Limon Fidanı 🙋

Tuğkan Ayaz

Ayça ile evlenecektik. Otele dönünce nasıl olacak bu işler diye döndüm dolaştım odanın içinde. Mert uyuyordu. Ayça'dan gelen çağrıyı görünce odadan çıktım. Amacım onu şaşırtmaktı.
- Sevgilim.
- Ha siktir.
- Ha siktir diye telefon açılmaz.
Ayça telefonu yüzüme kapattı. Onu aradım tekrar.
- Şu telefon yüzüme kapanmayacak. Bugüne bugün kocan var karşında.
Ayça yanıtsız ama soluk soluğa beni dinliyordu.
- Seni özledim.
- Kocam isen eve yürüyor olmalısın.

Kamera sokakta yoktu. Beni takip mi ediyor diye arkama bakınca yolda gezen beyaz kedi gördüm sadece.
- Evimiz yok cincime. Kirada kalırız.
- Kira ile nasıl geçinme şansımız olsun ?  Başka taliplerimi görmek istiyorum aşkım.
- Uzağı görmediğin için gözlerimin mavisinin kıyıları sana artık her zaman olduğundan daha yakın.
- Tuttum sözü. Günlüğüme yazmak isterdim. Seninle konuşmadığımız iki hafta boyunca sobayı günlüğünün sayfaları ile alıştırdım.
Neden yaktı günlüğünü ? Günlükte yüreğinin gemilerine çıkan harita acaba olabilir miydi ?
- Günlüğüne yazdın mı ? Matkap ile kalbimi delen kadınım cümlesini.
Devamını söylemedim. Ayça ile konuşmamı bölen ismin numarasını görünce dedim kendime.
Tuğkan aşkta gülerken iş hayatın çöküşte oğlum.
- Biri seni mi arıyor Tuğkan ?
- Nereden biliyorsun cincime ?
- Sanki zır zır telefonun ses çıkarttı. Neyse seni tutmak istemiyorum. Görüşürüz ponçik yanaklım.

Büyük patronun beni arayacağını günün birinde tahmin etmemiştim.
- İyi akşamlar bay Genç.
- İyi akşamlar Tuğkan Ayaz. Sizi rahatsız ettim. Önemli bir olay olduğu için s bizzat görüşmek istiyorum.
- Dinliyorum.
- Ekipten Metin Gül yok mu ? Karısı ile ilgili sorunları olduğunu söylemişti bize. Ekip üyelerine toleransı fazla sevmiyoruz. Ama Metin yirmi yıldır ekipte. Onu Dubai'ye gönderdim eşiyle. Dönüşte Metin tuhaf davranıyordu. Karısını aldattığı geçen hafta kulağıma ulaştı. Bugün teyit ettirmek zorunda kaldım. Binada bulunan kasadaki tüm birikimi çalıp Metin kaçtı.
- Yurtdışına çıkışını engelleyin.
- Sorun ,Metin güvenlik kamerasına bir noktadan sonra yakalanmıyor. Senin oturduğun siteden içeriye giriş yaptığını biliyoruz.
- Benim konuyla en ufak ilgim yok efendim.
- Tuğkan onu bul ve parayı getir. Metin'in üzerinde bulunan cekette takip cihazı vardı. Kuru temizlemeye ceketi bıraktı. Oradan başlıyorsun.
- Tamam efendim. İzninizle.
Ayça'nın evine yürümekten vazgeçtim. Apar topar bulduğumuz biletle uçağa atladık. Mert ile birlikte  döndük.
Telefonu kapattım. İstanbul'a inince Ayça'ya mesaj gönderdim.
- Seni seviyorum cincime. İstanbul'a gelmen için bilet alacağım yarın sana.
- İstanbul'a mı döndün ?
- Mert'in babası gelecekti İstanbul'a. Onun için dönmek zorundaydık.
- Anladım ponçik yanaklım. Eve gidince yazarsın.
Eve geçtiğimiz sırada Mert'in uykusu gelmişti. Doğrudan odasına geçti ve yattı. Ben ise yatak odasına geçtim. Ayça'ya mesaj atacaktım ama çıkıp Metin Gül'ün peşine düşmek gerekiyordu. İki dakika içinde yine mesajı gönderdim telaşla.
- Cincime evdeydim. Ama az dışarıya çıkmam lazım.
- Gece yarısı neden evde uyumak yerine sokağa çıktığını bilmek istiyorum.
Ona yaptığım işi anlatırım. Her şeyim, her şeyine aşık diye başlarım. Ayça'da tabanca ile kaç kişiyi öldürdün Tuğkan diye saçımı koparır. Kel kalırım.
- Eyşan benim kızım. Son zamanlarda onu bahçenin hep içinde görüyorum. Biraz gezmesini istiyorum. Başka köpeklerle tanışır. Yavruları olur.
- Eşyan'ın en sevdiği oyuncağı var mı ?
- Terliklerim. Onları parçalayıp gülmeyi seviyor.
- Şuan bana minzi kadar iyi yalan atıyorsun. Eyşan hep kulübesinin yanında geziyordu. Sizinle kaldığım süre zarfında köpeğini hiç duymadım gezdirmeye götürdüğünü Tuğkan.
- Minzi mi ?
- Trabzon'da çökerek yerine minzi kullanılır. Konumuz peynir çeşitlerine her yörenin verdiği farklı adlar değil. Ne saklıyorsun sır olarak benden ?
Giysilerimi değişmiştim ve ona yaptığım işin tehlikeli tarafını anlatmaya niyetim yoktu.
- Gizli polisim.
- Rozetin yok. Kelepçe evinde yok. Ayrıca tabancanı babam görmüştü. Ruhsatlı kullanılan bir model. Kısacası, sen polis değilsin. Emniyet Müdürlüğü'ne gidip seni sormam gerekiyor ise yaparım Tuğkan. Kuzenim polis ve onu ararım. Kocam olacak isen sağlıklı veri alışverişi aramızda tam uyumlu çalışmalı.
- Tamam bu gece işe seni götüreceğim. Ama sen,dokuz olunca saat uyuyorsun. Mesaim gecenin içinden geçmek.
- Kaçakçı mısın ? Kara para aklama veya vergi kaçakçılığı haftanın gündem konuları. Mafya ile mi çalışıyorsun ?
- Evet cevabını verir isem ne olacak ?
- Cevap sunduğum seçeneklerden biri değildir. Tuğkan sabrımı zorluyorsun. Mesleğin nedir ? Kurye misin ? Geceleri hizmet veriyorsun.
- Hayır, değilim. Çok çabuk beni kötülemeye başlıyorsun. Yanlış yol içinde hiç olmadım. Ben adalet dağıtıyorum.
- Süper kahraman mısın ?
- Ekibim var. O ekip sayesinde bana görevler veriliyor.
- Ajan mısın ?
- Kısmen.
- Devlet adına çalışmadığını net söyleyebilirim.
- Doğru. Müşteriler bize görev verir. Donanım ağımız geniştir. İş merkezimiz var. İstanbul'a geldiğinde sana göstermek isterim.
Ayça uyumuştu muhtemelen ben kuru temizleme dükkanına gittim. Dükkan kapatmıştı. Nasıl bir iz olabilirdi ?
Kuru temizleme dükkanının yanından yukarıya doğru giden yolu takip ettim. Ormanlık bir alan vardı. Metin Gül değil sokak köpekleri dışında kimse bulunmuyordu etrafta. Telefonumu açıyorum. Metin Gül'ün paylaşımlarına bakıyorum. Bizim siteye dair bir resim var.
G blokta çardakta çekilmiş fotoğrafı inceliyorum. Arkadaşları ile bira içiyor. G blok kuru temizleme dükkanının solunda kalıyor. Üç dakika sonra çardak kısmında duruyorum. Oturan iki adama selam veriyorum.
- Metin Gül'ü tanıyor musunuz ? Askerlik arkadaşım kendisi. Aradım telefonu çekmiyor.
Adamlardan gözlük takan beyefendi bana gülümsüyor.
- Akşam rakı içmişti burada. Metresi ile birinci katta yaşıyor. Metresi ters bir kadındır. Zile fazla basma bence.
İki beyefendi kahkaha atıyor.
- Anladım. Beni Metin çağırdı. Metresi bana hoşgörülü olacaktır.

Birinci kattan içeriye giriyorum. Çift katlı apartman. Hangisinde Metin var ? Sorumun cevabını bir kadın veriyor.
- Metin. Kalk. Dubai uçağını kaçırmak istemiyorum.
Sağ tarafta bulunan kapıya doğru yürüyorum. Zile dokunuyorum.
- Kim o ?
Kadının sorusuna doğru yanıt vermiyorum.
- Kapıcı.
Ama anlaşılan kapıcı erkek. Kadın kapıyı hemen açıyor bana.
- Çöp için mi geldin ?
- Evet, hanımefendi.
Kadın büyük ihtimalle mutfaktan çöpü almaya gidince içeriye giriyorum. Kapıyı kapatıyorum. Metin Gül'ün sarhoşluğu ciddi gözüküyor. Patrona mesaj atıyorum.
- Metin sarhoş ve sızmış yatıyor. Bizim sitenin G blokta. Metresi ile birinci katta. Evi temizleyip çıkacak mıyım ?
- Temizle. Kadını sağ bırak.
Çöpü getiren kadına gülümsüyorum.
- Hanımefendi sizi görmemiş olmayı diliyoruz. Sevgiliniz suçlu.
- Metin yapmaz.
Çöpü düşürüyor salona.
- Bir yanlış anlaşılma olmalı. Eşi iftira atıyor ona.
Eşi midesi olmayan, omurgası dökülen ve karakteri bozuk Metin'e bence iftira atmazdı. İyi ki hapishaneye gitti diye şükür ederdi.
- Eşinin haberi yok. Benimle iş yaptı. Kasayı soydu.
- Getirdiği iki valiz mi ?
- Valizler nerede ?
- Onlar odamızda.
Kadına gitmesi için kapıyı açıyorum.
- Eğer size hediye olarak para, mücevher veya altın verdi ise başınız sıkıntıya girecektir.
- Dubai'ye gitme sözü verdi sadece. Orada evlenecektik.
- Bu adam evli.
- Biliyorum. Eşine boşanma davası açtı. Veya kayıp diye onun yakasını bırakırdı.
Daha fazla kadının ve Metin'in aşk hikayesine katlanma gücümü kaybettim.
- İyi akşamlar dilerim.
Kapıyı kapattım. Valizleri kontrol ettim. Metin Gül o sırada uyandı.
- Tuğkan.
- Üzgünüm dostum. Yolun sonu.
Metin benden önce davranıp tabancasına uzanmak istedi. Ama ben daha hızlıydım. Ekibin binasına gittim ve valizleri teslim ettim. Gece üçte eve döndüm. Ayça'yı aradım ama açmadı. Ben Metin'in evinde bulunduğum sırada mesaj yazmıştı bana.
- İşini düzgün anlat. Yoksa yarın İstanbul'a gelmem.
- Gelmez isen gelme. Döktüm gül yollarına cincime.
Gülümseyip mesajı gönderdim.