İyi akşamlar, iyi akşamlar.
Gecikme için özür dilerim, işten çok geç çıktım ve ancak kendime gelebildim. Saatin nasıl geçtiğini anlamamıştım.Sizi bölümle baş başa bırakıyorum.
Yeni bölümün erken gelmesi için her zamanki muhteşem şevk ve ilginizi yine göstermenizi bekliyorum.Sizi seviyorum, keyifli okumalar ❤️
Billie Eilish - Everything I wanted
Bölüm 36: Aile Portresi
Onu seviyordum.
Aşkın iyileştirici bir gücü olduğunu bilmezdim. Annemi aşıkken izlediğim her seferde bunun ona ne kadar zarar verdiğini, dahası onun da aşık olduğu insanlara nasıl zarar verdiğini izlemiştim. Bu yüzden aşk her zaman benim için korkunç bir olasılık olmuştu. Hiçbir zaman onun iyilikle ve şifayla gelebileceğini düşünememiştim.
Bugün, hayatımın yeniden başladığı bu günde artık aşkın korktuğum kadar kötü olmadığını hissediyordum. Biliyordum, tanıyordum çünkü aşkı. Kolları arasında uyuduğum aşktı, dinlediğim nefes sesi aşktı, bedenimi saran sıcaklığı aşktı.
Victor'un kolları arasında uyurken pek de şaşırtıcı olmayacak şekilde kendi saçlarım arasında boğuluyordum. Saçlarımın düzleşmesi çok şeyi değiştirmemişti çünkü kalın tellilerdi ve uzunluklarını çok da kısaltmaya gönlüm el vermemişti. Dansçılar genelde saçları hareketlerini zorlaştırmasın diye kısa kullanılardı ama ben saçlarımın bu haliyle memnundum ve benim dansımı engellemiyor, dansıma güç ve renk katıyorlardı.
Sırtım Victor'a yaslıydı, daha doğrusu bana sımsıkı sarılmıştı arkamdan ve başı sırtıma yaslıydı. Ben hafifçe kamburumu çıkartarak yastığıma sarılmışken uykumun en tatlı yerindeydim. Bilincim açık sayılırdı ama hala uykum vardı, mutluydum, tam da tembellik yapma modundaydım ama çalan telefon kıymık gibi batıyordu.
Victor hiç oralı bile olmadan kendi kendine bir şeyler mırıldandı ve yüzünü enseme yaslayarak uyumaya devam etti. Gözlerimi açmadan el yordamıyla telefonu aradım. Neyin altından çıktığını bilmiyordum ama telefonu bulduğumda Vasili'nin ismi ile karşılaştım. Victor'u arıyordu. Telefonu açtım.
"Sabahın köründeyiz," dedim telefonu açarken. "Ne var?"
"Sen Victor değilsin," dedi Vasili. "Kimsin sen?"
"Salak mısın Vasili?" Gözlerim açıldı. "Sabahın köründe bile niye arıyorsun? Rahat bırak kocamı." Victor'un gülüşü enseme aktığında dudaklarım kıvrıldı, uyanmıştı.
"Bir kere o senin kocan olmadan önce ben ne kırbaçlar yedim ondan, biliyor musun sen?" dediğinde neredeyse gülecektim ama kendimi tuttum. Victor kendi kendine bir küfür mırıldandı ama ensemden ayrılmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MADALYON CEMİYETİ
RomanceSüreyya Tanya, hayatı boyunca girmek için çabaladığı bale okuluna kabul edildiğinde on sekiz yaşındaydı. Rusya'nın soğuk topraklarına adımı bastığında küçük bir kızdı. Hayata dair en kötü şeyleri unutmak için gittiği bu şehirde, kaderin onun için d...