(Yeni kitabıma destek olursanız çok mutlu olurum.)
Sezgi Hanım kızın ölüyü andıran yüzüne hasetle bakıyordu. Neden böyle yorgun göründüğünü tahmin edebiliyordu. Gözlerinin beyazı ağlamaktan kızarmıştı ve çenesinde kızarıklıklar vardı muhtemelenen açıkta olmayan boynuna uzanıyordu. Kindar kalp kıskançlıkla çarptı. O Savaş'ın kızıydı, senelerdir bir kere olsun öpebilmek için teninin ateşlerde yandığı gencin sürtüğüydü. Pis dilinden zehrini akıttı ruh gibi görünen kıza.
"Beş sene fahişelik yaptım, çokta tanıdığım vardır, senin gibi çığlık atanı ilk defa duydum. Biraz sessiz olmanı tavsiye ederim Savaş'ın kızı, burası bir aile apartmanı."
Feride duyduğu sözlerle tokat yemiş gibi olmuştu. Bedeni güçsüz bir yaprak gibi titremişti...
🍂Koca bir aile kaybettim, çocukluğumdan bir adam kazandım. Gözyaşı kaybettim, içimi ısıtan tebessümler kazandım. Gülüşlerimi kaybettim, yaslanacak, sıcak bir göğüs kazandım. Heveslerimi kaybettim, yeni umutlar kazandım. Ben Feride, yuvamı kaybettim, yuvadan daha sıcak bir beden kazandım... Dünyanın sonu sandım, kıyamet benim için koptu sandım, çocukluğumdan bir el yüreğimi avcuna alıp beni sardı. Uzun lafın kısası ben ağır kaybettim sandım, esasında sadece kayıplarımdan kazandım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstikamet
Novela Juvenil"Adın ne senin?" Genç kız heyecanla içi coşarken sırıtmamak için kendini sıkıyor, böyle olunca dudağının altındaki küçük, iç ısıtan gamzesi ortaya çıkıyordu. "Vabia, komisevim." Genç adam duyduğu güzel ses ve onu eğlendiren konuşmayla kendini gülmem...