydı benim babaannem koyar hep, " Diye mırıldandım.

Birlikte mutfağa geçtiğimizde Cihan sandalyeye attı kendini
"Bugünde sen hazırla kahvaltıyı, " Dediğinde esnedim. "Daha yüzümü bilr yıkamadım. Sen hazırlamaya başla ben yüzümü yıkayıp geleyim. " Dediğimde kaşları havalandı.

"Seni şeytan. " Diye mırıldandı.
"Sen giderken ben dönüyordum Liyanım o yüzden patatesleri soymaya başla, " Diyerek masaya oturdu.

"Patates kızartması yapabilirsin. Dolapta sosis olacaktı onuda kızart. "

"Ben sevmem. " Dedim burun kıvırarak buzdolabının yanında duran sepetten patatesleri alarak tezgahın üzerine bıraktım.

"Ama ben severim. " Dediğinde omzumun gerisinden ona baktım. "Sen yaparsan bende severim." diyerek kocaman gülümsedim.

"Sıpa, " Diyerek ayağı kalktı. "Duşa giriyorum ben, " Dediğinde onunla uğraşmak için "ben geleyim? " Demiştim ki kapıda gördüğüm. Pehlivanla gözlerim irice açılmıştı. "Bende geleyim temiz havlu var mı diye bak- aaa pehlivan, " Dedim yeni görmüş gibi oysa göz göze gelmiştik öncesinde

Mahkum Hisler | ARA VERİLDİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin