Limon Fidanı 🙋

Tuğkan Ayaz

Eve girer girmez benden ıslak mendil istedi.
- Tuğkan omlet yapabilirim. Elim sargılı ama olsun. Hijyen adına elimi silmek istiyorum.
Kalbimin en hijyenik kadını olmuştu zaten.
Sanki mutfakta yumurta kıramayan adam mıydım ? Cevabım özgüven tacı giymişti.
- Öyle bir omlet yapacağım sana. Parmaklarını yiyeceksin. Ama rahat şeyler giyinmeyi teklif ediyorum sana.
Odama doğru ilerlemesini söylememiştim.
- Ayça.
- Senin odandan eski bir gömlek veya bol bir şort iş görür. Böyle gezemem. Olmaz ise gideriz kendime uygun şeyler alırız.
Almak sorun değil. Beni bir saat kabinin önünde bekletip gülmez ise hiçbir şey bilmiyorum.
Gülümsüyor ve kahkaha atıyor.
- Alışveriş sevmeyen erkeklerden birisin.
- Kaç erkek girdi hayatına ? Hep erkeklerden bahsediyorsun.
- Bir sevgilim oldu. İki buçuk yıl sürdü. Onu, dokuz ay tanımak istedim. Bu süre zarfında doğru insan olmadığımızı çözmüştüm. Kız arkadaşlarım ise sevgili yapmanın güzelliğini anlatınca ona şans verdim. Bir yılın sonunda bana değer verdiğine yavaş yavaş karar kıldım. Ben onu tam sevince aldatıldım.
- Dokuz ay boyunca senden bir erkek vazgeçmedi mi ?
Ayça aramızda bulunan mesafeyi silmeden duvara yaslandı.
- Vazgeçilmez biriyimdir. Ego adına konuşmuyorum. Erkekler bana çabuk aşık oluyor. Masum yüz, güzel suratlı kız ve düşünceli kalbim sonunda tereyağı kadar kokusunda kalıcıdır.

Ayça, üzgün olunca yeşil gözleri gözyaşı üretiyor. Yine öyle oluyor. Sesi titriyor ve onun yaslandığı duvara koşuyorum sanki. Çenesini tutuyorum.
- Başını dik tut. Siktir et. Sana zarar verdi mi ?
- Kalp acısı, aldatılma travması, güven suistimali sayacak olduğum zararlardan. Kurnaz erkek olduğunu düşünüyordu. Ben kolay av görünüyorum. Ankara'da yaşıyordu kendisi. Evlenmemizin karşısına ailemi koydu. Ailen seni vermez bana dedi. Akşam, uçak geçiyordu gökyüzünden. Rol kestiğini dudaklarından anladım. Ayça dedi bana. Ailen vermez ise seni bana. Başka çaremiz yok. Yat benimle.
Erkeklere, öcü diye eski sevgilisi yüzünden bakıyordu .
- Sen, ne cevap verdin ?
- Kafayı yediğini söyledim. Ailem, beni destekler. O cümlesinden sonra beni yanında süs bebeği olarak taşıdığına artık emindim Tuğkan. Çirkin bir erkek ama fıstık şeklinde kız arkadaşı var. Herkes beni konuşuyordu. Çok güzel. Güzelsin. Seni tanımak zevk. Modellik yapıyor musun ? Böyle şeyleri kaldırması güç oluyordu. Çay içip kalkınca kolumu sıktı. Sadece benimsin dedi. Çok korktum. Ben, benim. Kimsenin değilim.
Hareket eden ellerim yanağını okşuyor. Saçına öpücük konduruyorum.
- Sen, sensin Ayça. Yeşil bir gözle kalbimi uçuran kadın. Üzüntüsü ile göğsüme ağırlık bırakan bir nağme. Hiç titremesin sesin. Hep gülüşünü barındıran yüzün kalmalı aklımda.
- Niye ? Ağlayınca çirkin miyim Tuğkan ?
Karnıma vurdu ve sıkışmış olduğu duvardan kurtulup odamın kapısını açtı.
- Tuğkan. Bu perdeler niye siyah ? Güneş seni pas mı geçiyor ?
- Gece daha rahat uyuyorum.
- Işığı gece sevmem. Ama siyah perde hiç hoşuma gitmez.
- Oda benim Ayça.
- Dekorasyon fikirleri için mimarla görüşme ayarla kendine. Beğenir ise odanı sana bol çikolatalı ıslak kek yapacağım. Niye pencere açık değil ?
- Seni daha rahat öpebilmek için.
Ayça yüzünü bana döndürdü.
- Kırmızı başlıklı kız, kurdu gördü. Ben neyi göreceğim ?

Kırılmış kalbine konan bembeyaz güvercin olsaydım Ayça severdi beni.
Benden kaçmaya çalışmıyorum. Sorusuna vereceğim yanıt için sargılı elini tutup kalbime götürdüm.
- Keşfetmeye hazır bir kalp sunuyorum. Neden, içinde neler olduğunu bulmak istemiyorsun ?
Nefes alması değişti.
- Tuğkan.
Ağzının şekerli tadını istedim. Devamını söylemedi. Onun dudaklarına kavuştum. Kendime elinin sargılı olduğunu söyledim ama yine de elini sıkıca tuttum. Elbisesini çıkarttım. Sadece bana iyi gelmesini diledim. Ona ilaç olma şansım vardı. İzin veriyordu. Beni öpünce gülümseyip sadece boynuma bakıyordu. Ağzımdan çıkan inilti sonrası vücudumu gıdıklamaya başladı.
- Sen az inliyorsun Tuğkan.
- Çok inleme nasıl oluyor ?
- Sevgilim beni aldattığını itiraf etmemişti. Kanıt bulmuştum. Biliyordum erkekler cinsellik isterdi. Ama fikrim olmayan şeyleri öğrenmek için cinsel içerikli hikayeler okuyup porno izledim. Vücudum hiç istekli olmadı.
Kolum tüm vücudunu sardı.
- İstekli olmadın. Çünkü; istemedin.
- İstediğim bir erkek olmuştu sadece.
Ama o biriyle birlikte olmadım diye beni çok masum buldu.
- Siktir. Niye hep geçmişi anlatıyorsun bana ?
- Bilmiyorum. Geleceğim, mavi gözlerinde yazmadığı içindir.
Sargı bezini çıkartmak için kollarımdan ayrılmak istediğini görüyorum. Gevşeyen kollarım var ama Ayça elini bana uzatıyor.
- Çöz Tuğkan. Ben bakamam yarama.
- Sanki çok büyük bir kesik.
- Kılımı koparıyor olsam benim için büyük olaydır.
- İyi ki penisimi koparmak istemiyorsun.

Ayça cidden pantolonuma hamle yapıyor.
- Ayça.
Bağırıyorum ama eli minicik olunca çoktan iç çamaşırıma değiyor.
- Çok zayıfsın bana karşı. Ya elimde tarantula olmuş olsaydı seni zehirler.
Şirin parmaklarından sigara böreği zor olurdu.
Pantolonumu çıkartıyorum. İç çamaşırımdan korkuyla elini çekiyor.
- Penis sevmiyorum.
- Meme severim.
Eli sütyenini buluyor.
- Olmaz. Memelerim, bebeklerim için tasarlandı. Babası için değil.
- Gıcıksın.
- Sende. Tuğkan ham yapmak için bekliyorsun beni. Mama mıyım ben ? Yakalayamazsın ki.

Koşup yatağın diğer tarafına geçiyor.
- Ayça. Senin tutar popunu ısırıp dururum.
- Tuğkan nanik.
Elleriyle bana nanik yapıyor. Yatağın üstüne çıkıyorum. Ayça koşuyor dolaba doğru ama gülmekten koşma yeteneğini kaybediyor.
- Kafana dikkat et.
Tavanı parmağıyla gösteriyor. Onun gözünde ben çok uzun boyluyum.
Ağzından yakalandığına dair of kelimesi çıkıyor. Ama elleri göbeğimin delik noktasını buluyor.
- Göbeğin aşağıya bakıyor. Senden sonra doğacak çocuk kız olacaktı. Kocakarı sözleri bunlar.
- Kocakarı sözlerinin birini biliyorum. Önce öpücük.
Onu öperken eli iç çamaşırımın üstünde duruyor. Penisimi okşuyor. Öpüşmek zor.
- Ona dokunmak ister misin ?
- Sikine mi ? Ama ben biraz korkuyorum.
- Sikten mi ? Siktir. Sadece bir organ. Ayça'nın kaşları çatılıyor.
- Tabi bana girecek. Sperm bende yumurta bulup bebe yapacak. Dokuz ay ben kilo alacağım. Sana hava hep bol güneşli. Bana ise göğüslerim büyüyünce acısından yatamam. Sen hiç sağlık kitapları okumadın mı ?
- Seksin sağlıksız olduğunu hiç okumadım.
- Tuğkan.
Beni öpmeye başlıyor. Onu yatağıma taşıyorum. Cinsel organıma yaptıkları yüzünden sadece daha fazla tahrik oldum. Elleri saçlarımı çekiştirip dururken sütyenin üstünden memesine öpücük bırakıyorum.
- Dişlerini sabah fırçaladın mı ?
Dişlerimi gösteriyorum.
- Benimle kalır isen sabah, öğle ve akşam dişlerimi kontrol edersin. Karşılığında meme uçlarını öpmeye hak kazanırım.
- Partnerler, mutluluğu alışveriş olarak düşünmez. Tek bedenin içinde haz alınan seks idealdir. Yoksa sana sürekli seks için istek sunar isem mutsuz oluruz.
Ağzım onun vücudunun tadını alıyor. İç çamaşırına uzanıyorum.
- Vajinanın tadına bakmam gerekli. Hem hoşuna gitme garantisi var.
İç çamaşırını çıkartıp vajinasına hafifçe öpücükler bırakıyorum. Bacakları gergin ama ona iyi davrandıkça gevşeyen bacakları başımın özgürce hareket etmesine gönüllü. Islaklık karşısında dilim onun inlemesiyle daha hızlanıyor.
- Ayça. Senin içinde olabilir miyim ?
- Buraya kadar geldi isek durmamız doğru gelmiyor bana.
İç çamaşırımı çıkartıyorum. Gözleri cinsel organımı buluyor.
- Acır isem sana tekme attığım için sinirlenme.
Onu öpüyorum. Stres altında kalsın istemiyorum. Ona ne zaman girecek olduğuma dair şeyler söylemiyorum. Sütyenini çıkartıyorum. Memelerini okşuyorum ve hazır olduğunda emin olunca hafifçe içine giriyorum. Devam ediyorum ve gayet sakin duruyor. İnliyor ve ellerini uzatıyor bana. Dudağına öpücük kondurup geri çekilince onun yanına uzanıyorum.
- Kontrolü kaybetmeyi seviyorsun Tuğkan. Ama terledin.
- Mutsuz musun ?
Gözlerinde herhangi bir duygu yok. -Sadece acıdım azıcık.
Yanağını kocaman ellerim sarıyor.
- Göğsüme gel öyleyse.
Bana sarılıyor. Bedenimin tüm hücreleri onu korumak için sanki yaratıldı.
Onun sakinliği sadece üç dakika.
- Tuğkan hamile kalmam değil mi ?
- Kalabilirsin.
Yastıktan başını kaldırıyor.
- Doğum kontrol ilaçları var. Ertesi gün hapı. Okumuştum vardı böyle şeyler.
- İçersin Ayça.
Bacaklarını atıp karnımın üstüne oturuyor.
- İçer miyim ? Mavi gözlü küçük Tuğkan fena olmazdı. İlaç içmeyi ben sevmiyorum.
Başını boynuma koyup yarım yatıyor bedenime. Ama temas etmesi sonrası aletim yine sertleşti.