Bölüm 39: Tatsız Şakalar

14.9K 1.7K 851
                                    

İyi akşamlar. 

Sizleri çok özledim. Umarım siz de karakterlerimizi çok özlemişsinizdir. 

Yeni bölüm oldukça heyecanlı ve aksiyon dolu, kaosun nabzını ufak ufak arttırıyoruz. Bölümün çok uzun olduğunu söyleyemeyeceğim ama yoğunluğum içinde ancak bu kadar oldu, eh, uzun bölümlere de ben alıştırdım sizi, haklısınız ama eminim beni birkaç hafta idare edersiniz. 

Yorumlarınızı ve oylarınız bekliyorum. 

Yeni bölümde görüşmek üzere. 

Keyifli okumalar.

❄️

Ariana Grande - Yes, and?

Ariana Grande - Yes, and?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm 39: Tatsız Şakalar

İnsanın en sevdikleri tarafından incitilmesi bozulmuş bir yemek gibi, çirkin bir tat bırakıyordu damakta.

Ellerimdeki kana bakarken o tadın kan kokusu olduğundan emin oldum.

Ellerimin üstünde, küçük lekeler halindeydi. Yutkundum ve nefes nefese onun üstünden yana kaydım. Buraya tam on beş dakika önce gelmiştim. On beş dakika öncesinde yüzüme bakarak sırıtan bir Anna görmek benim için kırılma noktası haline gelmişti ve sonrasında neler olduğunu bile hatırlayamayacak kadar öfke bürümüştü gözlerimi.

Aylardır verdiğim emeğe, benim özelime gölge düşürmek istemişti. Bana olabilecek en aşağılık şekilde bir kez daha ihanet etmişti.

Olduğu yerde inlemeyi andıran sığ nefesler ile uzanmaya devam ederken gözleri güç bela bana döndü. Onun gözlerine baktım, geldiğimiz noktanın tek sorumlusu oydu. Victor kapının önünde dikiliyordu, sakindi ve yüzünde tek bir mimik bile oynamıyordu.

"Dansı elimden aldın," diye fısıldadı. "Bunu sen istedin."

"Geri kalan hayatını hapiste geçireceksin," dedi Victor bana doğru yürüdüğünde. Anna acısına rağmen hızla ona döndü. "Hakkında çoktan işlem başlatıldı ve hapiste olman için elimden geleni yapacağım."

"Yap... Yapamazsın," diye fısıldadı.

"Nastya gibi akıllı olsaydın ve ona yalvarıp dansın için izin isteseydin şu an başka bir hayat yaşıyor olurdun." Elini bana uzattığında ona tutunarak ayağa kalktım. "Ama kırmızı çizgiyi geçtin, sana söyledim, karımın canını yakanının hayatını mahvederim dedim ve çizgiyi geçtin Anna. Artık hayatın dört duvarın arasından geçecek."

Ağlamaya başladı. "Hayır."

"İntihar bile edememen için elimden geleni yapacağımdan emin olabilirsin." Kolunu belime sararak beni kendine çekti ve son kez yerde yatan Anna'ya baktıktan sonra beni evin dışına yönlendirdi. Onun kolundan çıkmadım, ona tutundum çünkü Anna ile yaşadıklarım hep en zor atlattıklarımdan birisi oluyordu. Çünkü aynı sofraya oturduğum insanlar bana ne zaman ihanet etse yediklerim hep boğazıma tıkanıyordu.

MADALYON CEMİYETİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin