Merhaba, nasılsınız?
Çok heyecanlı bir bölüm oldu.
Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum, keyifli okumalar ❤️Bölüm 32: Kaderin Ellerinde Ölümün İpleri
Karsu- Siyah
Feridun Düzağaç - Beni bırakmaKendimi bilmezken dans etmeyi biliyordum.
Aynadaki aksime bakarken, yüzümdeki çilleri sayamazken parmaklarımın ucunda duruyordum.
Okuma yazma öğrenmeden önce duruşu öğrenmiştim.
Dans benim hayatımın merkeziydi ve kendimden bile kaçmak istediğimde başvurduğum o yoldu. Bu yüzden ki her zaman koşarak gittiğim tek yerdi. Başka türlü nasıl hayatta kalınır onu bile bilmiyordum. Zaten sırf dans yüzünden bu durumda değil miydim? Kendime bile sırtımı dönmeme rağmen dansa sırtımı dönemediğim için bu hayatı yaşamıyor muydum?
Tutkular, insana her şeyi yaptırabilirdi.
Elimdeki kırmızı lalelere bakarken gülümsedim. Bu çiçekleri Victor için almıştım. Başta böyle bir planım yoktu ama yolda gelirken yanından geçtiğim çiçekçiden ani bir kararla satın almıştım. Kırmızı laleler seni seviyorum, demenin başka bir yoluydu. Bu yüzden ona bunu vermek istemiştim, ona şimdiye kadar hiç direkt olarak hediye almayarak haksızlık etmiştim.
Gülleri odamdaki masanın üzerine bıraktım ve üzerimi değiştirmek için paravanın arkasına geçtim. Baş dansçı olduğum için, artık devamlı olarak çalıştığımız bu opera salonunda bir odam vardı ama genelde diğerleriyle birlikte takılıyordum ve odama pek uğramıyordum. Kızların ağrılardan ve yoğun çalışmalardan söylenmeleri içeri kadar geliyordu. Duşa kabinlerin olduğu kısmın da anahtarı bozuktu, Victoria burada çalışmaya başladığımız günden beri yaptıracağını söylüyordu ama şimdi de olduğu gibi kızlar yalnızca söylenmeye devam ediyor, Victoria da kulak ardı etmeye devam ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MADALYON CEMİYETİ
RomanceSüreyya Tanya, hayatı boyunca girmek için çabaladığı bale okuluna kabul edildiğinde on sekiz yaşındaydı. Rusya'nın soğuk topraklarına adımı bastığında küçük bir kızdı. Hayata dair en kötü şeyleri unutmak için gittiği bu şehirde, kaderin onun için d...