İyi akşamlar.
Muhteşem bir bölümle geldim, kaos olmadan keyif alamayacağımı düşünüyordum ama son zamanlarda öyle olmadığını fark ettim.İlginiz için çok teşekkür ederim.
Lütfen çok çok çok oy ve yorum yapın.Sizi seviyorum.
Keyifli okumalar ❄️Ariana Grande - In my Heard
Bölüm 37: Karanlıkta Parlayan Yıldız
Onunla olmak her açıdan çılgınlıktı.
Her hareketi, her bir tavrı beni delirtiyordu.
Gülmemek için alt dudağımı ısırırken Victor eve giden yolu işaret etti. Önüne düştüm ve topuklarımın üzerinde sekerek yürüdüm, Victor arkamdan ceylanı takip eden kurt gibi yürüyordu. İçeride kimse görünmüyordu, sanırım Sofya da kendi odasına çekilmişti ve dışarıdan gelen seslere bakılırsa Vasili, Fedor'u gerçekten boğuyordu. Eh, Fedor biraz hak etmişti.
Odaya girdiğimizde heyecanımı bastırmaya çalıştım, Victor kapattığı kapıyı kilitlerken sanki ilk defa görüyormuş gibi etrafıma bakınıyordum. Yanımdan geçti, kolu koluma sürtündü. Ben odanın ortasında dikilirken yatağın ucuna, tam karşıma oturdu. Ellerini yatağa bastırarak beni süzdü.
Gözlerimi onun gözlerinden ayırmadan üzerimdeki elbisenin düğmelerini çözmeye başladım, her bir düğmeyi takip eden gözlerindeki heyecanı okuyabiliyordum. Elbisenin bütün düğmelerini açtığımda tenimin küçük bir parçasını gördü ama görmek bile yetmiş gibiydi. Ona doğru yürürken elbiseyi omuzlarımdan sıyırdım ve tam yatağın ucunda durduğumda ceketi onun yanına bıraktım. Victor'un gözleri her bir hücreme baktı, başını arkaya attığında utangaçlığımı bir kenara bırakarak gülümsedim ve kucağına oturdum.
Takım elbisesi hala üzerindeydi, sadece ceketi yoktu ama eksik gibi görünmüyordu. Dizinin üzerine oturduğumda bir bacağımı diğerinin üzerine attım ve saçlarımı sırtıma iterken ona biraz daha sokuldum. "Beğendin mi?" diye fısıldadım. "Güzel renk değil mi?"
(Victor, ses ver aslanım. Ay bu bayıldı galiba hahahah)
Bir elini bacağım boyunca ilerleterek kalçama kaydırdığında diğeri tam sırtımın ortasındaydı. "Ne kadar güzel olduğunun farkında mısın?" Dudakları dudaklarıma sürtünürken mat rujla kırmızıya boyanmış dudaklarıma bakıyordu. "Saklandığın o aynalara biraz daha sık bakmalısın, kendini görmelisin güzelim."
Gülümsedim. "Senin gözlerinden kendimi görmeyi daha çok seviyorum, senden kendime baktığımda daha güzelim bence."
Dilini şaklattı. "Hayır, ben aynadaki kadından daha farklısını görmüyorum sadece sen aynaya baktığında kendini görmüyorsun." Kendisiyle birlikte beni de kaldırdığında beni banyoya doğru çekmeye başladı ama durup ayağımdaki topuklulardan kurtulmak istedim. "Onlar kalıyor," diyerek beni çekiştirmeye devam ettiğinde gülerek adımlarına ayak uydurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MADALYON CEMİYETİ
RomansSüreyya Tanya, hayatı boyunca girmek için çabaladığı bale okuluna kabul edildiğinde on sekiz yaşındaydı. Rusya'nın soğuk topraklarına adımı bastığında küçük bir kızdı. Hayata dair en kötü şeyleri unutmak için gittiği bu şehirde, kaderin onun için d...